OYNATMAYA AZ KALDI

Abone Ol

“Katip arzu halim yaz yara böyle”

Haber bültenlerinde yıllardır değişmeyen haberler vardır. Domatesler tarlada kaldı. Patates ekenler perişan. Fiyatlar düştüğü için kavunlar, karpuzlar tarlada kaldı. Tarlalarda çürümeye terk edilen sebzelerin meyvelerin fotografları gazetelerde yerini alır.

Üretim giderlerini, doğal dengenin bozulması sonucu kuraklığı, sel baskınlarını göze alan üreticiler hasat zamanında çoğu zaman beklediği ürünü alamaz. Ürün para eder, satabileceği ürün miktarı çok azdır. Bir an önce borçlarını ödemek için ürünleri satmıştır. Beklentisinin üzerinde verim alır; yine de sevinemez. Fiyatlar düşer.

Son yıllarda bazı ürünler zam şampiyonu oldu. Yıllarca derelere dökülen kuru soğanların fiyatlarına tüketici yetişemez oldu. Gün geldi nohut, kuru fasulye aynı yolu izledi. Sivri biber, salatalık fiyatları el yakmaya başladı. Enflasyonun üzerinde fiyat artışları sağlayan ürünler tüketiciyi perişan ederken üreticinin yüzünü ne kadar güldürdü?

Üretici yıllardır aynı sorunları yaşıyor. Mantıklı düşündüğümüzde ürünlerde verim artışı üreticiyi sevindirir. Tüketicinin cebinden daha az para çıkar. Tüketim artar. Üreticiyle birlikte tüketici de kazançlı çıkar. Piyasalar canlanır, satıcılar da kazançlı çıkar. Üretim miktarı azalırsa fiyatlar yükselir. Tüketim azalır. Olması gereken budur.

Evdeki hesap çarşıya uymaz. Ürün miktarının az ya da çok olması pazar fiyatlarını etkilemiyor. Üreticilerin satış fiyatları ile tüketicilerin alış fiyatları arasında uçurum var. Ürünler tarlalarda, seralarda çürümeye terk edilirken pazar yerlerinde tüketiciler aynı sıkıntıyı yaşar. Haftanın belirli günlerinde kurulan semt pazarlarında birçok insan aynı ürünü farklı satıcılara sora sora en ucuzunu bulmaya çalışır.

Aynı sorunlar, yıllardır çözülmeden devam ediyor. Tüketici pahalılıktan dolayı istediği ürünleri satın alamıyor. Satıcılar, piyasanın durgunluğundan dert yanıyor. Üreticilerin kazancı üretim giderlerini karşılamıyor.

Kim haklı, kim haksız? Üreticiyi, satıcıyı, tüketiciyi memnun edecek çözüm yollarını bulmak bu kadar zor mu?