Dünya, Covid-19 felaketinden kurtuluş için “aşı” bekliyor.
Şu an itibariyle üzerinde durulan üç aşı var: Çin aşısı Sinovac, Almanya’da yaşayan Türk bilim insanları Özlem Türeci-Uğur Şahin çiftinin buldukları Pfizer-BioNTech aşısı ve Amerikan Moderna aşısı…
Ülkemizde tam 16 aşı çalışmasının yürütüldüğü biliniyor.
Bunlar içinde, Ahlatcı Holding bünyesindeki Nanografi Nano Teknoloji A.Ş.’nin yürüttüğü çalışmaları, elbette daha büyük bir merak ve heyecanla izliyoruz.
ODTÜ Teknokent’te araştırmalarını sürdüren, ODTÜ, Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakülteleri’nin hocalarıyla çalışan şirket, burun spreyi şeklindeki aşısını 2021’in ortalarında kullanıma sunmayı hedeflerken, N-FasT tanı kitini geçtiğimiz günlerde piyasaya sürdü.
30 dakikada ve yüzde 98 doğru sonuç veren tanı kitinin ciddi bir ihracat imkânı yaratacağı tahmin ediliyor.
*
Ahlatcı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ahlatcı, aşı gelirlerini tamamen devlete bırakacaklarını işin başından beri söylüyordu. Dolayısıyla, AR-GE harcamaları dışında 5 milyon dolarlık bir bütçenin kullanıldığı dikkate alındığında, Türkiye için ne büyük fedakârlıkta bulunulduğu da kolayca anlaşılabilir.
“Ahlatcı bir kez daha Çorum’un yüzünü ağarttı”, “Ahlatcı gururumuz” diye manşetler atan ÇORUM HABER’in ne kadar haklı olduğu da herkes tarafından takdir edilecektir umarım.
*
Türkiye’nin Çin aşısı Sinovac’tan 50 milyon doz sipariş verdiği biliniyor. Yine Ocak ayında, 1.5 milyon doz kadar Pfizer-BioNTech aşısının gelmesi bekleniyor.
Bu konuda çok spekülasyon yapılıyor, ama biz Sağlık Bakanlığı’nın, aşı programını en yüksek risk gruplarından başlayarak düzenli olarak yürüteceği inancımızı koruyoruz.
Yine inancımız o ki, aşı uygulamasının başlamasıyla birlikte Covid-19 vakalarında da yavaş yavaş azalma başlayacak ve bahara doğru belirli bir rahatlama sağlanacaktır.
Turizmciler Nisan ayını “yeni bir başlangıç” olarak görüyorlardı, biz de umutlarımızı Nisan’a odaklamayı -iyimser bir yaklaşımla- tercih ediyoruz.
*
Buradan gelmek istediğimiz nokta, mecburen pas geçtiğimiz 2020’den sonra, Çorum’un tanıtımı adına, Çorum’un taleplerine, beklentilerine karşılık bulma adına 2021’i en iyi şekilde değerlendirmenin bir yolunu, yöntemini bulup hep birlikte bunun çabası içine girmek…
Gazetemizde izlemiş olmalısınız; İş Kadınları Derneği Başkanı Semrin Kaleli’nin girişimleri, duayen televizyoncu Sedat Örsel’in de önerileri sonucu, ünlü kompozitör Can Atilla, “Puduhepa Operası”nı gündemine aldı. Üstelik, “Çorum’u dünyaya tanıtma” heyecanıyla “Bu işe baş koydum” diyerek iddiasını, kararlılığını ortaya koydu.
*
İşte bizim kastettiğimiz de bu; pandemi sürecinden çıkar çıkmaz, hatta, hayat birazcık normale döner dönmez “Çorum için” seferber olmak…Tüm Çorumluların ve Çorum dostlarının enerjilerini bir büyük güce dönüştürmek.
Önümüzdeki ayları, bunun planlamasını yapmaya, fikir oluşturmaya, proje geliştirmeye ayırmak gerektiğini düşünüyoruz.
Herkesi de bu yönde fikir egzersizlerine davet ediyoruz.