Onan: "Türk milliyetçiliği fikri engellenmeye çalışılıyor

Zafer Partisi’nin siyasi meşruiyeti ve faaliyetlerinin güvencesinin mevcut anayasa ve düzeni sağlayan kanunlar olduğunu belirten Bedii Onan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Kamuoyu tarafından bilindiği gibi Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ, Antalya’da yaptığı bir konuşma sebebiyle hakaret iddiasıyla Ankara’da gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkeme tarafından TCK'nın 216/1 maddesine muhalefet suçlamasıyla tutuklanmıştır.
Öncelikle ifade edelim ki; Zafer Partisi Atatürk milliyetçiliği felsefesini benimseyen Türk milliyetçilerinin bünyesinde siyaset yaptığı bir partidir. Siyasi çalışmalarında Türkiye Cumhuriyetinin ve yüce Türk Milletinin hak ve menfaatlerini koruma, yükseltme düşüncesini ortaya koyar. Zafer Partisi siyasi faaliyetlerini anayasa ve yasaların çizdiği sınırlar içerisinde yapmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir anayasası vardır. Anayasa millet için vardır. Anayasa vatandaşlar için bir uzlaşma metnidir. Anayasa metni halkın kabul ettiği bağlayıcı kurallar birliğidir. Anayasa hitap ettiği vatandaşlarına bir takım haklar tanımıştır. Vatandaşların siyaset yapma hakkı anayasal bir haktır. 
Anayasa'nın 67. maddesinde seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasî faaliyette bulunma hakkı güvence altına alınmıştır. Anayasa’nın 10. maddesinde tüm vatandaşların kanun önünde eşit olduğu ifade edilmiştir. Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Anayasa’nın 26. Maddesi fikir ve ifade hürriyeti ile alakalıdır. Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Anayasanın 38. Maddesi suç ve cezalar ile alakalıdır. Bu maddenin 7. fıkrasında ceza sorumluluğunun şahsi olduğu ibaresi vardır.
Zafer Partisinin siyasi meşruiyeti ve faaliyetlerinin güvencesi mevcut anayasa ve düzeni sağlayan kanunlardır. Hukuki bir okur yazar olarak ifade edelim. Hiçbir kanun ve uygulama anayasaya aykırı olamaz. Kişi hak ve hürriyetini bağlayamaz. Anayasanın 26. maddesine karşılık, TCK 216/1 maddesi elastik bir esneklikle özellikle iktidarların uygulamalarına karşı olan muhalefet parti yöneticileri ve mensuplarına bir baskı aracı olarak kullanılamaz.
Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ, Kayseri şehrimizde arzu edilmeyen ve asla kabul edilmeyen münferit olaylar mesnet edilerek tutuklanmıştır. Kayseri’de vuku bulan bu mevzu ile ilgili olarak Kayseri valisinin ve emniyet yönetiminin idari bilgisi ve becerisi ile sorumluluğu sorgulanmış mıdır? Olayların başlamasından önce önleyici tedbirler alınmış mıdır? Vuku bulan mevzuların sonunda yapılan soruşturmaların sonuçları ortadadır. Bir tek Zafer Partisi mensubu olaylar ile ilişkilendirilmemiştir. Bilakis genel başkanımızın talebi doğrultusunda iki genel başkan yardımcısı inceleme maksatlı olarak Kayseri şehrimize gönderilmiştir.
Daha öncede yapmış olduğumuz basın açıklamalarında ifade ettiğimiz gibi; malum siyasetçinin büyük bir hadsizlik ile terörist elebaşını yüce millet meclisimize çağırması ile bir süreç başlatılmaya çalışılmaktadır. Bu sürecin karşısında en net duruş gösteren Zafer Partisi ve genel başkanıdır. Türk Milletini bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için Zafer Partisinin mitingler yapmaya başladığı bir anda, yapılan bir konuşmadan hareketle sürecin tutukluluk haline varması bizlerce manidar bulunmaktadır.
Terörsüz Türkiye isterken, ülkemizin başta büyük şehirleri olmak üzere pek çok şehrinde asayiş vakaları son dönemlerde en üst seviyelere varmıştır. Hırsızlık, dolandırıcılık, gasp, uyuşturucu kullanımı ve satışı, yaralama ve öldürme vakaları hemen her gün haber bültenlerinde neredeyse haber programlarının ana haber konusu olarak takip edilmektedir. Keza televizyonlardaki bazı programlar Türk ve Müslüman aile yaşantısına ters düşen hal ve hareketleri özendirmektedir. Sosyal ortamlardaki yine gayri ahlaki, örf ve ananeye uymayan durum ve davranışların yaygın halini de kaygıyla takip etmekteyiz.
Terörsüz Türkiye için girişimlerde bulunan siyasilerin bu halleri de bilmesi ve görmesi gerektiği de ortadadır. Yukarıda yazdığımız hususlar da bir milli güvenlik meselesidir. Düşük maaş alan emeklilerin başta konut ve barınma meselesi olmak üzere geçim derdi de ciddi bir mesele olarak ülke gündeminde ilk mesele olarak durmaktadır. Dikkat çektiğimiz sorunlar ortada çözüm beklerken, vatandaşımızın içinde bulunduğu durumu kimselerin görmezden gelme hakkı ve lüksü Son söz olarak hemen herkes tarafından bilinen iki anonim bilgiyi aktarmak isterim.
‘Berlin de hakimler var.’ cümlesi bir Alman için adalete güven arz eden bir ifadedir. Yanı sıra, Winston Churchill‘e atfen bir cümle olan  ‘Sabah erken kapı çalanın sütçü olmasıdır.’ ifadesi ile demokrasi kavramı Türk Milletinin büyük bir beklentisi olmuştur. Haklar ve hürriyetler insanlık için vazgeçilmezdir. Makul yaşam tarzı da herkesin hakkıdır. Herkesin hak ve hukuka, yaşam tarzı ve hürriyetine saygılı bir Türkiye için bir olması dileğiyle.”