2 Nisan Salı gününü, Çarşamba gününe bağlayan gece mübarek Miraç Kandili’dir.
Öncelikle kandilinizi candan kutlar, ailemiz, toplumumuz ve özellikle Çorumumuza mutluluklar getirmesini ulu Allah’tan istirham eder; insanlığın kurtuluşuna, hidayetine sebep olmasını dilerim.
Bildiğiniz gibi Recep ayının 26. gününü 27. gününe bağlayan gece kutsal Miraç Kandili’dir. R.SAV.in Allah’ın kendisine ihsan ettiği hiçbir peygambere nasip olmayan büyük bir mucizesi, olağanüstü bir hadisedir. Böylesine kutsal bir olay, bu dünyada hiçbir kimseye verilmeyen, ancak Hz. Muhammed SAV.e ve ümmetine ulu Allah’ın ikramı ve hediyesidir.
Nedir Miraç?
Ulu Allah, Hz. Muhamed SAV.i bir gece Mekke’deki Kabe’den, Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya, oradan da bütün gök katmanlarını aşarak Arş-ı Ala’ya, Sidre-i Müntehaya, oradan da huzuru ilahiyesine kabulünün kutsal onurudur.
R.SAV.in mukaddes yolculuğuna Miraç denir. Sırf bu bakımdan en yüce ibadet olan namaza, Allah’ın huzuruna durulması nedeni ile “Namaz müminin miracıdır” buyurulmuştur. Çünkü bir müminin Allah’a cc en yakın olduğu an namazdır, secdedir de ondan.
Yüce Allah bu yolculuğu R.SAV.e neden yaptırmıştır? Bu sorunun cevabı İsra Suresinin birinci ayetinde belirtilmiştir: “Bir gece Hz. Muhammed SAV.in kendisine, ayetlerimizden –ilginç hadiselerimizden- bazılarını göstermek için Muhammed SAV. kulumuzu bir gece Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götüren ulu Allah’ın şanı ne yücedir. Allah noksan sıfatlardan uzaktır. Allah gerçekten işiten ve görendir.”
Bu ayette ve Necm Suresi’nin ayetlerinde, sahih hadisi şeriflerde bildirildiğine göre ulu Allah cc. hazretleri, o gece yolculuğunda Hz. Muhammed SAV.e Hz. Adem’den kıyamete kadar olmuş ve olacak olayları, ahiret sahneleri, cenneti-cehennemi, bütün ebedi alemi, kıyamete kadar zuhur edecek olan olayları göstermiştir. R.SAV. gök-sema ehlini, melekleri, cehennem ehlini, cennet nimetlerini yüce Allah’ın göstermesi ve vahyi meleği Cebrail A.S.in tercümanlığı ile görmüş ve bilmiştir. Gördüğü çok ilginç mükafat ve cezalara dair olayları yüce Allah’ın izni ve müsaadesi oranında ashabına bildirmiş, ona göre dünya ve ahirete ait nasıl hazırlanmamız gerektiğini korkunç ölüm, kabir, mahşer, mizan, sırat, sual, cehennemden kurtulacağımızı anlatmıştır. Kur’an ayetleri ile bildirilen ahiret alemine ait olacak görülecek hadiseler Hz. Muhammed SAV. fiilen gösterilmiştir. Ayrıca 5 vakit namaz Miraç’ta bütün bugünkü şekli ile fiilen tatbikatı gösterilmiştir. Onun için namaz müminin miracı, ulu Allah’ı görmesi anlamında, daha doğrusu, namazı Allah’ı görüyormuşsunuz gibi kılmak, denmiştir.
Ayrıca Hz. Muhammed SAV.e, Muhammed ümmetine, umumi şefaat yetkisi verilmiştir. Yüce Allah sonsuz rahmetinin müminler üzerindeki ahirete ve dünyaya ait tesirlerini R.SAV.e göstermiştir. R.SAV. de hazırlanmamız için bizlere bunları bildirmiştir. Miraç bakımından önemlidir.
*
Bu gece ne yapmalıyız ki, Miraç gecesinin bu sonsuz nimetlerini hak etmeliyiz?
Şunu bilelim ki, R.SAV.den bu geceye ait özel bir ibadet şekli bildirilmemiştir. Bildiğimiz, genel ibadetler yapılacaktır. Yani ne yapalım;
1- Özellikle tevbe ve istiğfar edelim.
2- Mutlaka kaza namazımız varsa onlara ödeyelim.
3- Yürekten dualar edelim.
4- Mümkünse gündüzünde oruçlu olalım.
5- Mutlaka hayır, hasenat, sadaka verelim. İyilikler yardımlar yapalım. Gücümüz oranında yardımlaşalım.
6- Bildiğimiz kadar Kur’an ve manasını okuyalım.
7- Ölülerimizi unutmayalım, kabirlerini ziyaret edelim. Onların namına hayır edelim, dua edelim, onların affını ulu Allah’tan dileyelim.
8- Ana-baba, akraba, eş, dostlarımızla tebrikleşelim.
9- Çoluk-çocuğumuza bu özel günlerin önemini yaşantımızla gösterelim ki, ölünce bizleri unutmasınlar.
Dualarımıza vatan, millet, devlet, uğruna şehit, gazi olanları, bu vatana bu millete hizmet etmiş ölmüş devlet adamlarımızı da katalım. Önümüzde Şaban ayının 15’inde Berat gecesi var. Sonra Ramazan var, Kadir Gecesi var. Bedenimizi ve ruhumuzu o mukaddes gün ve gecelere hazırlayalım. İnsanlar, dostlar, eşler, kardeşler, korkunç hastalıkların pençesine yakalananlar birer birer fani dünyayı terk ediyorlar. Sırası gelen göçüyor. Bir gün belki de bugün veya yarın, değilse öbür gün sıra bizlere de gelecek. Niceleri bu geceye ulaşamadı. Bizlerin Ramazan’a, bayrama ulaşacağını kim garanti edebilir. Bunları düşünerek kendimizi ve geleceğimizi garanti altına almak için iman, izan, ibadet, ahlak, fazilet, hayır ve hasenat noktasından kendimizi hazırlayalım. Bu gün ve geceleri boş, gafletle geçirenlerin sonra ah-vah eyvah demeleri bir fayda vermez. Unutmayalım!