MUHALEFETİN ADAYI KILIÇDAROĞLU...

Abone Ol

7 Şubat 2023 günlü “Altılı Masa ve Mutabakat Metni” başlıklı yazımda:“Eğer Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir çatlama, bir kopuş olur ise…

Eğer masa, gücünü yalnız Erdoğan karşıtlığından alıyor gibi bir görüntüden uzaklaşamaz ise…

Eğer aday ismi daha da geciktirilerek, özellikle “kazanamaz, kazanacak aday” ifadesinde olduğu gibi bilinçaltındaki mezhepçi vurgulardan uzaklaşılamaz ise…

“Ortak Politikalar Mutabakat Metni” ile yaratılmış heyecan söner olacaktır” demiştim.

Ama görünen o ki, sönmemiş bu heyecan…

* * *

Ve 6 Mart 2023 Pazartesi…

Mart Cuma günü 6’lı masada bir gerginlik yaşandı. Ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in çok sert sözleriyle masa dağılır göründü.

Ama 6 Mart günü Akşener’in, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı yardımcısı olması koşulu üzerinden 6’lı masaya geri dönmesiyle sorun çözülür oldu.

Ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Merkezi önünde 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi.

Bu nedenle 6’lı masa için yazdığım yazılardan, aşağıda görünen alıntılarla bir harmanlama yapmak istedim.

* * *

3 Ekim 2022 günlü “6’lı Masa ve Kılıçdaroğlu” yazımda, “Gelelim Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği üzerinden ‘kazanamaz’ vurgusuna” demiştim.

Evet:

Yıllarca siyaset, inanç grupları üzerine inşa edilmek istendi. Ve de öyle oldu.

Yıllarca seçmen iradesi, inanç değerleri üzerinden yönlendirilmek istendi. Ve de öyle oldu.

Neredeyse seçmen sandığa gittiğinde, seçeceği adayın köküne, kökenine, etnisitesine bakar oldu.

Ve yıllarca toplum, inanç eksenli olarak kamplaştırılmak istendi.

Darbelerin kilometre taşları bile, yıllarca inanç eksenli çatışmalar üzerine döşendi.

Ama artık olmayacak gibi… Türkiye bu anaforları aşacak gibi… Ve de 2023 seçimleri bunun için bir başlangıç olacak gibi…

Ve de Türkiye bu tür kimlik, inanç, mezhep, yaşam tarzı üzerinden kurgulanan siyaset anlayışının yarattığı sorunları aşacak, gerçek bir demokrasiyi, gerçek bir demokratik kültürü yaşayacak gibi...

Yani “kazanamaz” vurgusuna bu tespitlerle cevap vermeye çalışmıştım.

* * *

Aslında Kılıçdaroğlu, Türkiye siyasetinde farklı bir kimlik yaratmaya çalışmış ve de başarılı siyasi hamleler yapmıştı.

Nitekim kurduğu ittifakla, son yerel seçimlerde büyük kentlerin belediyelerinin kazanılması bir başarı idi.

Siyasetin farklı renklerini bir araya getirerek demokrasi temelinde güçlü bir ittifak oluşturmak, yani 6’lı masanın oluşumu bir başarı idi.

2017 yılında Ankara’dan başlayıp İstanbul’da biten 420 kilometrelik “Adalet Yürüyüşü” bir başarı idi.

İYİ Parti’nin oluşumu sürecinde, Kılıçdaroğlu’nun girişimi ile yapılan, Türk Siyasi hayatında ilk kez görülen siyasi manevra bir başarı idi.

Ve de kim ne derse desin:

Millet İttifakı'nı bugüne kadar taşıyıp, bu birlikteliği siyasete yansıtabilmek...

CHP'ye karşı önyargıları büyük ölçüde kırabilmiş olmak…

Çoğunlukla muhafazakâr ve mütedeyyin seçmenden oluşan kitleyle sağlam bir iletişim kurabilmiş olmak bir başarı idi.

Elbette tüm bunlar, Kılıçdaroğlu’nun hanesine yazılacak bir başarı olmuştu.

* * *

14 Kasım 2022 günlü “2023 Seçimleri ve Kılıçdaroğlu” başlıklı yazımda ise “Peki, Kılıçdaroğlu aday olup kazanırsa, yani Cumhurbaşkanı olursa ne olur?” diye sormuştum.

Ve:

“Çok açık bir dille ifade edersek, 100 yıllık bazı ezberler yıkılır olacaktır.

Özellikle ötekileştirilmiş ya da kendini öyle hisseden toplumsal kesimler için önemli bir olgu olacaktır.

Nitekim Cumhuriyetin kuruluşunda mayası olan, Cumhuriyete ve Atatürk’e sadakati çok yüksek olan Aleviler, devletiyle barışır olacaktır.

Ve yine Cumhuriyetin kuruluşunda mayası olan Kürtler, devletiyle barışır olacaktır.

Yani ülkede böyle bir iklim oluşacaktır.

Daha da önemlisi böyle bir iklim, bu ülkede etnik ve mezhep üzerine inşa edilen toplumsal yarılmanın önüne geçen güçlü bir olgu olacaktır.

Ve de 2023 seçimlerinin en önemli sonuçlarından biri işte bu olacaktır” demiştim.

Peki, olabilir mi? Bilemiyoruz, 2023 seçim sonuçlarını bekleyeceğiz.