MANEVİYAT DERYASINDAN DÖKÜLEN HİKMET DAMLALARI - 26

Abone Ol

Behlül: Ansiklopedide giemli tarih olaylarında özellikle kültürümüzde önemli yer tutan şark klasiklerinde adında ve yaşadığı gizemli olayların anlatımında baş aktör olan, kimine göre ve genellikle Abbasi devletinin MS 750-1258-H.132-656 tarihlerinde Irak’ta başkenti Bağdat olan bugünün Amerikası niteliğinde teknoloji, ilim, bilgin, gelişme bakımından en güçlü İslam devletidir. İslam medeniyetinin en parlak dönemidir. Ne yazık ki Hülagu tarafından yıkılmış, yüzbinlerce kitap Dicle nehrine atımış, bir medeniyet yok edilmiştir. Bu gibi batı bilginlerinin de ittifak ettiği bir gerçektir.

Abbasilerin en parlak dönemi halife Harun’u Reşit dönemidir ki, M.784-23 sene halifelik yapmıştır. İşte Behlülü Birdane Abbasiler zamanında özellikle Harun Reşit’in en yakınlarından birisidir. Kimisine göre Harun Reşit’in kardeşi, kimisine göre gizemli bir üstat, kimisine göre de Harun Reşit’e yol gösteren bir bilge, bir maneviyat adamıdır. Harun reşit ile ilgili yaşanmış bir çok olayın anlatım kahramanıdır. Gerçekte bir maneviyat bilgesi, Allah dostu bir ulvi kişidir.

Saygıdeğer kardeşlerim, 1500 sene öncesi zamanından söz ediyoruz. O zaman ateş, kibrit, köz bulmak önemli. Ateşler evlerin ocaklarında kullanılıyor. Böylece ateşin sönmesi önleniyor. Harun Reşit espri olsun diiyerek zaman zaman Behlül’e görev veriyor, soru soruyor. Bir gün Behlül’e diyor ki; hak ateş bulmakta güçlü çekiyor. Ateşin kaynağı cehennem, git oradan ateş getir de halka dağıtalım diyor.

Behlül hazretleri cehenneme ateş almaya gidiyor. Cehennem meleği Zebani nöbette, ona diyor ki; “ben buraya ateş almaya geldim.” Melek, “gir bak alabilirsen al” diyor. Behlü cehenneme giriyor, ateş bulamıyor. Meleğe soruyor, “buranın sorumlusu sensin, niçin burada ateş yok.” Zebani-cehennem meleği; “Behlül efendi insanların sandığı gibi cehennem ateşin kaynağı değil. Buraya herkes kendi ateşini kendi getiriyor. Söyle seni buraya gönderen kendi gelsin, o ateşini bulacaktır” diyor ve Behlül cehennemden ateşsiz eli boş dönüyor ve olayın Harun Reşit’e arzediyor ve Harun Reşit’i uyarıyor. Haksızlık, adaletsizlik, zulmün ateş kaynağı olduğunu anlatıyor. Yazıldığına göre bu sözler karşısında göz yaşlarını tutamıyor ve günahlarına tövbe ediyor. Uyarılarından dolayı Behlül’ü Birdane hazretlerine teşekkür ediyor. Bu konuda bir çok gizemli olaylarda manevi kahraman oluyor. Bu olaylar hakikatı anlatmada gerçek ve pratik zekanın en keskin ikazlarıdır. Ne mutlu ibret alana, yaşayana müjdeler olsun.

Bazı günahlar müminin cennete gitmesine sebep olabilir.

R.SAV. sordular, hem günah işliyor, hem de işlediği günah o kişinin cennete girmesine sebep oluyor. Bu nasıl olur Ya Resulallah, dedilor. R.SAV. buyurdular ki, bazen mümin kullar günah işlerler. Ama pişmanlık duyarlar. İşlediği günah aklına geldikçe vicdan azabı çekerler ve anında ve işlediği günah her aklına geldiğinde tövbe ederler. Böylece hem günah işlememiş gibi olurlar. Buhari Şerif. Kul günah işleyip de tövbe ederse, o günahı hiç işlememiş gibidir, buyurdular. Demek, tövbeye sebep olan günah hiç işlenmemiş gibidir.

(SÜRECEK)