14 Mayıs seçimleri yapıldı. Seçim sonrası tartışmalarsa biteceğe benzemiyor. Hangi taşı kaldırsak altından hile çıkıyor. Öncelikle mevcut iktidar parmak boyasını kaldırarak, seçimlerde hile yapılacağının ilk işaretini vermişti. Hilenin alt yapısını oluşturmuştu. Hile sadece tek kanalda değil ki, yağmur gibi hile yağıyor. İktidarın zaten hileden gayri iktidarda kalmasının ve seçilmesinin de olanağı yok. Bunu kendisi de biliyor, artık aleni hileleri de pek umursamıyor. Ben yaptım oldubittiye getiriyor.
Seçmenler yazılırken hile, önceden aynı apartman ve komşunun kimler olduğunu görebiliyordun. Hileye zemin oluşturmak için bunu kaldırdılar. Milyonları bulan ithal seçmen, Türkiye’nin kaderini, belirliyor. Dünyanın dört bir yanından toplanan bu ithal seçmenler sadece iktidara oy verme görevi yapıyor. Boş evlere seçmen yazılıyor, ya da bazı evlerde bu ithal seçmenler yazılabiliyor. Gazeteler bu tip haberlerle dolu.
Görevli adı altında AKP’nin görevlendirdiği kişiler birkaç sandıkta oy kullanabiliyor. Bazı sandıklar yüzde yüzün üzerinde, daha da çok diğer partilerin görevli gönderemediği sandıklar. Sorunca müşahit gönderseydiniz diyorlar. Peki, “hırsızın hiç mi suçu yok?”
Kısacası sandığa girerken bir oy avcılığı, çıkarken iki oy avcılığı, YSK destekli oy avcılığı. Her aşamada iktidar avlıyor. Aldanan hep muhalif partiler oluyor. Anadolu’daki oy Ankara’da dönüşüme uğruyor. Her kanaldan iktidara yazıyor, yazıyor babam yazıyor. Her kademede de kedi gibi ayakları üzerine düşüyor.
TİP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün seçimlerle ilgili açıklamalarda bulunuyor “20 bin sandığın şaibeli” olduğunu belirtiyor. Kendileri 420 sandığa itirazda bulunurken, CHP Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ise Cumhurbaşkanlığında 2 bin 269 sandığa ve Milletvekilliği için toplam 4 bin 825 sandığa itirazda bulunuyor. Diğer partilerin de pek çok itirazları var. Hüda Par milletvekillerinden Yeşil Sol partiye geçenler var itiraz sonucu.
Görülen Yeşil Parti’nin oyları MHP’ye yazılmış, Hüda Par’a yazılmış. 20 bine yakın sandıkta oy kullanma oranı yüzde 95’in üzerinde, 4 milyon 200 bin oy kullanılmış. Bir de yüzde 100 ve üzeri oy kullanılmış sandıklar var, sözde bu sandıklarda memurlar oy kullanmış. Bu sandıklar denetimsiz sandıklar. Hiç katılmayan, hastalanan, şehir dışında olan fire yok, artı fazlası var. Nasıl ballı, kaymaklı değil mi?
Türkiye Komünist Partisi İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Ahmet Batur, eşiyle birlikte oy kullandığı sandıkta “TKP’ye oy çıkmadığını” söylüyor. Ahmet Batur, “Oy ve Ötesi’nin sitesinden bakayım dedim. Bir de ne göreyim. Kendi partime oy verememiş oldum, iyi mi!” diyor. Hilesiz seçim de “Şeytan bunun neresinde?”
28 Mayısa çok az bir zaman kala TİP, SOL Parti, TKP, Yeşil Sol gibi partiler de aldıkları yeni kararlar çerçevesinde hile kokusu gelen sandıklara müşahit tayin edeceklerini belirtiyorlar. Ortak koordinasyonla tüm sandıklara sonuna kadar sahip çıkılmalı ve öncelikle ıslak imzalı tutanaklar ele geçirilmeli, YSK ile mutlaka karşılaştırılmalı.
Sadece partiler yetmez sayım anında halk ta verdiği oya sahip çıkmalı. Herkes kendi oyunun müşahidi olmalı. Unutmayalım; “Köprüden önce son çıkış” Aksi halde hileli seçim sonuçları, ulusal iradeye galip gelir.