ON SORUDA BİR GÜNDOĞAR-5
8- Benim şiir afarizmalarım hatta apartizmalarım da vardı. Örnekse; “şiiri gördüm bildim şairini” gibi. “Şiiri gördüm hani şair” dedim. Bunda da Anadolu dergiciliğini kusurlu buluyorum. Necatigil Hocam: “Şiir, haremi elaleme açmak gibidir” der. Kapalı şiir yazıyor eleştirisine yanıt veriyordu bu sözüyle…
Derim ki: “Ben Leblebici’yim”. Nasıl yani der karşımdaki. Leb demeden leblebiyi anlarım. Çok katkılı ve çok lezzette leblebiler varmış şimdi. Yazma uğraşı da böyle tatlara sahip. Söz büyücülüğü diyorum buna…
Ayrıca, Çorum’la yakın bağlarım sizden önce de vardı: Adnan Binyazar Hocamızla Almanya’da iken mektuplaştık. Musa (Emmi) Uysal öğretmen Amcamla arkadaştılar. Onu tanıdım ve “Yokuşta Yürüyen Adam” kitabını ben bastım. Ahmet Samsunlu da Çorum’un güzide bir insanı, yazılarını okurdum. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, İktisat Fakültesi’nde Medeni Hukuk Hocamdı. Siz bu bağlamda neler söylemek istersiniz?
Gündoğar:
-Leblebi benzetmesinin gölgesindeki göndermeni anladım. Ben de leb demeden leblebiyi anlayanlardanım. Umuyorum o tatlarda bundan sonra da buluşacağız.
Çorum’la olan yakın bağlarınız beni her zaman gönendirmiştir. Söz konusu ettiğiniz Adnan Binyazar dışında olanlar, (o da Çorum’un eniştesi olduğu için bir açıdan Çorumlu sayılır.) Çorum’un yetiştirdiği kültür-sanat ve bilim adamları bizlerin her zaman onuru ve gururu olmuşlardır.
Adnan Binyazar, (1934) 1961 yılında Geçici Öğretmenlik Kursu’nda öğretmenimdi. Victor Hugo’nun Sefiller adlı romanından önce dinleyip, sonra yaptığımız özetlemede, o zaman ortaokul diplomalı olduğum halde 32 tane lise mezunu kursiyer arasında birinci olmuştum. Onun özendirmesi olmasaydı, bugün ürettiklerimin yarısı bile olmazdı. O açıdan O’na ömür boyu teşekkür borçluyum. Kendisine sağlık ve esenlikler dilerim. Yapıtları genel de eğitim ve halk bilimi dalındadır. Bir kaçının adını vermekle yetiniyorum:
“Dedem Korkut'tan Öyküler”, “Toplum ve Edebiyat”, “Aşık Veysel”, “Kültür ve Eğitim Sorunları”, “Ağıt Toplumu”, “Öğretmen Kılavuzu”, “ Dede “Korkut Masalı” ,“15 Türk Masalı”. Son iki yapıtı; “Masalını Yitiren Dev” ve “ Ölümün Gölgesi Yok” kitapları da kendi yaşam öyküsünden oluşan anı romanlardır.
Musa Uysal (Emmi), (1926 29.11.2008) Çorum Mecitözü Devletoğlan Köyünde doğdu. Amcam Cemal Akbulut’un sınıf arkadaşı, Köy Enstitülü öğretmen yazardı. Ülkemizde öğretmen hareketinin önde gelen adlarından biriydi ve arkadaşları tarafından “Emmi” lakabıyla anılırdı. Babamı ve ağabeylerimi de tanırdı. Sekiz tane basılı yapıtı olduğunu kültür ve sanat ve edebiyat çevreleri bilirler. Musa Uysal'ın ilk yapıtı "Nereden Nereye" ve "Sokakta Sözleşmiştik" adlı anı kitaplarıdır. Diğerleri, "Atalarının Hikayeleri"ne dayanarak Rus-Kafkas savaşlarını ve Anadolu’ya göçü anlattığı "Üç Atlı" ve "Kalemim Kaydı" kitabıyla, "Tıkı" ve "Sefure adlı kitaplarıdır. Ben onu ilk kitabı “Nereden Nereye” çıktıktan sonra tanımış, yaşamdan kopuncaya kadar da yazar-ağabey ilişkimiz sürmüştü. Öte dünyası aydınlık olsun, ışıklar içinde uyusun.
