MOZART, BİR DEHA BAŞKA BİR DEHAYI ANLATIYOR

Abone Ol

Türk dehası Fazıl Say ne güzel yazmış:

Mozart için şöyle derler;

“Bütün büyük besteciler gökyüzüne ulaşmaya çalışanlardır, Mozart ise gökten inendir”. Peki bunu niye derler? Filozof Nietzsche basit bir cevap veriyor bu soruya; “İyilik dolu esintisiyle İçimizdeki çocuğu hatırlattığı için”

Son 500 yıllık müzik tarihinin batıdaki büyük yükselişinde -müziğin 3 büyük devi olarak Bach, Mozart ve Beethoven gösterilir. Ki bunda haklılık payı vardır..

Ben, hemen hemen tüm piyano için eserlerini çaldığım ve kaydettiğim Mozart üzerine kitaplarımda da çok yazdım, şu konu özellikle; Mozart’ın beni en büyüleyen ve hayrete düşüren özelliği, sadece eşsiz ruhu, bin yıllara bıraktığı melodileri değildir, en anlaşılmaz ve soyut nokta; 35 yıllık ömründeki matematik olarak açıklaması zor üretimidir;

620 küsur eser, 620 eser! Yüz binlerce sayfa nota, CD olarak düşününce 200’den fazla CD eder... 35 yaşında ölmüş bir müzisyenden arda kalan.

Şimdi; Her biri yarımşar saatlik 41 senfoni ve 60 küsur konçerto, her biri 3 saat civarı 20 adet opera, bunlar dünya tarihinin en meşhur operalarıdır, yüzlerce sonat ve oda müziği eseri, korolu eserler....

Yani öyle ki; bir nota yazımcı kopist, haftanın 5 günü günde 8 saat Mozart’ın yapıtlarını temize çekmeye çalışsa, bu uğraş 20 yıl sürüyor!

Şimdi hesaplayalım; Mozart 35 yaşında öldü, 10 yaşına geldiğinde küçücük bir çocuktu ama 40 eser bestelemişti; sonraki 25 yılda 580 büyük eser daha besteledi... Düşünelim, Mozart bunları yarattı, sadece temize çekmedi, faytonda, evde, konser için gittiği yerlerde, zaman kavramındaki izafiyet mi devreye girdi, bütün bunlar nasıl oldu? Ne zaman ve nasıl? O hep besteledi.

Mozart günümüzden 262 yıl önce doğdu, bugün tüm dünya gezegeninde, pek çok ezgisi milyarlarca insan tarafından ezbere bilinen “kesinlikte”, eşsiz estetiğiyle, sevgi dolu, şarkı ve şiir dolu müziğiyle yediden yetmişe tüm insanlığın sevdiği, insanlık adına gurur duyduğu bir müzik dehasıdır. Bin yılın dehasıdır Mozart.

Mozart, Türk Marşı, Saraydan Kız Kaçırma Operası, 5. Keman konçertosu gibi eserlerinde dönemin “ALLA TURCA” stilini geliştirerek, sevgi ve saygıyla, Türk halkına da yüzyıllar önce dostluk eli uzatmıştı.

Bin yılların dâhisi Mozart’a ben de büyük bir hayranlık duyuyorum. Mozart çok farklı bir karakter, çok farklı bir karma. Bu vesileyle Mozart’ı sevgi, saygı, rahmet ve minnetle anarak aşağıdaki dörtlüğümü Mozart’ın ölümsüz ruhuna ithaf ediyorum.

Bir başka alemden gelmiş Mozart ışık saçarak,

Coşturmuş dünyayı mucize besteler yaparak,

Bir başka karma, bir başka deha mucize adam,

Nağmelerle dans etmiş, sonra uçmuş kanatlanarak…

(Mehmet Özata)

İNSAN OLMA YOLCULUĞU / SVEN BRINKMANN (YAKOMOZ KİTAP)

Sven Brinkmann’ın “İnsan Olma Yolculuğu” kitabını okuyorum. Bu kitapta Sven Brinkman, “Felsefe’den bilime, sanattan tarihe günümüz dünyasının nasıl şekillendiğini anlatıyor.

Masaccio’nun Floransa’da bulunan 1425 tarihli ünlü freskinde “ADEM İLE HAVVA’NIN” hem diğerlerinin hem de Tanrı’nın bakışlarından korunmak için evrensel utanç ifadesiyle kendilerini, Adem yüzünü, Havva mahrem bölgelerini örtmeye çalışırken resmedildiği muhteşem bir tablodur.

GÜZEL SÖZLER

1-Zenginlik, varlığından mutluluk duyduğun her şeydir.

2-Bir ülkede adaletin gücü yoksa, gücün adaleti devreye girer.

3-Bir ülkede çok fazla tarikat olması milletimizin çok dindar olmasından değil çok cahil olmasındandır.

4-Sevgiye sahip değilseniz, sahip olduğunuz diğer şeylerin bir anlamı yoktur.

5-Aşk ihtiyaçtan kaynaklanan bir sevgi türüdür. Aşk, Arapçadır.

6-Hayatta 3 şey çok önemlidir. 1) Hayat, 2) Aile, 3) Arkadaşlar. Hayat kısa. Aile benzersiz. Arkadaşlar, nadir oldukları için önem ve özen göstermek gerekir.

21 Aralık 2022