Hz. Musa Cenab-ı Hakk’a iltica ediyor ve diyor ki; “Ey Ulu Rabbim, bu musalada yatan zatı kiramı biz biliyoruz. İyiliğine şehadet ederiz. Fakat yüce katınızdaki değerini gök halkının yere inmesi ile gördük, hikmet nedir, bildir Allah’ım” diyor.
Cenab-ı Hak hazretleri; Cebrail’ini H. Musa A.S.e gönderiyor ve o kulun mertebeye nasıl ulaştığını bildiriyor ve buyuruyor; “Ya Musa, cenazesini kılmak üzere bulunan o kulum var ya, toplumun en cömertidir. Gerçekten o kumdaki derenin kumları un olsaydı onları ekmek yapıp bütün insanlara, havana, haşerata ikram etsem ben bir parça elime alsam yesem ulu rabbim neye kadir değilsin, yürekten ne olur ne olur kurtar kularını diye aramızda perde olmayan bir anda dua etti. Ben de onun duasını sonsuz merhametim ve acımam, şefkatimin bir zorunlu sonucu olarak onun için meleklerime emrettim, cenaze namazını kılın buyurdum.” (Kehif Suresi 30. ayet, sh.296)
Bu ikram elinde imkan olmadığından dolayı, hayır yapamayan ve hayır sahiplerinin yaptığı hayır ve iyi işleri görüp de benim de olsaydı, ben de yapsaydım diye yürekten niyeti olan kullarıma bu hayırlar yapmış gibi kabul ettim. Çünkü onlar da bu imkan olsaydı o hayırların en iyisini yapacaklardı.
Yani, müminin niyeti amelinden hayırlıdır. Çünkü amele gösteriş girebilir. Ama niyet kalptedir, saftır, temizdir, oraya girmez.
Onun içindir ki R.SAV. efendimiz “Müminin niyeti amelinden, işinden, hareketlerinden hayırlıdır”. Bu hadisi şerif mütevafir hadisi şeriftir ki inkar küfürdür. Çünkü mütevafir hadis demek R.SAV.de yüzlerce hatta binlerce zatın duyduğu kesin hadislerdir. Bu hadisi şerifi Hz. Ömer R.A. bildirmiştir. Ameller niyetlere bağlıdır. Niyeti temiz olanın ameli de makbuldür.
ADALET SARAYININ PADİŞAHI VE HALKIN DENETİMİ
Denetim insani dünyada zulümden, ahirette günah ve vebalden korur ve kurtarır. Bu söz tüm konulardaki yönetimlerde hakkı ile yapılan denetim ve gözetimler için söylenmiştir. Sözde değil, özde denetimler içindir.
Hz. Ömer R.A. hazretlerinin oğlu ki sahabiler içinde alim, fadıl, mütteki, Allah dostu bilginlerden birisidir. Babası Hz. Ömer R.A. hazretlerinin vefatında halifeliği kabul etmemiş, babası da bu konuda bir evden bir kurban yeter demiştir yani oğlunun halife olmasını istememiştir. Yani haliyle kaliyle asil üstün sahabilerdendir.
(SÜRECEK)