Yıllar önce Çorum Haber’de hayat öyküsünü yazdığım sevgili hocamız İnci Çayırlı ölmüş.
Dün gece geç saatlerde Osmancık’lı Hattat Metin Okutan kardeşim Facebook’ta İnci Çayırlı hocamızın öldüğünü haber verdi.
Çok üzüldüm. Aylardır telefonla arıyor kendisine ulaşamıyordum. Demek ki, rahatsızmış.
Aşiyan Musiki Cemiyetinden tanıştığımız İnci hocamı çok sever ve sayardım. Asaleti ve mütevazı tavırları dillere destandı İnci hocamın. Cemiyette Selahattin İçli, eşi, Sadık Kavas, Cansın Erol ve Handan Kavas’la doyumsuz musiki sohbetleri yapardık.
Klasik Türk Müziği sanatçısı, koro şefi, anı yazarı İnci Çayırlı, 1935 yılında İstanbul doğdu. Çamlıca Kız Lisesi mezunu olan sanatçı, müziğe büyük dayısı besteci Fahri Kopuz’un teşvikiyle başladı. 1954 yılında İstanbul Radyosu'na girdi. Aynı zamanda Münir Nurettin Selçuk korosunda da uzun yıllar çalıştı. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Müziği İcra Heyetinde şef yardımcısı olarak görev yaptı.
Yurt içi ile Rusya, Romanya, İsviçre, Almanya, Fransa, Hollanda ve Japonya gibi ülkelerde konserler veren usta sanatçı, kendisine bir gazino patronundan gelen oldukça yüklü miktar para karşılığı assolistlik yapma teklifini kabul etmedi.
1977 yılında İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarında öğretim üyeliği yapmaya başladı. 1977-1985 yılları arasında İTÜ Türk Müziği Korosunu yönetti. 1990 yılında Kültür Bakanlığı Bursa Devlet Klasik Türk müziği Korosunun kurucu şefliğine getirildi, istifa ettiği 1995 yılına kadar bu görevini sürdürdü.
İçli’nin genç yaşta ölen oğlunun anısına bestelediği, sözleri Hücesta Aksavrın’a ait “Bir sabah bakacaksın ki bir tanem ben yokum, dünyayı sana bırakıyorum” adlı şarkıyı Selahattin İçli’nin vasiyeti üzerine mezarı başında ağlayarak okuduğunu anlatırdı.
İnci hocamın erken ölümü musiki camiasını yasa boğdu. İnci hocamı sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum. Mekânı cennet olsun, ruhu şâd olsun.
Sanatçının anıları, 2015 yılında Murat Derin tarafından "Müziğin Güzel Günlerine Yolculuk-İnci Çayırlı'nın Anıları" adıyla kitap olarak Pan Yayıncılık tarafından basıldı.
BERTHOLD BRECHT
1898, Augsburg, Bavyera, Almanya,1956, Doğu Almanya), Alman şair, tiyatro yazarı ve yönetmenidir. 20. yüzyıl Alman şiirinin ve tiyatrosunun en önemli yazarıdır.
TAHTEREVALLİ
İyice görüyorum artık düzeni.
Orada, bir avuç insan oturuyor yukarıda, / aşağıda da bir çok kişi.
Ve bağırıyor yukardakiler aşağıya: "Çıkın buraya gelin ki,
hepimiz olalım yukarıda."
Ama iyice gözlediğinde görüyorsun, neyin saklı olduğunu,
yukardakilerle, aşağıdakiler arasında.
Bir yol gibi gözüküyor ilk bakışta. Yol değil ama. Bir tahta bu.
Ve şimdi görüyorsun açıkça; / Bu bir tahterevalli tahtası.
Bütün düzen bir tahterevalli aslında. İki ucu birbirine bağımlı.
Yukardakiler durabiliyorlar orada, sırf ötekiler durduğundan aşağıda.
Ve ancak; aşağıdakiler, aşağıda oturduğu sürece kalabilirler orada.
Yukarıda olamazlar çünkü, ötekiler yerlerini bırakıp çıksalar yukarı.
Bu yüzden isterler ki; aşağıdakiler sonsuza dek hep orada kalsınlar.
Çıkmasınlar yukarı. Bir de, aşağıda daha çok insan olmalı yukardakilerden.
Yoksa durmaz tahterevalli. Tahterevalli. Evet, bütün düzen bir tahterevalli.
ŞİMDİ DE BİLGE BAADDİN’E KULAK VERELİM;
1-Allah kimseye, eksik karakterini malıyla, mülküyle kapatma ezikliğini vermesin.
2-Karikatürde, azrail elinde kadim tırpanı ve meşum kara cübbesiyle, bavulları dolarlarla dolu gelen yolcuya, “Bu yolculukta bagaj almıyoruz. Gittiğiniz yerde paraya ihtiyacınız olmayacak. Keşke bu kadar çalmasaydınız! “diyor.
3-Önce hep iyi niyetimden kaybettim. Sonra iyi niyetimi de kaybettim.
4-Hiçbir zaman kaybetmem. Ya kazanırım ya da öğrenirim. (Nelson Mandela)
5-Cuma namazında Müftü, “Kim camiyi ve namazı bırakırsa, cennette eşiyle buluşamaz” diyor. Ertesi gün camiye kimse gelmiyor.
6-2.5 milyon GB (Cigabayt) kapasiteli 100 milyar hücre, 15 milyar nörönla günde 24 saat, haftada 7 gün, yılda 52 hafta çalışır, ta ki sahibi bir tarikata girene kadar.
7-Türk’ler mülteci olarak başka ülkelere göç etmeyen tek millettir. Türk’ler savaş çıkarsa, ya toprağında can verir, ya da Sancağını dikip yeni bir devlet kurar.
(İlber Ortaylı)
8-Pakistan’da “Ağaçlandırma projesi İslam’a aykırıdır.” fetvası verildikten sonra cahil halk kitlesi hayvan gibi naralar atarak ağaçları sökmeye başlamışlar.
9-Layık olmadan devletin makamına atananlar, astlarını ısırır, üstlerine kuyruk sallarlar. ( İmam Gazali)
10-Her devrin adamı değil, her devirde adam olmak lazımdır.