“Kader Planı” maskesi düştü...

Abone Ol

Güneydoğu illerimizi (10 vilayet) yerle bir eden “asrın depremi” diyebileceğimiz felaket, idarenin, tabii ki tek adam yönetiminin ne kadar başarısız-yeteneksiz- tarumar hale geldiğini gözler önüne serdi.

Bu deprem sonrası gelişen olaylar, yaşanan büyük acılar, basiretsizliğin diz boyu hale gelmesi, yardımları zamanında yerine getirilememesi, depremle ilgili tek bir önlemin alınamamış olması nasıl “ kader planı” na bağlanır anlamak çok zor.

Medeni toplumlarda, öncelikle “önemli yapılar” sınıfında yer alması gereken binaların başında okullar, hastaneler, askeri yapılar ve hava alanları gelir.

Gelin görün ki bu saydıklarımızın tümü tüm deprem bölgesinde adeta yerle bir olan yapıların başında yer aldı.

Bu bir “kader planı” mıydı?

Ulaşım konusunda alınmayan önlemler, yardımlardan önce kurtarma kuruluş ve ekiplerinin deprem bölgelerine geç intikalleri…

Hangi “kader planı” nda yer alabilir?

Bilinen kış koşullarının hesaba katılmaması, deprem zedelerin öncelikli ihtiyaçlarının halka ulaştırılamaması…

Bu da mı “Kader planı” alanına giriyor?

Ulaşım-haberleşme-iletişim alanlarındaki rezaletler, gerçeklerin öğrenilmesini bir süre önleyebilir…

Ancak bu da mı “kader planı” na sokulur?

Sayın cumhurbaşkanımızı anlamak zor…

Üstelik çok zor…

Sayın Erdoğan, tüm beceriksiz yönetim tarzı yanında, son felaketi de “kader planı” na soktu ya, pes yani…

Bence, bu felaketten çıkarılacak tek ve çok önemli ders, demokrasi dışında kalan “tek adam” yönetimlerinin ipliğinin pazara çıkmasıdır.

Bence, sayın Erdoğan’ın hedefleri ve sonuçları pek anlaşılamayan “kader planı” söyleminin tedavülden kalkmış olmasıdır…

Bunu da sayın Erdoğan anlamış olmasıdır…

“Ya, bundan sonrası nedir?” diye bana sorarsanız…

“Bundan sonra önemli olan, sandık başına gidecek halkın son kararıdır…” derim…

“Tek adam rejimi enkaz altında kaldı” diye de eklerim…