MANEVİYAT DERYASINDAN DÖKÜLEN HİKMET DAMLALARI-75

Abone Ol

R.SAV. buyurmuştur ki; ilim ile ibadetin (nafilenin) hangisi daha üstündür sorusuna, R.SAV. ilim daha üstündür. Çünkü çok ibadet edene yarın mahşrde cennete gir denilir. Alim ise, siz durun, siz insanlara şefaat edeceksiniz, denecektir, buyurdu.

İlim sahibi ibadetlerini de ikili ve toplumsal ibadetleri de gerçek bilgiye veadetle yaparlar. Yani bilgilerinden dolayı tam yaparlar. Bu yönü ile de üstündürler.

İLMİN ZEKATI

Hanefi mezhebimizin lu temsilcisi Allame olan İmam-ı Azam hazretleri, Kur’an-ı Kerim ayetleri, R.SAV. in sahih mutlak doğru söz ve tavırları ile akıl ve mantık dairesinde ona göre yol haritamızı çizdiğimiz fetvalarının birisinde zekatla ilgili, manaatta mevcut her nimetin kendi cinsinden bir zekatı vardır. Mahsulatta sebzelerden tüm maddi varlıklara kendi cinslerinden bir oran düzeyleri vardır.

Manevi kazanımlarında ilim, bilgi, sanat vs gibi sahip olduğu o yeteneğinin de insanlara içinde bulunduğu topluma karşı sorumluluğu nedeni ile bir bedeli vardır. Bunun adı genelde yardım, paylaşım ve bölüşümdür. Bu açıdan ilim ve bilginin alimlerin de bilgilerinden insanları yararlandırmaları şarttır. Önder olmak, yol göstermek, sorulara cevap vermek, kişisel ve toplumsal problemlere çözüm üretmek gibi topluma ve Allah’a cc hazretlerine karşı borçları vardır. İşte bu sorumluluklar ilmin bilginin sanatıdır. Zanaatkarların mesleğinin zekatı diyoruz.

Hiç bir hoca manevi ve maddi müsbet ilim bilginleri sorumluluklarından kaçamazlar. Mümin kardeşinizi yanlış yoldan çevirmeniz sizin için en güzel sadakadır, yardımdır. Bir hadislerinde R.SAV. sizin elinizle bir kişinin doğruyu bulması, güneşin üzerinize doğduğu günden daha hayırlıdır buyurunca, sahabi güneşin üzerimize doğduğu gün hangi gündür dediklerinde, cennete girdiğiniz gündür buyurdular. Bunun üzerine en büyük ve alim fakih olan Muaz b. Cebel Yemen’e Vali gidiyor irşad için, Ebu Eyyübi, Eyüp Sultan 83 yaşında İstanbul’un fethi için 4 bin km yolu o yaşında çölde 60 derece sıcağın altında İstanbul’a geliyor ve şehit oluyor. Türbesi İstanbul’da Eyüp semtinde ziyaretgahtır.

İşte ilim, irfan, amel, hayır budur. Demek ki sahabi olabilmek öyle basit bir olay değildir. R.SAV.in her sözünü yerine getirmek ve Allah’ın rızasını kazanmak için yapıyorlardı.

(SÜRECEK)