Değerli okuyucularım!
Yayına vermek üzere hazırladığım 12. kitabım:
Yani bir sonraki yılda cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılı olması nedeniyle,
“Bizi bir gecede cahil bıraktılar.” Görüşüne cevap olması için çalışmaya başladım.
“11. Yüzyıl başlarına kadar,
Günümüz Türkiye’sindeki Türklerin atalarının çoğu Müslüman olmuşlardı.
İslam’la tanışmanın İran dillerini konuşan insanlar vasıtasıyla olduğu açıktır,
Çünkü Türkçedeki temel dini terimler Arapçadan ziyade Farsça,
Ve diğer İran kökenli dillerden gelir:
Namaz,
Oruç,
Peygamber.
Görünürdeki istisnalar,
Arapça hac veya ziyafet,
Esnasında istisna değildir.
Çünkü bu kelimeler aynı zamanda Farsçada da kullanılmaktadır.
Türkler,
İslam medeniyetiyle tanışmalarıyla birlikte,
İhtiyaç duydukları ve daha fazlasını,
Farsça ve Arapçadan kendi dillerine dâhil ettiler.
Ümmeti Muhammed’e dâhil olma şuuru,
Türk olma bilincinin yerini aldığındaysa Arapça ve Farsçadan Türkçeye kelime akışı hızlandı.
Bu yalnız yabancı olan kavramlar için yabancı kelimelerin alınması meselesi değildi.
Türklerde ‘kent’ anlamını kusursuz bir şekilde karşılayan,
-Marko Polo’da Pekin yerine kullanılan Hanballık (İmparatorun şehri),
Kelimesinin gösterdiği üzere- balık kelimesi vardı.
14. Yüzyıl itibariyle şehir (Farsça şehr) ve Taşkent,
Yarkant,
Ve Semerkant’ın son hecesi olan kend (Soğdca knd),
Balık kelimesinin yerini aldı.
‘Ordu’ kelimesini karşılık gelen çerig ve sü kelimelerinden çerigin Yeniçeri’de kullanımı muhafaza edilmesine rağmen,
Her ikisinin de genel kullanımdaki yerini asker,
Arapça askar (aslı Latince exercitus) almıştır.
Hatta ‘ateş’ için kullanılan od kelimesi dâhi tedrici bir şekilde kullanımdan düşmüştür.
Bu kelime 21. Yüzyılın başlarına kadar şiirde kullanılmaya devam etse de
Son 4 yüzyılın nesrindeki kullanımı çok nadirdir,
Ve yerini Farsça ateşten gelen ateş kelimesi almıştır.
Bu süreç Selçuklu imparatorluğu (1040-1157),
Döneminde başlamıştır.
Köprülüzade Mehmet Fuat (1928: 10-11) şöyle yazar. Türk edebiyatının bu büyük tarihçisi (1890-1966),
Her aileyi Türkçe bir soyad seçme durumunda bırakan 1934 Soyadı Kanunu doğrultusunda İsmini Mehmet Fuat Köprülü olarak değiştirmiştir;
Onun zamanında itibarlı bir aile sıfatı olan zâde (-oğlu) Farsça bir kelimedir. (Geoffrey Lewis. Çev: Mehmet Fatih Uslu. Ozan matbaacılık. S: 15-16. 2015. İstanbul)
22.08.2022 – Ankara