Adalet sarayının ışığı olan İslam’ın ikinci halifesi Hz. Ömer R.A. hazretleri şu olayı anlatıyor:
HANZAL veya İKİNCİ VARYANTTA İSE EBU DÜNYA adında bir kişinin gece evinde kadınlı erkekli içki meclisi kurdukları, içki ile eğlendikleri haberi Hz. Ömer’e ulaştırılıyor. Ebu Dünya evinde içki meclisi kuran kişiyi bilgili, alim zat, Müslüman olmuş, çok istediği halde içkiyi bırakamamış. Bu beladan kurtulamamıştır. Kendisi Zebur’u, Tevrat’ı ve İncil’i ve Kur’an’ı en iyi bilen bir bilgindi. Ama içkiye müptelaydı. Gizli gizli evinde içerdi. Hz. Ömer R.A. haber üzerine eve baskın yapıyor. Adamın evine varıyor, ev duvarla çevrilmiş vaziyette, kapı kilitli olduğu için duvardan aşarak eve giriyorlar ve ev sahibini sarhoş halde meclisteyken yakalıyorlar. Yani suçüstü yapıyorlar. Sonra kendilerene Hz. Ömer teşhir ve haad cezası veriyor.
Teşhir: Bir insanın işlediği kusurdan dolayı onu cezalandırmak için toplum içerisinde gezdirmektir.
Haad: İçki içen, caddelerde içki içen, meyhane açan bir kimseye verilen 100 deynek vurma cezasıdır.
Bu kişi, Hz. Ömer’in verdiği bu hükme itiraz ediyor ve itirazını şu ayetle ispat ediyor.
“Allah kötü sözün açıkça söylenmesini (kusurların açıklanmasını) sevmez. Ancak, kul hakkı, haksızlığa uğrayan başka Allah herşeyi işiten ve bilicidir.”
“Bir iyiliği açıklar veya gizlerseniz, bir kötülüğü gizler ve (af ederseniz) şüphesiz yüce Allah fazlası ile bağışlayıcı, affedicidir ve her şeye kadirdir..” (Nisa 148-149, sh.10)
Ya Ömer, ben bir hata ettim, içki içtim. Ama sen beni cezalandırmada üç hata yaptın, diyor. Birinci hatan; Allah Kur’an’da Nisa Suresi 148-149. Ayetlerinde ortada bir kul hakkı yoksa başkasına zulüm yapılmıyorsa, gizli bir günahı Allah açıklanmasını sevmez, Allah sırları gizleyin buyururken sen bana teşhir cezası veriyorsun. Aleme beni ilan ediyorsun. İnsanların yüzlerine bakamaz hale getiriyorsun. Bu ayete aykırı değil midir?
İkinci hatan;
Bana haad cezası, deynek vurma cezası veriyorsun. Bu ceza İslam’da içkinin açıktan açığa içildiği kimselere verilen bir cezadır. Allah gizli gizli yapılan günahları kişi ile kendi arasında görüyor ve af dilemesi halinde bağışlayacağını bildiriyor. (Nisa 149)
(SÜRECEK)