Demokrasi insanca bir yönetim biçimidir. Genel geçer tanımı böyledir bana göre. Önümüzde demokrasinin gereği yeni seçimler var. Bizler bizi kimin yöneteceği konusunda oy verip seçim yapacağız.
Ayrıca, bizi demokrasinin olmazsa olmazı Büyük Millet Meclisinde temsil edecek, bizim sesimizi duyuracak vekillerimizi seçeceğiz.
Bu yıl biraz buruk geçecek belki, şarkılarla halaylarla bayrak ve flamalarla şenlik havasında olmayacak seçimler, ülkemizin bir yarısı acılar içinde, yüreğimiz onlarla.
Yeni seçilecek vekillerin biraz daha işleri zor, bu acıları hafifletecek deprem bölgelerini yeniden ayağa kaldıracak onların sesi olacak. Enflasyon, çevre kirliliği, iklim değişikliği, çocuklarımız, gençlerimiz ve onların geleceği…
Yenilenme zamanı, yenilik zamanı…Hangi partiden olursa olsun her düşüncenin temsilcileri için geçerli artık vizyoner vekiller istiyoruz.
Seçildiği yöreyi ve sorunlarını, gelişim süreçlerini, ihtiyaçlarını çok iyi bilmeli, tanımalı, insanını geçmiş kültürünü çok iyi bilmeli. Özellikle iklim krizi ve geleceğin dünyası karşısında ne yapılacağı konusunda bir projesi, programı olmalı.
Yörenin coğrafyası, yetiştirdiği ürünleri, tarımını, sanayisini ve gereksinimlerini çok iyi bilmeli.
Kendi sorunu gibi hissetmeli sorunları, onun için çaba harcamış ve o konuda yeni projeleri olmalı. Merkezi hükümete kentin sorunlarını anlatabilecek bilgi birikiminde olmalı. O şehirde ve ya ilçede yaşanmışlığı olmalı, hissetmeli toprağının kokusunu, şehrin dokusunu.
O eski vekil anlayışları ile ülke bir yere gitmiyor, yıllardır deneyimledik bunu. Sadece işçi bulma kurumu gibi, hatta ihale kovalayan, egosu yüksek, seçildikten sonra halka tepeden bakan, sahte sahte gülümseyen, sahte sahte üzülmüş gibi yapan, popülist bir yaklaşımı olan, sadece kendi partisinin insanları ile görüşen vekil istemiyoruz.
Kolay iş değil elbette, ama bu işte ben varım diyorsa çok önemli bir sorumluluk alıyor demektir. Düşünün, kendine oy veren veya vermeyen tüm insanların temsilcisi olacak.
Gözlerindeki ışık hiç sönmemeli, dinamizmini kaybetmemeli, ne için oraya gittiğini unutmamalı, günceli mutlaka takip edip gelecek için vizyon açabilmeli.
Hani bisikletle meclise giden, markette sıraya giren, arada dolmuşa otobüse binen özlediğimiz, gıpta ile baktığımız gelişmiş demokrasilerin vekilleri, bakanları var ya o mütevazılıkta olabilmeli.
Adalet duygusu gelişmiş, topluma örnek davranışlar sergilemiş, kendi çıkarlarından çok halkın çıkarlarını koruyan ve savunduğu herşey halkın çıkarları doğrultusunda olan ve özgür düşünen, okuyan, yazan, çizen, en azından sanatın bir dalına ilgi duyan bir vekil istiyoruz.
Artık mecliste hırçınlığı ile değil doğal ve doğru söylemleri, sakinliği uzlaştırıcı ve barışçıl tavrını her zaman korumalıdır. Çok bağırmak yerine içten konuşmak, duygularını karşı tarafa geçirebilen, boş başak değil dolu başak istiyoruz.
Tabii ki kadınların çok olmasının, mecliste daha barışçıl bir hava yaratmalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Keşke daha çoğalsalar.
Evet, yeni dönem milletvekillerinin işi kolay değil, yüreklerinde insan sevgisi, bilgileri ile ülkemizin acılarını dindirip yaraların sarılmasına destek olmalı.
Hatay defnesi bir elinde, barışı, kardeşliği her daim savunup kimseleri hiç bir özelliğinden dolayı ötekileştirmeyen olmalı. Farklılıkları zenginlik kabul etmeli.
İnanıyoruz ki medeniyetler korosunu tekrar Hatay’da dinleyeceğiz, İskenderun sahilinde gezip dağlardan gelen kokuları içimize çekçeğiz. Musa Dağı, Keldağ ve Saman Dağı arasında bulunan, Asi Nehri'nin Akdeniz'e dökülecek nazlı nazlı…
Maraş’a yine bahar gelecek, çiçekler, orkideler açacak.
Malatya’da çiçek açacak kayısı ağaçları, çocuklar koşacak etrafında… Nurdağı’ndan güneş daha güzel doğacak. Adıyaman yine türküler söyleyip halaylar çekecek.
Tüm bu yaraları sarmak yeni vekillerin boyunun borcu olacak. Hangi ilden seçilirse seçilsin ve öyle güzel işler yapıp öyle güzel şehirler yaratacaklar ki, tarih onları kıskanacak.
Bir daha evler öldürmeyecek insanları, rüşvet, kayırmacılık, çarpık kentleşme olamayacak, var olanlar düzene girecek.
Anneler ağlamayacak, çocuklar hep okullarda olacak, iyi eğitim alacak. İşsiz kimse kalmayacak.
Düşünün bu düşüncelerle dolu bir meclisi…
İşiniz zor ama tüm bunları gerçekleştirmek için yola çıkanlara selam olsun.
ANKARA