Bir ruh sağlığı çalışanı olarak Gazze’deki cezaevi koşullarını ve ablukayı kabul etmiyorum.
İşkenceyi, baskı ve sindirmeyi, insanları aç-susuz bırakmayı kabul etmiyorum.
İnsanların ölümünü, hele hele çocukların acı çekmesini asla kabul etmiyorum.
Savaşı ve zulmü kabul etmiyorum.
Bir insan olarak utanıyorum.
Tüm Dünya’daki ruh sağlığı uzmanlarına ve meslek örgütlerine, bu durumu kabul etmemeleri, kınamaları yönünde çağrı yapıyorum.
Gazze’de yaşayan insanların tekrar ayağa kalkabilmesi, toparlanabilmesi için elimizden ne gelir diye düşünüyorum. En azından yazabilirim dedim.
Gazze’de, Filistin’de ve Orta Doğu’da barışın ne denli önemli olduğunu biliyor ve sonuna kadar barışı yani insan canını savunuyorum. Gazze’de bombanın değil zeytinin yanında olacağım.
Bu dünya hiç bir milletin değil, bu dünya insanlığın, insan kalabilenlerin…