I
Görmediğiniz bir şeyin fotoğrafını çekemezsiniz. Ancak o görünmez şeyin resmini yapıp, öykü ve şiirini yazabilirsiniz.
Burada fotoğraf sanatını küçümsediğim gibi bir yorum yapmayınız lütfen. Fotoğraf sanatı bir gerçektir ve gerçeği yadsımak akla da hayale de sığmaz.
Fotoğraf, teknolojik gelişmeyle sanatın buluşmasında oluşan bir sanat dalıdır ve ardından sinemayı doğurmuştur. Resim içinde resim oynatmak…
Fotoğraf makinesinin icadı önce resim sanatını etkilemiştir. Portre ve manzara ressamlığı geride kalırken resimlerde iç dünya çözümlemeleri öne çıkmaya başlamıştır. Fotoğrafın etkileri salt resim sanatıyla kalmamış ve başta şiir olmak üzere edebiyatta da görülmüştür.
Gel zaman git zaman…
Son dönemde foto-gerçekçilik (Fotorealizm, Hipergerçekçilik) olarak gelişen resim sanatı örneklerine baktığımızda ise “Bu resim mi fotoğraf mı yoksa?” sorusunu sorduran eserler çıkıyor karşınıza.
Bu sanat akımı, 1960’lı yılların sonunda Amerika’da ortaya çıkar. Peki, foto-gerçekçilik hangi nedenden dolayı ortaya çıkmıştır?
Sanat dünyasının bir döneminde ressamlar ve fotoğrafçılar arasındaki gergin anlaşmazlıklardan dolayı ressamlar, fotoğraflardaki gerçekliğin resimlerle de aktarılabileceğini öne sürerek bu akımı başlatmış oldular.
Fotoğraf makinesini icat eden insanın aklı ve yüreği “Ey makine, sen benimle yarışırsan ben de seninle yarışır ve yenerim” demiştir âdeta.
Aşağıdaki linkten bu sanatın örneklerini görebilirsiniz.
https://boboscope.com/kultursanat/oldukca-gercekci-fotorealizm-akimi
II
Her yazılımında ah
-nerdeyse-
Bir başkası olması
Harflerin
Giderek genişlemesi hep
Değilse şiirin
Nedir ki?
III
Bakmakla görmenin eşiklerinden biri de mukayese/karşılaştırma boyutu değil midir? Anlama-anlatma çabasının resim, şiir, müzik ve dansla daha bir varsıllaşması…
IV
Bakılan şeyi biz mi seçeriz, yoksa o mu kendine çeker bizi? Şeylerin ışığı ve etraflarında oluşan boşluk bizim onu görmemizi sağlayan boyuttur.
Yazı / metin ise (Resim, şiir, müzik, dans ve yontu, sinema bir de) bakılıp görülenle müellifin (yazan el) dışardan bakışmasıyla algı yeni bir boyuta evrilecektir. Ne içinde ne de dışında olma hâli zamanın ve şeylerin… Dillerin elbette.
V
Bir metni kendi ön-kabullerine göre benimsemek veya görmezden gelmek, yadsımak hatta ne vahim bir trajedidir. Kör noktası aynanın…