İşte ulu Allah cc. hazretlerinin bu mutlu kişilere olan övgüsü; (Haşır Suresi 9. ayet, 544, Mücadele Suresi 22. ayet, 545)
Ulu Allah bu üstün müminleri şu şekilde bizlere örnek veriyor; “Daha önceden Medine’yi yurt edinmiş yerli Medineliler (ensar) yardımlaşma, gönülleme imanı kökleşmiş sarsılmaz iman sahipleri kendilerine muhasır olarak gelenleri severler, onlara verdiklerinden dolayı mutluluk duyarlar ve asla huzursuzluk duymazlar. Daima kendileri muhtaç ve aç iken yiyeceklerini onlara verir, kendilerine onları tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden kurtulup korunurlarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Kendileri zaruret içinde olmalarına rağmen ekmeklerini paylaşırlar. Ensarın Medine’ye zaruret nedeni ile yurtlarından çıkarılanla ilgileri budur ki, bunun adı İslam’da İsar’dır (cömertliğin doruğu).
Emanetin ipi çürük, yükü ağır, sorgusu çetindir. Ödülüne değer biçilemez.
Sahabilerin büyüklerinden tefsir, fıkıh ve en üstün hadis alimidir. Tefsir ilminin babası sayılır. Bu ilmi r.SAV.den bizzat ve yüksek alim Hz. Ali’den almıştır. Bu mübarek zat R.A. anlatıyor; “Bazı arkadaşlarımızda birlikte Medine dışına gezintiye çıkmıştık. Orada koyun güden bir çobana rastladık. Çobanı yemeğe davet ettik. Fakat çoban ben de oruçluyum, dedi (1) özür diledi (2) kırlarda yaşayan bir çobanın Ramazan dışı oruç tutması dikkatimizi çekti (3) Çobanı yarı şaka yarı ciddi sınayalım, dedik. Çobana bir koyun satın almak istiyoruz, etlisinden bir soyun seç, bize sat dedik. Keseceğiz, etinin birazını da sana verelim, evine götür dedik. Çoban; koyunlar bana emanettir, ben sahibinin emrinde ücretli bir çobanım, yetkim yok dedi (4) Çobana, a canım, ağana dereden düştü, ben de kestim dersin dediler. Çoban eyvallah deyip yanımızdan ayrıldı (5) Eyvallah demek haşa, Allah nerede demektir. Halbuki, (vehüve meaküm aynema küntüm) nerede olursanız olunuz allah daima sizinledir. Bütün yaptıklarınızı görüyor, biliyor ve kayda alıyor. (Hadid 4 ayet, s. 536)
İslam muameledir, doğruluktur, dürüstlüktür. Çobanın alnı terlemeden Allah mükafatını göndermiştir. Adam gibi adam böyle olur. Ne mutlu yapabilene müjdeler olsun.
(SÜRECEK)