Kimlik değişikliği

Abone Ol

Mert Nobre ile “şampiyon adayı” görüntüsüne bir türlü bürünemeyen Çorum FK, Tahsin Tam nezaretinde çıktığı üçüncü maçı da gol yemeden kazanırken, artık bir şampiyon adayı gibi mücadele edip, top oynuyor ve kazanıyor. Ve daha önemlisi, artık ne oynadığı belli, bir oyun karakteri olan takım hüviyeti kazanmaya başladı.

Yakın zamanda teknik direktör değişikliğine giden ve kalelerini gole kapatan iki renktaş takımın mücadelesinde, ilk yarı dengeli, ikinci yarı ise, Erzincanspor’un topla üstünlüğüne karşılık, Çorum FK’nın pozisyon üstünlüğü şeklinde geçti. Yani, Top Erzincanspor’da, oyun Çorum FK’daydı.

Sinan Kurumuş’un 17.dakikada penaltıdan attığı golle skor üstünlüğünü yakalayan Çorum FK, genel görüntüsüyle, daha motive ve daha kompakt bir oyun sergileyerek, galibiyete yakın taraftı.

İlk yarının aksayan tek adamı, Mehmet Akyüz’dü. Pas alıp vermek yerine, topla direkt kendisi gitmeyi tercih ettiği için, etkili olamadı. Top kayıpları arttıkça, morali bozuldu ve bu nedenle de oyuna bir türlü giremedi. Tahsin Hoca’nın, ikinci yarıya Mehmet Akyüz’ün yerine Enes’le başlaması doğruydu. Takımın orijinal kanat oyuncuları sakatlıktan döndükleri için, Mehmet Akyüz’ün de artık orijinal mevkii olan forvet hattında oynaması bence daha yararlı olacaktır.

İkinci yarıda, tüm riskleri alan bir Erzincanspor izledik. Buna karşılık, takım savunmasını geliştiren bir Çorum FK vardı sahada. Birkaç hafta önce olsaydı, ciddi sıkıntılar yaşanabilirdi. Tahsin Hoca’nın göreve geldikten sonra yaptığı en önemli dokunuşlardan biri de, takım savunmasını geliştirmiş olması. Hızlı hücumlar ve kompakt bir oyunla hem rakibe gol şansı tanınmadı, hem de çok net gol fırsatları yakalandı. Son vuruşlarda biraz becerikli ve şanslı olunabilseydi, ortaya farklı skorlu bir galibiyet çıkacaktı.

Erzincanspor’un topa sahip olduğu ikinci yarının büyük bölümünde, hızlı hücumlara çıkılmasındaki başarı oranının yüksek olması ve oyunun boyunun geçtiğimiz haftalara göre biraz daha kısaltılmış olması, Çorum FK’nın artı hanesine yazılan en önemli kazanımlardandı.

İnegöl deplasmanında oyuna girdikten sonra orta sahanın direncini artıran Atakan Cangöz, Erzincan karşısında ilk on birde yer almasına rağmen, bu kez direnci yükseltemedi. Orta saha yine yumuşak kaldı ancak oyunun boyu kısaltıldığı için, rakip önceki haftalara göre fazla boş alan bulamadı. Devre arasında, bu bölgeye transfer yapılması elzem gibi görünüyor.

Sonuç itibariyle, belki de sezonun en kritik virajı tek gollü galibiyetle de olsa, kayıpsız geçildi. Üst üste üç galibiyeti de gol yemeden almak, bir oyun karakterinin oturmaya başlamasının en belirgin özelliklerinden biridir. Yazımın başında da ifade ettiğim gibi, Çorum FK artık hem belirgin bir oyun planı olan, hem de genel olarak “şampiyon adayı” görüntüsünü net bir şekilde vermeye başladı.

Maç kadar, en çok yine Tahsin Hoca’yı da izledim. Bir dakika bile oturmadı. Hep ayakta ve sürekli oyunun içerisindeydi. Bir orkestra şefi gibi takımını yönetti ve alınan galibiyette çok önemli bir payın sahibi oldu. Tahsin Hoca’nın saha kenarında oyuncuları yönlendirdiği pozisyonları gördükçe, bu takımın koskoca bir hazırlık dönemini heba ettiğini ve ligin 11 haftalık periyodunu en az hasarla geçirmiş olmasının büyük bir mucize olduğunu düşünüyorum.

Murat Yıldırım ve Oğuzhan Yalçın kulübü alırken, en büyük projeleri olan altyapı tesisi ile ilgili somut bir adım bir türlü atılamıyor. Her yıl, onlarca oyuncu transfer ederek bir yere varılamayacağı gibi, kulübün bu şartlarda varlığını devam ettirmesi çok güç. Bu yüzden, kısır çekişmelerin bir kenara bırakılıp, Çorum’un olmazsa olmaz değerlerinden Çorum FK etrafında birleşilmesi elzemdir. Milletvekilleri, şehrin idari ve mülki amirlerinin bu konuya artık eğilmelerinin zamanı geldi de, geçiyor bile.