Bu dünya hayatında en önemli iki nokta vardır;
1-Allah cc. devamlı güçlü,
2-İnsanoğlu ona muhtaçtır.
Yani; Allah muciz, insanoğlu zavallı ve acizdir.
Şimdi bunun örneklerini sunalım: Çünkü dünya ve ahiret için;
1-Hakimiyet kayıtsız şartsız Allah cc. hazretlerinin, isbatı ise mümkün olsa da. Bu dünyaya gelen ve bu dünyaya hakim olmak isteyen kaç kral, han, hakan, imparator, padişah, şah vs. geldi ve geçti. Hepsinin yerinde yeller esiyor... neredeler... Ad ve Semud kavimlerinin gücünü anlatan ulu Allah; 500-1000 kg.lık tonlarca ağırlığındaki sütünları tek kişi ve kişilerin kucaklayıp kaldırdıklarını ve saraylar, barajlar yaptıklarını, kendileri güçlü görüp isyana kalktıklarını ve ulu Allah’ın sonucu korkunç fırtına ve zelzele yerle bir oldukları, o güçlü adamları ve tonlarca ağırlığındaki sütunları korkunç fırtınanın havada bir sinek gibi uçurduğunu bildirmektedir. (Hakka; 4-5-6-7-8-. Ayetler, sh.565) Şimdi yerlerinde yeller esiyor. Mülk ve saltanat Allah’ındır. Hiç kimse ahirete bir iğne bile götüremez. Mezarını altın ile doldursanız ancak hırsızlara yem olur. Ölüye bir faydası olmaz. İşte birinci madde bu insanın en büyük aczidir. İnsan zayıf, aciz, zavallı yaratılmıştır. (Nisa 28, sh.82)
2.İnsan bütün tedbirlere rağmen hastalanmam diyemez.
3.Ölmem hiç diyemez.
4.Gücü sınırlıdır. Devamlı yiyemez, devamlı çalışamaz, gücünün yetmediği yükü kaldıramaz. İnsanın bu dünyada her şeyi sınırlı ve ölçülüdür. Böyle olmasaydı doktorlar ölmezdi. Hüvel Baki, ebedi olan ancak ve ancak Hz. Allah cc.dir. insan ulu Allah’ın gücünden kuvvetinden kendisine ikram olunan iradeyi güziyye yani az bir irade ve güçle hareket edebilir. Arzuları sonsuz, imkanlar sınırlıdır. Çünkü insan aciz, Allah muciz, yani sonsuz güçlüdür. Şu arzedeceğim ayetlerle Allah’ın kudret ve azamet belgeleri konulu yazımızı bağlamak istiyorum;
Aklı olan, aklını kullanır, o zaman ona akıllı denir. Aklı olup da kullanmayana “Elhümegul ahmaak” yani ahmağında ahmağı denir ki, kendine yazık eden insan demektir.
Aziz okuyucularım; akıllı, düşünceli, ferasetli kardeşlerim... Yazacağım Kur’an’ın hikmet dolu okyanusundan bir damla niteliğindeki bu ayetleri lütfen okuyunuz. Kurtuluşu, imanı, huzuru, mutluluğu bulunuz. 82 yaşındaki amcanız, dedeniz bir ömrü bu yolda hacamış birisi olarak siz can kardeşlerimin kurtuluşunu bilgili ve belgeli bir yaşamla hayat sürmenizi amaçlamaktadır.
1.Ayet: Yunus 99, sh.219: Ey resulüm Muhammed SAV. eğer dileseydi yeryüzündekilerin hepsi elbette iman edebilirdi. Öyle ise sen insanları iman etmeleri için zorlayacak mısın? (Sen sadece tebliğ edici, öğüt vericisin.) Herkes hür iradesi ile iman etmelidir. Zoraki iman makbul değildir. Dinde zorlama yoktur.” (Bakara 256, sh.41 okuyunuz.)
2.Ayet: Yunus 100, sh.219: Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanamaz. O akıllarını kullanmayanları o Allah murdar (inkarcı) kılar. Kul hür iradesi ile belelere, bilgilere, ayetlere, doğadaki ilahi kudrete göre inanacak, o zaman ulu Allah cc. hazretleri de ona imanı nasip edecek. Yoksa inkarcı, münkire imanı Allah nasip etmez. Korkudan yapılan iman geçersizdir. Firavunun iman ettim demesinin geçersiz sayıldığı gibi...
3.Ayet: Yunus 101, sh.219: Göklerde ve yerlerde neler var bakınız da ibret alınız. Fakat inanmayan bir topluma deliller ve uyarılar fayda etmez, yarar sağlamaz.
“Allah’ım ibret almayan gözden, akıl etmeyen beyinden, inanmayan kalpten sana sığınırım.” Amin.
4.Ayet: Yunus 102: “Onlar kendilerinden önce gelen ve geçen toplumlardan inkarcıların acıklı sonlarını (ören yerlerine ve Kur’an’da vs yerlere) görmüyorlar mı? İnkarcıları ile kendileri geçmiş milletlerin başlarına gelen belalardan başkasını nı bekliyorlar. Haydi beklesinler bakalım, sizinle beraber ben de (ulu Allah) bekleyenlerdenim.”
(SÜRECEK)