Çorum’un önünde “sanayi kenti” olma hedefi var. Bunun yanısıra da “kültür ve sanat kenti”, “turizm kenti”, “eğitim, sağlık ve spor kenti” olma iddiası var. Bütün bunların gerçekleşmesi ise, kentin dinamik yapısını koruması ve daha da güçlendirmesi ile, nitelikli göç alarak işgücü standardını ve kent sakinlerinin hayat seviyesini yükseltmesi ile mümkün.
Ne var ki Çorum, sanayileşme adına ilerlemesini sürdürmekle birlikte, sosyal bakımdan aynı başarıyı gösteremiyor; konfor arayanların, örneğin beyaz yakalıların iştahla yaşamayı arzu ettikleri bir kente dönüşemiyor. Nitekim, gerileyen il nüfusundan sonra, artık kent nüfusunun da düşmeye başladığına tanık oluyoruz.
Çorum’un dinamizmini kaybetmeye ve “emekli kenti”ne dönmeye başladığını defalarca yazdık. Üstelik Çorum’un emekli profili, sosyal ortamlara, fikir, kültür ve sanat yaşamına katılacak türden de değil. Ulucami şadırvanında, park ve bahçelerde pinekleyen -bizim güzel yürekli, ama gariban- emeklilerimiz çoğunlukta.
Eğitim Gücü Sen Kurucular Kurulu Üyesi, PDR Derneği İl Başkanı, Psikolojik Danışman, Strateji Uzmanı Ahmet Ölçer, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından, emekli aylığı alanların aktif çalışanlara oranı ile ilgili verileri paylaştı.
Buna göre, emekli, dul ve yetim aylığı alanların sayısı, 7 ilde çalışanları yakaladı, ya da geçti. Çorum, 123 binle emekli ve çalışan sayısının eşit hale geldiği il konumunda. Emekli sayısının çalışan sayısı ile eşitlendiği veya geçtiği diğer iller Artvin, Balıkesir, Giresun, Sinop, Zonguldak ve Bartın. Dikkat edilecek olursa, Çorum dışında hepsi de deniz kenarında bulunan iller.
Çorum’da emekli-çalışan dengesinin çalışanlar lehine bozulabilmesi, yani Çorum’un sanayileşen, büyüyen, gelecek vadeden dinamik bir kent hüviyetini koruyabilmesi için, üzerindeki ölü toprağını atmasına ve her alanda atılım yapmasına ihtiyaç var. Biz bildiklerimizi yazmaya devam edeceğiz, ama Ahmet Ölçer gibi duyarlı toplum öncülerinin de seslerini yükseltmeleri zamanının geldiğine inanıyoruz.