KAYYUMLAR İKTİDARI

Abone Ol

Günlerdir yazıyoruz, mevcut iktidarın, ülkeyi kalkındırmak, işsize iş, aşsıza aş, kötü gidişe dur diyen bir programı yok. Daha seçimden yeni çıktığımızda başladı devam ediyor; “Gelecek seçimleri nasıl kazanırım?”

Ülkenin tek sorunu var, tek gündemi var, tek adamın koltuğunu nasıl koruruz? İktidar mensupları kendisi de biliyor ki artık seçimler yolu ile sonuç alınamayacak. O halde “seçimle alamadığımı yargıyı kullanarak alırım” diyor. Zaten de onu yapıyor.

Dünya liderinin! “Turpun büyüğü heybede” sözü bu niyetin açıkça ortaya konmasıdır. Tekrar seçilebilmek için ülkenin tüm birikimlerini yakmayı bile göze alabiliyorlar. Siz hiç duydunuz mu iktidar mensuplarının ağzından, “ülkeyi kalkındırayım, dış yatırımcılara açayım. Toplumsal refahı yükseltiyim”? Hayır duyamazsınız. Hatta ülkede demokrasinin bittiğinin, özgürlüklerin rafa kalktığının, ülkenin dış dünyada kötü imaj edindiğinin, hiç biri umurlarında değil. Yeter ki seçilsinler.

Sandıkta kaybettiği belediyeleri yargıyı kullanarak geri alıyor. Sonra da itiraf ediyor. “Turpun büyüğü heybede” ve kendinden taraf olmayanları tehdit ediyor. Normalde bir yönetenin, tüm ülke bireylerini ayrımsız ve ayrıcalıksız kucaklaması gerekmez mi? Fakat bu iktidardan bunu beklemeyin. Madem ki bana sandıkta oy vermediniz, ben de yargı yolu ile söke söke alırım demek istiyor. Sonuç olarak yapıyor da.

Tüm kamu gücünü kullanmasına rağmen, medyayı tekelleştirmiş, finans kaynaklarını eline geçirmiş, istihbarat ve güvenlik her şey tekelinde, CHP’li belediyelerin tüm olanaklarını sınırlıyor, yine de yerel seçimde hezimete uğradı.

Artık biliyor ki seçimle kazanamayacak. O halde çözüm ne? Çözümü kazanma olasılığı olan rakiplerini saf dışı bırakmak. Rakip adayları kendisi belirlemek istiyor. Dahası her şeye rağmen “Ben kaybedeceğim seçime gitmem” demek istiyor.

Tüm bu olumsuzluklar karşısında şu an tek seçenek olan CHP ne yapıyor? CHP’nin sadece erken seçim çağrısı da yetmiyor. Bu iklimin yaratılması gerekiyor. Halkı büyük bir ruh ve enerjiyle erken seçime ve kazanacağı öz güvenine hazırlaması gerekiyor. Bunun için her koşul hazır, halk dünden hazır, halk zaten CHP’nin dün verdiği “kırmızı kartı” bir yıl önce yerel seçimlerde AKP’ye vermiş.

CHP halka umut aşılayan, yön veren, heyecan veren yeni politikalar üretemiyor. Genel başkan Özgür Özel hata üzerine hata yapıyor. Demokrasiyi rafa kaldıran bir iktidarın üstesinden uyuz kaşıyarak gelemezsiniz.

Onca televizyon izliyorum, gazete okuyorum araştırma yapıyorum, ben bilmiyorum, CHP’nin geleceğe dönük ekonomi programı nedir? İç politikada, dış politikada ne yapacak? Yargıda ne yapacak? Eğitim, sağlık, tarımda ne yapacak?...ortada halka umut vadeden hiçbir şey yok. Haliyle halkı umutsuzluğa sevk ediyor. AKP’nin de istediği bu. Umutsuz ve çaresiz kitleler yaratmak.

Bu fırsattan yararlanan AKP iktidarı, kayyum üzerine kayyumlar atayarak her gün halkın iradesine yargı yolu ile el koyacak. Kayyumlar iktidarı kendi yarattığı bir iklimde erken seçimi CHP yerine kendisi isteyecek. Sonuçta, ülkeye yaşattıkları karanlık çağ dönemi yetersiz geldi, zifiri karanlık çağa doğru evirecekler.