O’nu sonsuzluğa göç edişinin 86’ıncı yıldönümünde, yine saygıyla andık.
O deyince kimden bahsettiğimi kuşku yok ki herkes anlıyor. Bir ülke insanı kurucusunu ve emperyalizm denen ejderhanın ağzından, yutulmaya hazır koskoca bir ülkenin kurtarıcısını nasıl anlamaz ki.
Cumhuriyetin kuruluşundan,1923 yılından, 1938’e Atatürk’ün sonsuzluğa göçü arasında sadece 15 yıllık bir zaman dilimi var. Bu kadar kısa bir zaman diliminde savaş yorgunu bir ülkeden modern bir ulus yaratmak, hem de İslam ülkeleri arasında bir ilki gerçekleştirmek azımsanacak bir olay değildir.
O gün kısa zaman diliminde yapılan yaratılanları, şimdi satmakla meşgulüz. Ne satarak bitirebildik. Ne de sattıklarımızla rahatlayabildik. Çoğunluğun yaşam biçimi bunun kanıtıdır.
O bir devrimciydi, altı ana ilkesinden birisi de devrimciliktir. Cumhuriyet laik, demokratik, çağdaş ilkeler doğrultusunda kuruldu. Her devrim gibi o da karşı devrimini yarattı. Karşı devrimde yer alanlar, dün işgalciyle işbirliği içinde olanlar ve onun uzantılarıdır. Dün “Mustafa Kemal ve arkadaşları diye Anadolu’da bir çete türemiştir, görüldüğü yerde katli vaciptir” diye fetva çıkaranlardır. Bunlar arada içlerindeki tutkuyu kusarlar; “Keşke yunan galip gelseydi” derler. Hızlarını alamazlar “10 Kasımlarda saygı duruşu yerine saat 9’u 5 geçe kenefe gidin” diyecek kadar kin ve nefretlerini kusarlar. Üzücü olan bu kişiler devletin üst katlarında itibar görür. Hatta danışman bile olurlar.
Fakat insanlık O’nu anlamıştır. Hindistan Lideri Mahatma Gandi’ye; “Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar Tanrı’yı da İngiliz zannederdim” dedirtecek kadar sömürülen mazlum milletlerin ilham kaynağı olmuştur.
Boynunda Padişahın idam fermanı asılı iken, emperyalizme karşı savaşmak ve sonrasını aydınlatma devrimine dönüştürüp, laik, demokratik cumhuriyeti kurmak mucize olsa gerektir.
Aydınlanma Bilgesi İlhan Selçuk; “Başlangıçtan 1789’a dek geçmişte kurulan tüm devletler dincidirler...” diyor. Dinci devletlerde insan birey değil kuldur. Bu padişah, imparator, kral, prens, senyör veya şah fark etmez. Hıristiyanlık, Müslümanlık veya diğer dinler hepsinde kul.
Cumhuriyet sayesinde kulluktan kurtulup birey olduk.
Ülkemiz bugün sendeleyerek de olsa ayaktaysa, cumhuriyetin sağlam temellerine dayanmaktadır.
Atatürk milliyetçiliği, anti-emperyalistliktir. Devrimci, halkçı ve cumhuriyetçilik ilkeleri çağdaş uygarlığa ulaşma yolumuzdur.
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın önderi, çağdaş uygarlığa ulaşmamızın rehberi M.K. Atatürk’ü sonsuzluğa göç edişinin 86. yılında saygı ve minnetle anıyoruz.