CHP Milletvekili Emekli Büyükelçi Namık Tan’ın, 27 Temmuz’da Meclis'te yaptığı konuşmada Mavi Vatan doktrini olarak bilinen dış politika stratejisini, “masal” olarak değerlendirmesi çok tartışılır oldu.
Ve iktidar cephesinden de muhalefet cephesinden de büyük tepkiler aldı.
Aslında “Mavi Vatan” siyasetine suçlayıcı bir bakış, Eylül 2021’de bir TV programında da ifade edilmişti.
CHP’de Kılıçdaroğlu döneminin dış politika başdanışmanı Ünal Çeviköz, Eylül 2021’de bir TV programında Mavi Vatan siyasetine karşı çıkmış, Mavi Vatan siyasetinin “saldırgan ve yayılmacı” olduğunu söylemişti.
Ki, bu kimlikler ABD’de, İngiltere’de Büyükelçilik görevi yapan ve Türkiye’yi dış politikada temsil eden kimliklerdi.
Yani Namık Tan, (2010 – 2014) yıllarında Washington Büyükelçisi idi. Ünal Çeviköz, (2010 – 2014) yıllarında Londra Büyükelçisi idi.
***
O günlerde Ünal Çeviköz’ün bu bakışına karşı CHP’den bir tepki gösterilmemişti. Ama Namık Tan’ın bakışına karşı CHP içinden büyük bir tepki gösterildi.
Nitekim Namık Tan’ın açıklamalarına karşı CHP özel gündemle toplandı.
Ardından düzenlenen basın toplantısında partinin Mavi Vatan doktrinine yaklaşımı açıklandı.
“Bizim için Mavi Vatan; Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz'deki meşru çıkarlarımızdan bir adım bile geri atmamaktır. CHP, onlarca yılın emeğine dayanan Mavi Vatan uygulamalarının takipçisidir” denildi.
Emekli Amiral olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu da “Mavi Vatan kavramı; Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki hak, alaka ve menfaatlerinin somutlaşmış bir ifadesidir. Mavi Vatan konseptini anlatmak, açıklamak, öğretmek ve savunmak bir Türk amirali olarak benim görevimdir” yorumunu yaptı.
***
Peki, “Mavi Vatan” nedir?
Türkiye’nin uluslararası hukuktan doğan haklarının adına, kısaca “Mavi Vatan” denilmişti.
Ve Mavi Vatan kavramı, ilk kez 14 Haziran 2006 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda düzenlenen “Karadeniz ve Deniz Güvenliği” konulu sempozyumda, Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz tarafından ortaya atılmıştı.
Ve yine Tümamiral ve akademisyen Cihat Yaycı tarafından geliştirilmiş, ardından da bir “Mavi Vatan” haritası oluşturulmuştu.
Sonuçta “Mavi Vatan” kavramı, Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ve de Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı tarafından literatüre kazandırılan, özellikle siyaset üstü bir ifade olmuştur.
Yapılan tanıma göre “Mavi Vatan, Türkiye'nin Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz'deki sınırlarını belirleyen bir kavramdır. Türkiye’nin farklı hak ve egemenliğini içeren deniz alanlarının bütünüdür” şeklinde ifade edilmiştir.
Bir diğer tanıma göre de “Mavi Vatan, Türkiye Cumhuriyeti'nin Karadeniz, Akdeniz ve Ege'de ilan ettiği deniz yetki alanlarını (yani karasularını, kıta sahanlığını ve münhasır ekonomik bölgesini) kapsayan doktrindir” şeklinde ifade edilmiştir.
İşte bu doktrin, Türkiye’nin deniz alanlarındaki aktif ve askeri güce dayalı stratejisinin temelini oluşturmaktadır.
***
Sonuçta diyebiliriz ki:
CHP’nin 6 ok ilkesi ve Atatürkçülük vitrin süsü değildir.
Ve de vitrin süsü olmamalıdır.
Bu nedenle:
Dönemine göre CHP’nin önemli kimliklerinden olan Ünal Çeviköz’ün ağzından Mavi Vatan için “saldırgan ve yayılmacı” sözü, Namık Tan’ın ağzından “masal” sözü, ayağı Türkiye toprağına basan bir siyasal bakış ve bir siyasal duruş olmamıştır.
Ve de bu bakış ve bu duruş, cumhuriyetin kurucu değerlerini içinde taşıyan, Kemalist değerlerin taşıyıcısı konumunda olan CHP’nin, siyasi kimliğine yakışmayan ve uyuşmayan bir bakış olmuştur.
Ayrıca içinde yer aldığı siyasi partisinin, ulusal politikalarında olmayan bu tür farklı bakış, mensup olduğu siyasi partiye de son derece zarar verebilecek bir olgudur.
Elbette iç politikada siyasal bir kavga olacaktır ve de olmalıdır.
Ama siyasi kimlikler, iç politikadaki siyasal kavgadan yola çıkarak stratejik özelliği olan ulusal politikalarda, siyasal bulanıklık yaratacak söylemlerden de uzak durmalı ve de sözlerinde daha seçici olabilmelidir.