Bilgilerin saniyeler içinde dünyanın dört bir yanına ulaştığı günümüzde gizli saklı bir şey kalmıyor. Art niyetli insanların, bazı çevrelerin bilinçli olarak yaptıkları çarpıtmaları doğrulardan ayırmak olanaksız oldu. Bu yüzden karar vermeden önce yeterince araştırma yapmak gerekir. Doğru olan, hata yaptığını anladığın anda yanlıştan dönmek gerekir.
Nice dostlar, dostluklar unutuldu. Aramızdan ayrılan her insan gibi Yaser Arafat kısa sürede unutuldu. Artık, Filistin gibi acıların yaşandığı topraklarda yaşanan acılar haber değeri bile taşımıyor. Nedenlerini araştırmadan son sözü söylemek çok kolaydır.
Yaser Arafat’la ilgili internet ortamında küçük bir araştırma yaptım. Ne yazık ki okuduklarım mide bulandırıcı. Ölümü tartışılan, Arafat’la ilgili yer alan bilgilerin ne kadarı doğru, ne kadarı yalan?
Yıllar boyunca Filistin konusu gündeme geldiğinde Arafat adı mutlaka anımsanır. Ona destek olmak için dünyanın dört bir yanından insanlar Filistin’e koştu. Ellerinde silahlarla cepheye koştu. Gün gelir, Arafat evlenir. Geleneklere uygun olarak petrol şeyhleri gibi nikâh masasına oturur. Seçme hakkını kullanırken birlikte ölüme gittiği kadın savaşçıları, Arap kızlarını beğenmez!
Gönüldür bu, istediği yere konar. Bir başka açıdan bakacak olursak yaptıkları doğrudur. Bir kâfirle evlenip onun Müslüman olmasını sağlar! Gün gelir, bir kızları olur. Bir taşla iki kuş vurulmuş olur.
Filistin, her gün için kanayan bir yaradır. Başka insanların çektikleri acıları yüreklerinde duyan her insan, Filistin için çırpınır. Gönüllü insanlar, kampanyalar düzenler. Açılan banka hesabına para yardımı yapılır. Bazı kaynaklara göre toplanan para on milyar dolara ulaşır.
Arafat dünyadan ayrıldığında vasiyetnamesi yoktur. Doğal olarak bankada var olan paralar mirasçılara kalır. Ölüm hak, miras helalmiş! Mirasçılar için Filistin bitmiştir. Huzur içinde dini inançlarını yaşayabilecekleri bir ülkeye yerleşirler. Bilgiler doğru ise can korkusu yaşamamak için bir sokakta yer alan evlerin tamamını satın alırlar.
Benzer olaylar nedeniyle duyarlı insanlar yıkıma uğrar. Yine açlıktan, kıyımlardan insanlar ölür. Bir çocuğun deyimiyle küçük çocuklar, küçük kurşunlarla öldürülür!
Keşke benim yazdıklarımın tamamı saçma sapan; yalanlarla dolu olsaydı. Binlerce kez özür dilerdim. Yaptığım yanlışın bedelini canımla öderdim.