Resim dünyasının çok ayrı bir dünyasına oturan ve sürekli olarak kendini yenileyerek, en sonu kübizm ve sürrealizm akımının izlerini taşıyan, yine resim tarihinde derin bir yer edinen Picasso'yu hem anlattım hem de yazdım.
Resme ilgisi olan kimselerin bazı resimleri çok büyük ölçüde dikkatini çekmiş ve bu resimleri analiz etmeye, birtakım çıkarımlarda bulunmaya çalışmışlardır.
Sürekli olarak kendini yenilemeye özen gösteren bu yaratıcı ressam pembe dönemde yaptığı resimlerden Avignonlu Kızlar resmi çok farklı bir şekilde çalışılmış, ayrıntıdan uzak, fazla renk ile karmaşık hale getirilmemiş, pembe bir renk ile kadınları resmeder.
Picasso, durmadan değişen bir ressamdır. Dünyanın sahip olduğu koşulları da dikkate alarak yaptığı resimler de vardır.
Birtakım objeleri resmettiği gibi öte yandan başka bir ressamın pek de el atmadığı politik resimler de yapmış ve bu resimler büyük bir ses getirmiş, yankı uyandırmış, izlenmiş bir dönemi canlılıkla yansıttığı için de beklenenden büyük bir alakaya sebep olmuştur.
1937'de yaptığı bir resim onun İspanya İç Savaşı'na ait duyumsamaları bütün haşmetiyle açılan ilk tuvaline koyduğu Guernica tablosudur.
Bu tablo çok farklı bir şekilde siyah-beyaz olarak yapılmış. Savaşın karanlık yüzünü verebilmek amacı ile siyah-beyaz olarak düşünülmüştür.
Oysa ki Picasso renkle oynamayı sever ve bir renk geometrisi içeren birçok resmi vardır.
Picasso hakkında anlatılan birçok anekdot vardır. Bu anlatılan anekdotlar aslında onun sanat yönünün dile getirildiği anekdotlardır.
Türk fotoğraf sanatının bir dahisi ve buna karşın tevazu ile "foto muhabiri" diyen Ara Güler, Picasso'nun fotoğraflarını çekerek bir büyük "Islık Çalan" sanatçıdır. Onun hakkında iki yazı yazdım. Bomonti'de onun için açılan ve hakkında kataloglar hazırlanan bir sergiyi gezdikten sonra yazdım.
Fotoğrafları bütün dünyayı gezmiş ve çok büyük bir takdir kazanmıştır. Kendisinin hazırladığı kataloglar da vardır. Öte yandan yazdığı yazılar ile de özellikle "Tuhaf" dergisinde yazdığı benzersiz yazılar ile büyük dikkat çekmiştir.
Guernica resmi İspanya İç Savaşı'nı ve bunun acılarını anlatan müthiş bir resimdir.
Resmin sol yanında, kucağında bir çocuk ile annesi ve tam üstünde bir boğa başı çok şeyi anlatmaktadır. Bildiğiniz gibi boğa, İspanya'yı sembolize eden önemli bir figürdür. Boğa güreşleri ve boğa önünden kaçmaya çalışan insanlar İspanya'nın adetlerinden birkaçıdır. Çok ünlü boğa güreşçileri vardır. Bunlar büyük arenalarda, ellerinde kırmızı bir pelerin ile dans ederler.
Hemen önde bir köylü ya da bir işçi yere uzanmış, üstünde bir kılıç ve kılıcın üstünde çiçek.
Resmin ortasında, yukarıda bir ampul ve bu ampulden akseden bir ışık. Bu ışığa doğru uzanmış bir insan başı.
Resim bir savaşın getirdiği yıkımı, acıları, karanlığı güzel bir şekilde anlatmaktadır ki son derece ustalıkla işlenmiş bir resimdir.
Resim önce Paris'te sergilenmiş.
Daha sonra bugün bir balo salonunda "7×12" boyutlarında büyük bir resim olarak yer almıştır.
Bu resme bakan bir savaşçı Picasso'ya; "Bunu siz mi yaptınız?" diye sorar.
Picasso'nun verdiği yanıt ise yerindedir, ağırdır, derindir. Der ki; "Hayır, siz yaptınız."
Picasso'yu çok konuştum, çok anlattım. En son İznik Belediyesi'nde Miro, Dali ve Picasso'yu İznik'te yaşayan Yılmaz Gurbetçi'yle konuştuğumu hatırlıyorum. O, Belediye Başkanı ile görüşmek istiyordu, İznik'teki meydan için bir heykel tasarlamıştı.
İznik'te birçok yerde, evde resmi var. Yılmaz, birçok öğrenci yetiştirmenin yanında elektrik tabelalarına da birtakım resimler ve rölyefler yapmıştı.
Kaymakam Hüseyin Avcı, ondan birçok resim almış ve bu resimleri Kaymakamlık Binası'nın salonuna astırmıştı.