“Ey Resulüm Muhammed SAV. Eğer rabbin dileseydi yer yüzündekilerin hepsi iman ederlerdi. Öyle ise sen insanları inanmaları için zorlayacak değilsin. Onlar hür iradeleri ile yürekten inanmayı arzu edecekler. Allah da onların kalbine imanı yerleştirecek.
Onun için Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanamaz, illa kendisi isteyecek. Akıllarını kullanmayanları murdar (inkarcı) kılar.” (100)
“De ki Ya Muhammed SAV. Göklerde ve yerlerdeki tabiat olaylarına ibretle bakın ve (ilahi güç ve kuvvet hikmetleri) görünüz. Fakat inanmayan bir toplumun bu açık deliller fayda etmez. Onlar kendilerinden önce gelen geçen inkarcıların acıklı sonlarını, hallerini görmüyorlar mı, bilmiyorlar mı? (Ören yerlerinde ve ilimle bilmiyorlar mı) Geçmiş inkarcıların başlarına gelenlerden, başkasını mı bekliyorlar. Bu acıların kendi başlarına gelmeyeceğini mi sanıyorlar?” buyuruyor. (Yunus 102)
Cenab-ı Hak bu ayetlerde bizlerin aklımızı kullanmamızı, doğa olaylarını incelememizi, böylece yüce Allah’ın varlığına, birliğine iman etmemizi istiyor.
Mesela; Yere ve göğe bakın diyor. İbretle bakın, diyor. Gök nasıl dizayn edilmiş; feza boşluğu, gün, ay, yıl, gezegenler... Milyonlarca sene aynı yerden doğuyor, aynı yerden batıyor. Bir milim şaşmıyor. Bütün gök cisimleri öyle...
Yasin Suresi’nde bu olaylar güneş, ay, yıldızların hareketleri ayrıntılı olarak açıklanıyor. Yasin 37-38-39.400-441 bakınız.
Güneş dünyamıza 93 milyon mil, veya 150 milyar m., 8,3 ışık yılı. Bir ışık yılı 300 bin km-hız.
Hiç bir bilgi olmasa bile sadece güneşin bu hali bile ilahi kudretin azametini göstermeye yeter.
Örneğin: Güneş bugün olduğu yerden 1 cm geride olsa, kainat buz olur. 1 cm ileride olsa kainat yanar kül olurdu. Çünkü güneşin ısısı 16 milyon santigrat dercedir. Ay, yıldızlar, gezegenler ve bugün feza, gök boşluğu ölçülemeyecek derecede geniş bir uzay boşluğu var. Bu tahminlerle anlatılmaktadır.
Yüce Alla Yunus Suresi’nin aynı 100. ayetinde;
Arzın, yerin toprağın özelliklerine bakınız. Bitkiler, sebzeler, ormanlar, ağaçların oksijen üretimi gibi binlerce işlevi bitkilerin oluşumu, hayvanlar, böcekler vs. bunlar hep birer muammadır. Bunların çözümüne ise teknoloji denmektedir. Kur’an’da bunların araştırılması istenmektedir. Mesela; hava, su ile ilgiil ayetler vs. akıllara durgunluk vermektedir. Yani bunların hepsi de yüce Allah’ın varlığını ,birliğini, kudretini, gücünü, azametini anlatmaktadır. Olay budur.
Kainat bir bütündür. Isı, ışık, toprak, hava, su, bunların işlevinden kainat ve özellikle dünya yaşamı oluşmaktadır.
Dört ana unsur denen temel varlıklar ince bir hesapla dizayn ile yaşam şartları oluşmaktadır. Mesela; hava, havasız yaşanmaz. Rüzgar, bulutlar, su. Allah ilk önce suyu yaratmıştır. Sonra her şeyi de sudan yarattığını bildirmiştir. Enbiya 30. Ayet.
Dikkat: Suyun yapısı H2O. Hidrojen ve karbon gazı yakıcı birleşim.
Suyun ayağı yok. Sahi nasıl yürüyor. Suyun gücü seller, denizler, okyanuslar, gemiler vs. binlerce ton yük gemilerini su üzerinde nasıl taşıyor. Damla damla yağan yağmur bir anda gökten sel gibi yağmaya başlıyor. Doğanın dizaynı bozuluyor. Seller afad oluyor. Bunları düşünmek ilahi kudreti görmek ve yüce Allah’ı görmek, bilmek zorunlu hale geliyor.
Bu ve benzeri olayları saymakla bitmez. Allah’ın kudretine ve azametine, gücüne erişilmez. Ancak günlük yaşantımızda bakıp ta geçtiğimiz, dikkatle bakıp görmediğimiz bazı örnekleri insanlarda, hayvanlarda, doğada olup biten ibretli olaylardan ilginç bazı olayları sunacağım. Bunları akıl etmek için yazıyorum. Mesela; Yasin suresindeki ayetlerde; ayın, güneşin, yıldızların ve diğer gezegenlerin hareketleri ile ilgili bilgiler milyarlarca yıldız havada dolaşıyor ama hiç biri diğerine çarpmıyor. Çarpsa ne olur, kıyamet kopar. Bu nasıl bir ölçülü dizayn ki asla şaşmıyor. Milim sapmıyor. Gece gündüz, mevsimler oluşuyor. Denizler karaları basmıyor. Tusunami olayları sanki insanları uyarmak amaçlı bazen karaları deniz gibi basıyor, ortalık göle dönüyor. Fırtına 100 asırlık ağaçları kökünden söküyor. Allah cc Kur’an’da AD ve SEMUD kavimlerini yelle, selle, fırtına ile yok ettiğini bizlere ibret olsun diye bildiriyor. (Hakka suresi 6. Ayet 4-5, Sh.365)
(SÜRECEK)