Okumayı sevmeyen insanlar, her zaman kendilerini haklı çıkarırlar. Kitap okumaya zaman bulamazlar. Aslında çok kitap okumuşlardır. Yerel basını ciddiye almazlar.
Öğretmenlik yaptığım yıllarda elime bir kitap aldığımda bazı öğrenciler, öğretmenler ders çalışıyorum diye alaya alırlardı.
Okuyup ta Mısır’a molla mı olacaksın? Kızlar okursa cadı, erkek çocuklar okursa kadı olur!
Yaşanan benzer olumsuzlukları görmezden gelip inadına yerel gazete, dergi çıkaranlar, kitap yayınlayanlar var. Genelde onlar kendi yağı ile kavrulup ayakta durmaya çalışırlar. Yayınladıkları haberler, hatta aldıkları reklamlar için başları derde giren gazeteciler var. Okuma alışkanlığı olmayan insanlar, başkalarının neleri okuyacağına karar verirler.
Yozgat’ta yayınlanan yerel Çamlık gazetesinde yer alan Davut Bayram imzalı makale dikkatimi çekti. Benzer nitelikte bir köşe yazısı yazmış olsam çok ağır eleştiriler gelirdi. Eleştiri normal karşılanabilir. Virgülüne dokunmadan yayınlanan makaleyi paylaşıyorum:
**
Hayat ekonomidir, paradır, maddiyattır.
Onun dışındaki hayatın bölümleri de para üzerine bina edilir.
Para varsa hayat var,
Para yoksa hayat yoktur.
Para olmadan yapacağınız bir şeyi söyleyin. Parasız bir hayat yok.
Din para üzerine bina edilmiştir.
Dinin geliş amacı da paraya dayalıdır.
Dinin amacı paranın dağılımında adaleti sağlamaktır.
Toplumsal para dengesini kurmaktır.
İyilik yapın diyor, iyilik para ile yapılır.
Resüle destek olun diyor, destek para ile olur.
Yoksula, fakire yardım edin diyor, para ile olur. Açları doyurun diyor, para ile olur.
Zekat verin diyor, para.
Hacca gidin diyor, para.
Kurban kesin diyor, para.
Fidye verin diyor, para.
Velhasıl din de paradır, hayat ta paradır.
Para dışında bir hayattan bahsedenler, cennet vaadedenler; paranın başında oturuyorlar.
Sabredin, kanaat edin deyip fakirliği övenler, israfın dibine vuruyorlar.
Bir kişinin imanı bile para ile ölçülür.
Din para ile ölçüyor.
Kuran’ı iyi okuyun vahyin geliş amacı dahi paradır.
Ayet, amacımız aşağıdakileri yukarı çıkartmaktır diyor.
Aşağıdakiler kim; ekonomi piramidinin dibindekiler, fakirler, yoksullar.
Yukarıdakiler kim; ekonomi piramidinin üstündekiler zenginler.
Eğer para adaletli dağıtılırsa huzur olur, refah olur.
Rahmetli Erbakan hocanın parti isimlerini, selamet, saadet, refah, fazilet olarak seçmesi hep bu Kur’an’ın ekonomi ve para mesajına göndermedir.
Diyeceğim şu ki cebimize düşman olan, dinimize de düşmandır, bunu unutmayın.
Bizi fakirleştirenler, ekonomimizi bozanlar dinimizi de bozuyorlar.
Biz farkında olmuyoruz. Fark ettiğimiz zaman da tren kaçmış oluyor.