OTORİTE BAĞIMLILIĞI

Abone Ol

Zira onlar, Siyaset Bilimcilerin göremediğini görüp, bildikleri yolda devam edip ,7 Haziran seçimlerinde % 40,5’ a inen oylarını, erken seçim kararlarında direnip, 1 Kasım seçimlerinde % 49,5’a çıkararak, tekrar iktidara gelme başarısını gösterdiler…
Dünyada eşi görülmemiş bir şekilde, bir taraftan 7 Haziran’dan beridir hergün sayılarca şehit gelirken, Ankara Garında Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamında 102 kişi kaybedilmişken, muhalif basına bu kadar baskı uygulanırken, her türlü, çağdaş yaşamı engellemeye tepki olarak yapılan eylemlerde polis şiddeti uygulanırken, hemen hemen halkımızın yarıya yakını, biz bu şekilde yönetilmekten memnunuz, biraz daha dövün bizi dediler…Evet, Dünyada bir örneği daha görülmemiş şekilde…
Toplum Bilimci değilim, fakat büyük olasılıkla, bu kadar olumsuzluğa rağmen, iktidarın oyunu arttırmasında,insanlarımızın çoğunun, ta çocukluktan itibaren azarlanarak,aşağılanarak, hatta dövülerek, diktatörce büyütülmüş olmalarının etkisi büyük kanımca.
Böyle bir otoriteye alışıyorlar ve bunun yarattığı bağımlılıkla, gücün, otoritenin peşine takılıyorlar.
Bu gidişten cesaret alan yandaşlar da, aklın alamayacağı şeyler yapmaya, söylemeye devam ediyorlar.
Dünyanın en huzurlu ülkesi diye tanımlanan Kanada’nın genç, aydın Başbakanı, toplumun yarısı kadın değil mi diyerek, 30 kişilik kabineye 15 kadın bakan atarken, 21. Yüzyılda, Antalya’nın bir ilkokulunda, bir veli, 7 yaşındaki kızını, kız –erkek karışık sınıfa göndermiyor diye, okul yönetimi, kız- erkek sınıflarını ayırdı…
Bir süre önce Manisa’da, “Fetullah’çı Terör Örgütü” soruşturması kapsamında yapılan operasyonlarda, kelepçelenerek götürülen türbanlı kadınlar için iktidar yandaşları bile ayaklandı.
Bu yüzden, Manisa Emniyet Müdürü görevden alındı. Manisa Valisi “Toplumda çok olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanların, şartları oluşmadan böyle bir işleme tabi tutulmaları her kademede üzüntü ile karşılanmıştır.” dedi.
Eğitim haklarını , çağdaş yaşam haklarını savunan, bunun için eyleme kalkışan başı açık gençlerimiz ise, polislerce yerlerde sürüklenmeye layık görüldü.
Ahlak düzeyi, baş örtüsüne endekslendi. Bu nasıl çifte standart? Aklın alacağı şey mi?
Ne yazık ki 13 yılda yetiştirilen gençliğin (dindar ve kindar AKP gençliğinin) durumu ise ortada. Evvelce iktidarın da hoşgördüğü, yardım ettiği söylenen IŞİD terör örgütünün 10 Ekim’de yarattığı, Ankara katliamında ölenler için Konya’daki milli maçta saygı duruşunda ve 13 Kasım’da aynı örgüt tarafından gerçekleştirilen Paris katliamında ölenler için, Yunan Başbakakanı ve bizim Başbakanın katıldığı milli maçtaki saygı duruşunda, ıslıklayarak sergiledikleri saygısız davranışla geldikleri düzeyi göstermiyorlar mı ?
Türlü imkansızlıklar ile Dünya çapında saygın bir ülke yaratan Atatürk’ümüz, böyle bir gençlik mi hayal etmişti?...
Atatürk’ün türlü zorluklarla kurduğu bu Cumhuriyet Devletinden maaş alan, Ankara’da imamlık yapan, Elvan Bal isimli bir kişi ise 10 Kasım’da ,Facebook sayfasında “Müslümanlar…10 Kasım Kurtuluş Bayramınız kutlu olsun.” mesajını yayınlayabiliyor…Nankörlüğün doruk noktası…
Bunlara rağmen, 1 Kasım seçim sonucundan sonra, 10 Kasım’da Ata’mızın 77. Ölüm yıldönümünde, Anıtkabir’e binlerce kişinin akını, yine sivil halkın tüm yurttaki görkemli ve içten anma programları, saygı duruşları, moralimizi gerçekten çok yükseltti. Onlar da O büyük insanı kolay ,kolay unutturamıyacaklarını bir kez daha anlamışlardır herhalde…
24.11.2015