*** Meslekte 55. yılını yaşayan “kıdemli” bir yerel gazeteci olarak, kendi sıkıntılarımızı okurlarımla sık sık paylaşmakta hiçbir sakınca görmüyorum. Zira, genelde basının ve özellikle “demokrasinin kılcal damarları” olan yerel basının varlığı, bağımsızlığı, özgürlüğü, ya da tersi, doğrudan doğruya bir “demokrasi” sorunudur.
*** Bugün Çorum’a gelecek olan Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Sayın Cavit Erkılınç’ın ismini -o kadar çok bahsettim ki- okurlarıma ezberlettiğimi sanıyorum. Soyadı gibi “elde kılıç” hak ve adalet mücadelesi verdiğini de defalarca anlattım.
*** Sayın Erkılınç’la üzerinde birleştiğimiz görüş şu: Ülkemizde yerel gazeteler, gerçekten nitelikli, halkın haber alma hakkına hizmet eden, yayınlandıkları bölgenin sorunlarına sahip çıkan, çözüm üreten, yol gösterici olan, bütün bunları yapabilmek için de gerçek manada istihdam sağlayan yayın organları olsun. Eskilerin “varakpare” dediği kâğıt parçasından öte geçmeyen sözde gazeteler, devletin resmi ilan pastasından hak etmediği payı alamasın. Şimdi, internet haber siteleri açısından da bu durum geçerli.
*** Hep söylediğim gibi, çok yerel gazete veya çok internet haber sitesi “çok seslilik” anlamına gelmiyor. Asparagas, sansasyon haberciliği, hele hele şantaj gazeteciliği, asla ve asla demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, yörenin ve yöre insanının yararına hizmet etmiyor. Devletin ve toplumun bu alana ayırdığı kaynakların çarçur edilmesinden başka işe yaramıyor.
*** BİK Genel Müdürü Sayın Erkılınç’ın adaleti sağlama adına “kararlılığı” kadar ciddi güçlüklerinin de olduğunu biliyorum. Sektörün içinde bir takım çıkar odakları “pastadan haksız pay alma” çabası içinde elbette olacaklardır, ama siyaset kurumu, kamu kuruluşları, sivil toplum, iş dünyası “kötüye prim vermekten vazgeçerse” bu engeller aşılır. Ve ben, Sayın Erkılınç ve çalışma arkadaşlarının bunu başaracaklarına yürekten inanıyorum.
*** Ama, iş bununla da bitmiyor. Toplumun da yerel medyasına güçlü biçimde sahip çıkması gerekiyor. Bilinmeli ki, 2025 yılı yerel medya açısından “karar yılı” niteliğindedir. Devletin yanında toplum da “nitelikli” yerel basına sahip çıkmazsa, “bu sıcağa kar dayanmaz”…ÇORUM HABER de, diğer tüm nitelikli yayın organları da bu giderlerin altında kalır. İstismarcılar, şantajcılar suyun yüzünde kalmaya devam eder. Bir de bakmışsınız ki, sağduyu oturmuş, “Ey ciddiyet! Geldiysen işaret ver!” diye ruh çağırmaya başlamış…
*** Bunları söylerken, kesinlikle “nankörlük” etmeyeceğimi de beni tanıyan herkes bilir. Kaç kez 48 sayfa çıkarak rekorlar kırdık. Hele hele Cumhuriyetimizin 100. yılında iki gün üst üste 48 sayfadan toplamda 96 sayfa çıktık. İlanlarıyla ÇORUM HABER’e bu gücü veren hemşehrilerime minnettarım. Onlar bize inanıyor, biz de onlara güveniyoruz.
*** Ben ise, Allah canımı sağ ettiği sürece, bana inananların da desteğiyle ekonomik zorluklara teslim olmayacağım.
*** Sayın Erkılınç, Çorum’umuza hoş geldiniz.