Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerini de Recep Tayyip Erdoğan kazandı. Halkımızın yüzde 52’ si tercihini teokrasi, monarşi, diktatörlük anlayışından yana kullandı.
Halk egemenliğine dayanan cumhuriyet rejimine ancak yüzde 48’lik kesimin evet demesi yetmedi. Daha kısa tanımla sandıktan ördek çıktı. O ne demek dediğinizi duyar gibiyim. Yazının sonunda bir fıkrayla açıklayalım.
Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal ve arkadaşlarına bazı aklı evvellerin “diktatör” dediklerini duymuşsunuzdur. Savaş artığı bir ülkede, okuma yazma oranı yüzde 10, çoğu “elifi görse mertek” sanacak bir ülkede demokrasicilik oyunu nasıl oynanırdı, başka bir konu. 1945’de ve ilk fırsatta da hemen çok partili rejime geçildi.
Çok partili rejimle iktidara gelen Demokrat Parti’nin belleğimizde iz yapan söylemi nedir? Adnan Menderes’in “Siz isterseniz şeriatı da getirebilirsiniz” söylemi… Ülkenin aydınlanma meşalesi Köy Enstitüleri ağa, patron baskısına dayanamayarak kapatılıyor. Bu günkü yaşadığımız cehennemin taşları döşenmeye başlanıyor. Yani tavuğun altına ördek yumurtası konmaya başlanıyor.
İlerleyen süreçte 12 Mart ve 12 Eylül faşist darbeleri geldi. Cumhuriyetin tabutuna yeni çiviler çakılıyordu. Tavuğun altına yeni ördek yumurtaları ilave ediliyordu.
Anayasasında “Türkiye Cumhuriyeti laik ve demokratik, sosyal hukuk devletidir” yazdığına bakmayın, Kenan Evren’in kutsal kitabı defalarca göstere göstere yaptığı mitingleri anımsayalım. Devamında iktidara gelen Turgut Özal “Anayasayı bir defa da biz delelim” demeye başladı.
Kayıtsız koşulsuz 12 Eylül rejiminin ürünü olan AKP’den farklı bir şey bekleyemezdik. Haliyle o da cumhuriyetin tabutuna yeni çiviler çakmaya başladı. İlk işi kamu kurumlarındaki TC’leri kaldırarak başladı. “Türklüğü ve milliyetçiliği ayaklarının altına aldım” filan dedi. En büyük desteği de kendisine milliyetçiyim diyen partiden alıyordu. Cumhuriyet tarihi büyük kırılmaların ve omurgasızlıkların yaşanmasına şahit oluyordu.
AKP’nin Reisi daha kuruluş aşamasında demokrasiyi bir trene benzetmişti. “Biz bu trenden istediğimiz durakta ineceğiz” dedi. O durak Siyasal İslam durağıydı. Cumhuriyetin tabutuna yeni çiviler çakıldı. Tavuğun altına yeni ördek yumurtaları kondu.
28 Mayıs seçim sonuçlarına bakınca cumhuriyetin tabutuna son çivinin çakıldığını görüyoruz. Cumhuriyetin artık elimizden yağa batırılmış demirden bir topaç gibi kayıp gittiğini görüyoruz. Şaşırıyor musunuz? İran mı? Pakistan mı? Afganistan mı? Olduk diye boğazına bir şeyler mi düğümleniyor? Şaşırma.
Adaletsiz seçim sistemi ve de ithal seçmen oyunları ile terazinin dengesi mi değişti? Şaşırma bu günlere bir günde gelinmedi.
Tavuğun altına yıllarca ördek yumurtası kondu. Tavuk önce fark etmezmiş yumurtaları, zamanı galipte civcivler çıkıp büyümeye başlayınca anlarmış Hanya’yı, Konya’yı. Çıkan civciv hep koşup koşup göle giriyormuş.
Tavuk şaşkınlıkla demiş ki “Yahu bunlar bana benzemiyor, benden çıkan civcivler hiç göle koşmazdı”
Yüz yıla yakın tavuğun altına ördek yumurtası koyuyorlar. Tavuk mu çıkacaktı? Ortaya ördek çıktı.
HÜDA PAR’lı yeni rejiminiz meyvelerini yarına bırakmadı, seçim akşamı verdi. Ordu’da İYİ PARTİ üyesi bir genç, Erhan Kurt öldürüldü. Çerkezköy’de elinde kılıçla bir grup Afganlı şalvarlı, sarıklı giysileri ile terör estirdi. Çorum’da CHP binası kuşatıldı. Bu daha başlangıç.