Uslamlama özürlü bir toplumuz.
Çünkü okuma ve çok yönlü araştırma kültürümüz yok.
Asırlardır, bireysel ve toplumsal beynimize, “yalan yanlış bilgiler, hurafeler” enjekte edildi, (hâlâ da) edilmeye devam ediliyor.
Kulaktan, kulağa aktarılan bu bilgiler, tüm benliğimize egemen oldu.
Doğru düşünemez, doğru algılayamaz, doğru yorum yapamaz hale geldik.
Onun için eller aya giderken, biz yerlerde sürünüyoruz.
Onun için, hiçbir kavramı yerli yerine oturtamıyoruz.
Onun için demokrasimiz boşlukta
Onun için hukukumuz, yargı erkimiz, adalet anlayışımız boşlukta,
Onun için dilimiz boşlukta,
Onun için dinimiz, insanlık anlayışımız boşlukta,
Onun için Arap ve Angloman yalakasıyız…
* * *
100 yılı deviren Türkiye Cumhuriyetinde, yerli yerine oturtabildiğimiz tek bir kazanımımız kalmadı, her şey pamuk ipliğine bağlı…
Atatürk’ün ölümünden sonra, ülkede pek çok şey, “her an, her şey olabilir” modunda…
Tüm değerler, tüm kutsallar, tüm olmazsa olmazlar, tüm kazanımlar alt üst edildi.…
Yok edilen, edilene…
Satılan satılana…
Peşkeş çekilen çekilene…
Sapırdayan, sapırdayana…
Öyle şeyler söyleniyor, öyle şeyler duyuyor, öyle şeylere tanık oluyoruz ki; insanın aklı, havsalası almıyor.
Üç çeyrek asrı bitirdim; son 15 yılda görüp, işitip, yaşadıklarımı, hiçbir dönemde yaşamadım.
Ben artık kendi payıma, yaşama direncimi, yaşama zevkimi, geleceğe olan güvenimi yitirdim.
Olanları bitenleri, iğrenerek, tiksinerek izler oldum.
Tıpkı, Fatih Altaylı’nın bir tarihteki programında, türbanlı bayanların konuşmalarını izlerken, iğrendiğim gibi…
Bu programda, Nuray Bezirgan adlı biri; “Ben Atatürk’ü sevmiyorum. Keşke Atatürk, ülkeyi kurtarmasaydı. Hiç değilse İngiliz ya da Fransız işgalinde olan bu coğrafyada daha özgürce yaşardık…” anlamına gelen bir şeyler zırvalamıştı.
Atatürk’le, (ne alakaysa) Abdülhamit’le Atatürk’ü kıyaslamıştı.
Kafaya, mantığa bakar mısınız?
Bu türbanlı zihniyet için, “Türklük, bayrak, vatan, ulus…” gibi kavramların hiç ama hiç önemi yok. Varsa yoksa, başlarındaki bez parçası…
O bezi bağlayamıyorsa kafasına, din elden gitmiş demektir.
O bezi bağlayamıyor ya da bağlatmıyorlarsa kafasına; vatanını Arap işgal etmiş, İngiliz, Rus işgal etmiş umurlarında değil.
Nereden, nerelere geldik ayırdında mısınız?
Allah kimseyi 1milyon 592 bin 806 Km2 toprak kaybeden Abdülhamit’i sevip de milletine 783. 562 Km2 vatan hediye eden Atatürk’e düşman olacak kadar düşüncesiz yapmasın.
Dünyanın en nankör toplumu, Ülkemizde yaşayan Araplaşmış toplumdur. Dünya tarihinde bizdeki nankör kesim kadar hiçbir kesim kurtarıcısına bu denli kin beslememiştir.
Dünya’nın en aciz insanları, Atatürk’e ve cumhuriyete hakaret ederek İslamiyet’e hizmet ettiklerini sanan işte bu insan grubudur.