ABD Başkanı Trump dedi ki, “İran asla nükleer silaha sahip olamaz. Zengin ve büyük bir ülke olabilirler ama nükleer silahla değil.”
Bu söz üzerine nükleer silahlar yine gündem oldu.
Ve de ABD ile İran arasında görüşmeler başladı.
Nükleer silahlar, 2022 yılında başlayan Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle de gündem olmuştu.
Oysaki 1991’de Sovyetler Birliği dağılmış, Sosyalist Sistem sahneden çekilmiş, “Soğuk Savaş” bitmişti.
Batı Blokunun silahlı gücü NATO dağılmamıştı ama Sosyalist Blok’un silahlı gücü “Varşova Paktı” dağılmıştı. Silahlar kınına girmiş, ılımlı bir rüzgâr esmişti.
Evet, böyle bir görüntü oluşmuştu.
***
Ama…
Özellikle, Amerika'nın Ukrayna'yı NATO'ya dahil etme isteği…
Daha da ötesi, Ukrayna’yı Rusya sınırında bir Batı kalesi yapma isteği, Ukrayna ile Rusya arasında bir gerginliğin oluşmasına neden olmuştu.
2014’te Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı ile de giderek artan bu gerilim, daha da yükselmiş ve 2022 yılı başında konvansiyonel bir savaşa dönüşmüştü.
Ve 2022 yılı başında Ukrayna’nın bir bölümünün Rusya tarafından işgal edilmesiyle de savaşın boyutu büyümüş, nükleer silahlar bile konuşulur olmuştu.
Evet, sonuçta Ukrayna-Rusya Savaşı ile Doğu-Batı arasında yeni bir “Soğuk Savaş”ın tohumları ekilir oldu.
Ve de Trump’un İran’a yönelik tehdit eden ifadesiyle nükleer silahlar yeniden gündeme geldi.
İşte bu nedenle dünyadaki nükleer silahların durumuna bir bakmak gerekti.
Çünkü insanlık için ve de doğa için asıl tehlike, asıl büyük felaket nükleer silahlardır.
***
Peki, dünyadaki nükleer silahların durumu nedir?
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi vardır. Bunlar ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin'dir.
Güvenlik Konseyi’nin her kararını bu üyelerin veto hakkı vardır. BM'ye üye 193 devletin aldığı bir karar, bunlardan biri tarafından veto edilirse karar geçersiz olmaktadır.
Kısa adı NPT olan “Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Anlaşma”ya göre bu 5 daimi üyenin nükleer silah bulundurma hakkı vardır.
Yani ABD’nin, Rusya’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın ve Çin'in...
Bunların dışında fiili olarak nükleer silahlara sahip ülkeler ise Hindistan, Pakistan, İsrail ve Kuzey Kore’dir.
***
NPT, 5 Mart 1970’de yürürlüğe girmiş, BM'ye üye 193 ülkenin 189’u tarafından imzalanmıştır.
Ama Hindistan, Pakistan ve İsrail imzalamamıştır.
Kuzey Kore ise 1985 yılında imzalamış, 2003’te imzasını geri çekmiştir.
Bu konuda, “Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü”nün (SIPRI) hazırladığı rapora göre, 2010’da 22 bin 345 olan nükleer silah sayısı 2014’de 16 bin 385’e inmiştir. 2023 raporuna göre de bugün dünyada 12 bin 512 nükleer silah vardır.
Nükleer silahların 2023 yılına göre dünyadaki dağılımı ise şöyledir:
ABD’nin 5.244, Rusya’nın 5.889, Çin’in 410, Fransa’nın 290, İngiltere’nin 225, Pakistan’ın 170, Hindistan’ın 164, İsrail'in 90, Kuzey Kore'nin ise tahminlere göre 30 nükleer silahı vardır.
Ama bu raporda sayısal düşüşe karşın, özellikle nitelikte daha da tehlikeli ve de çok büyük bir yıkıcılığın yükselişte olduğu belirtilmiştir.
***
Ve bugün Ukrayna Savaşı ile gündeme gelmiş olan bu silahlar, İran üzerinden yeniden gündeme gelmiştir.
Ve yeni bir “Soğuk Savaş”ın tohumları ekilmiştir.
Elbette tüm dünyayı tehdit edecek bu tohumların yeşermemesi gerekir.
Ama bunun için BM üyesi 193 ülkenin işbirlikçi yöneticilerden kurtulması, BM’deki iradeyi eline alması gerekir.
Zordur ama olması gereken de budur.