Kademoğlu:
9- Anılarımda yeri olan diğer Çorumlu yazarlar için de ayrıntılı bir açıklama bekliyorum. Neler söyleyeceksiniz?
Gündoğar:
Ord. Prof. Dr.Hıfzı Veldet Velidedeoğlu (24 Ağustos 1904 -24 Şubat 1992) Bilindiği gibi Çorumlu, Türk hukukçu, akademisyen ve yazardır. Babasının yargıç ve öğretmen olması nedeniyle ilk ve ortaöğrenim yıllarını değişik yerlerde geçirdikten sonra 1920'de, 16 yaşında bir lise öğrencisiyken, Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne memur olarak görev yapar. Trabzon Lisesi (1924) ve Ankara
Hukuk Fakültesi'ni bitirir. (1928). Doktora çalışmalarını İsviçre'de yapar. (1933). 1934 yılında İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi'ne asistan olarak atanıp aynı yıl Doçent, 1942 yılında Profesör ve sonra da Ordinaryüs Profesör unvanlarını alır. Kurucu Meclis Milli Birlik Komitesi Temsilciliği (6 Ocak 1961 - 15 Ekim 1961) ile aynı mecliste 1961 Anayasası'nı hazırlayan komisyonun üyeliği ve kâtipliğini yapar. 1975 senesinde emekli olur. Araştırma ve röportajları Cumhuriyet ve Milliyet Gazeteleri'nde yayınlanmıştır. Birçok da basılı kitabı vardır. O salt Çorum’un değil, Türkiye’nin gururudur.
Mehmet Bahri Savcı, (1914-02.11.1997) Çorum’un yetiştirdiği değerli bilim adamlarından biriydi. O, araştırmacı yazar ve hukukçu kimliğiyle yeri doldurulmaz bir değerdi. Ailesi, Osmancık ilçesinin Çampınar Köyündendi.
Babasının 1914 yılında kamu görevlisi olarak bulunduğu Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde doğmuştur. Edremit’te İlkokulu, 1933 yılında İstanbul Erkek Lisesini, ardından da Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirir. Daha sonra Hukuk Fakültesi sınavlarını verir; avukat ve yargıç olma hakkını kazanır.
1935’ten itibaren ortaokullarda tarih ve coğrafya öğretmenliği yapar. 1942’de asistanlık sınavlarını kazanarak Siyasal Bilgiler Fakültesinde çalışmaya başlar. 1947’de doçent, 1954’te Anayasa Profesörü olur. 1961 Anayasası’nı hazırlayan komisyonda aktif olarak görev alır. 1983’te emekli olur.
41 yıllık üniversite yaşamında pek çok kurumda görev almış yüzlerce bilim ve devlet adamı yetiştirmiştir. Cumhuriyet Gazetesi’nde Atatürkçülük ve laiklik konularında pek çok yazısı yayınlanmış O, hukuk ve demokrasi üzerine yazdığı kitaplarıyla 21. yüzyılda da aydınlatmacılığını sürdürecektir.
-Prof. Dr. Ahmet Samsunlu, (Çorum, 1936) Hannover Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesini bitirmiş. Aynı Üniversitede Doktorasını tamamlamış. Bülent Ulusu Hükümetinde (1980-83 yılları arasında) İmar ve İskan Bakanlığı yapmıştır. İstanbul Teknik Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesidir. 1995 yılında merkezi İstanbul’da olan Çorum Eğitim Kültür Vakfı’nın (ÇEKVA) kurucuları arasındadır. Dönüşümlü olarak yine Çorumlu olan Prof. Dr. Turan Ilgaz’la ÇEKVA’nın başkanlığını yürütmüşlerdir. Şimdi Onursal Başkanıdır. Bizler de 21 yıl önce Çorum’da başlattığımız, ayda bir kez gerçekleştirdiğimiz Sanat Dostları Toplantılarımızı son 16 yıldır ÇEKVA’nın Çorum temsilciliğinin yerinde yapmaktayız. Saydığımız, sevdiğimiz bir Hocamızdır. 2010 yılında hazırladıkları “Çorum Çekva Sanat Toplantıları kitabıyla, 2015 yılında basılan “Çekva’nın İlk 15 Yılı” adlı kitaplarının basım öncesi okunarak yazım kuralları açısından düzeltisine yardımcı oldum. Açıkçası, bu iki kitapta da emeğim vardır.
(SÜRECEK)