Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı Ankara’da yapılan eylemlerde yaşanan olayları değerlendiren Kenan Sırma, “Sendikal haklarımızın yok sayılmasını, anayasal güvence altında olan temel hak ve özgürlüklerimizi kullanmamızın engellenmesini, arkadaşlarımıza şiddet uygulanmasını, darp edilerek gözaltına alınmalarını kınıyor, protesto ediyoruz” ifadesini kullandı.
Eğitim-Sen Şube Başkanı Sırma, açıklamasında şunları belirtti:
“Sendikamız Eğitim Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) gündeme getirildiği günden bu yana teklifinin tehlikelerine ve iktidarın teklifle neleri hedeflediğine dikkat çekmektedir. İktidara ve Milli eğitim Bakanlığına uyarılarda bulunmaktadır.
Ancak AKP+MHP iktidar bloğu uyarıları ve eleştirileri dikkate almadığı gibi cemaatlerin, tarikatların isteklerine göre hareket etmektedir. Yasa teklifinin hazırlanma sürecinde yandaş sendikalar dışında kimsenin düşünce ve önerileri alınmamış, eleştirilere kulaklar tıkanmış, Bakanlık bildiğini okumuştur.
Hazırlanan kanun teklifi öğretmenlik mesleğini değersizleştirmekte, öğretmenlerin iş güvencesini ciddi anlamda tehdit etmekte, eğitim fakültelerinden mezun olmayı ayrıntıya indirgeyip kurulacak Eğitim Akademileri üzerinden AKP kadrolarını yetiştirmeyi hedeflemektedir.
Öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmemekte, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Eğitim emekçilerinin özlük haklarını zayıflatmakta, ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirmektedir. Eğitim emekçilerinin kazanılmış haklarını önemli oranda ortadan kaldırmakta, eğitim fakültelerinden mezun olmayı öğretmenliğe atanmada bir ayrıntı haline getirmektedir.”
“ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNUNU KABUL ETMİYORUZ”
“İktidar gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa, ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi” metnini esas almalıdır. 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen ve Türkiye tarafından da onaylanan bu tavsiye kararı, öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır. Bu metin dikkate alınmadan hazırlanan bir Meslek Kanununu kabul etmemiz mümkün değildir.
Gelin tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmeyi amaçlayan öğretmenlerin haklarını koruyacak, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanununu hep beraber hazırlayalım.
Gelin nitelikli eğitim için, öğretmenler kadar emeği olan idari ve teknik personel, yardımcı hizmetliler sınıfı ve 4-B statüsünde çalışan eğitim emekçilerinin hakları ve taleplerini içeren bir kanun hazırlayalım.
Anayasal hakkımızı kullanmamızı engellemekten, sendikal ayrımcılığı derinleştiren uygulamalardan, sendikal hak ihlallerine her gün bir yenisini eklemekten vazgeçin. 9 Temmuz’da tüm bu suçları işleyen güvenlik güçleri ve yetkilileri hakkında derhal soruşturma açılmasını sağlayın.
Eğitim Sen Çorum Şubesi olarak sendikal haklarımızın yok sayılmasını, anayasal güvence altında olan temel hak ve özgürlüklerimizi kullanmamızın engellenmesini, arkadaşlarımıza şiddet uygulanmasını, darp edilerek gözaltına alınmalarını kınıyor, protesto ediyoruz.
Emek ve demokrasi güçleri başta olmak üzere, bilimsel, laik ve demokratik bir eğitimden yana tüm toplum kesimlerini yasa tasarısı görüşmeleri boyunca devam edecek eylem ve etkinliklerimize güç vermeye ve dayanışmaya davet ediyoruz.” (