Ya bizim ve diğer Ortadoğu Ülkeleri gibi üretim yoksunu, tembel, asalak ülkelere?
Onlara da kahroluyorum.
Biz ve bizim gibi ülkeler bekliyoruz ki; beyinleri bizim gibi örümceklenmemiş ülkeler bulup, buluştursun, üretsin biz de ucundan kıyısından sebeplenelim.
… …
Peki biz neden örümcek ağlarından beyinlerimizi temizleyip, çalışıp, üretmiyoruz?
??!!...
Üret(e)miyoruz çünkü bizim daha önemli işlerimiz var.
Neymiş o önemli işlerimiz?
Tarikat kurmak, şıhlara, şeyhlere hizmet etmek, onların karşısında el pençe divan durmak vs. vs.
Ama Japonlar ve de diğer gelişmiş ülkeler, öyle yapmıyor.
Çünkü onların beyinleri bizim gibi değil.
Çünkü onlar her bir şeyi yerinde zamanında yapıyor.
Çünkü onlar, Tanrı vergisi akıllarını kullanıyor, araştırıyor, buluyor ve üretiyor.
* * *
Şimdi…
Şimdi şöyle bir düşünün..
Çok sık ve de şiddetli depremler olan bir bölge düşünün.
Japon Adaları, böyle bir deprem bölgesi işte…
Sürekli deprem oluyor Japon Adalarında ama bu depremler ne Japonların umurunda ne Japon taşınmazlarının.
Neden?
Çünkü olası her tür sorunlarını akıllarını kullanarak çözüyorlar.
Çünkü her oyunu dürüstçe ve kuralına göre oynuyorlar.
Çünkü çalmıyorlar, çırpmıyorlar.
Çünkü inşaatlarında çimentoyu, demiri gerektiğince kullanıyorlar.
Onun için de depremin şiddeti ne olursa olsun; yaşadıkları binaların ve kentlerin depremden etkilenmeyeceğini biliyorlar.
Sözün özü bizim gibi boş şeylerle uğraşmıyor Japonlar.
Sürekli araştırıyorlar.
Ömürleri laboratuvarlarda, kütüphanelerde geçiyor.
Her Japon, bilimsel buluşlara katkıda bulunma amacıyla yaşıyor.
Akıllarını, becerilerini bunlara odaklıyorlar.
* * *
Bu kez de toprağa ekildiğinde sebzeye ve çiçeğe dönüşen gazete kağıdı üretmişler.
“The Mainichi Newspapers” isimli yayıncı firma, toprağa ekildiğinde çiçeğe, ağaca dönüşen bir gazete çıkarmış.
İlgili gazetenin tam adı The Mainichi Shimbunsha.
Okuduktan sonra gazeteyi toprağa gömmeniz halinde içine yerleştirilmiş tohumlardan, ağaç, çiçek ya da sebze elde edilebiliyor.
Bu yöntem, bu buluş, büyük bir projeye dönüşmüş Japonya’da.
Bu düşünce ilk olarak ‘The Mainichi’ ile çalışan ve Japonya’nın en büyük ajanslarından biri tarafından tasarlanmış.
“Çevreci Gazete” diye adlandırılan Mainichi Shimbunsha, toprak ile buluştuğunda gazetenin geri dönüştürülmüş hammaddesi içinde bulunan tohumlar, yeşerip çeşitli bitkilere dönüşüyor.
Gazetenin mürekkebi ise sebze kaynaklı bitkiler için bir gübre görevi görüyor.
Japonlar, toprağa ekilebilen bu tür kağıtları uzun süredir geri dönüştürülmüş kâğıt, su ve bitki tohumları ile karıştırılarak yapılıyor imiş.
Artık toprağa ekilebilen kâğıtlar ilk defa büyük bir şekilde üretilmeye ve kullanılmaya başlanmış.
Japonya’nın en çok okunan gazetelerinden biri olan Mainichi Shimbunsha, %100 sürdürülebilir bir gazete tasarımı ile dikkat çekiyormuş.
Bu gazeteyi okuduktan sonra toprağa gömdüğünüzde, kendi ana maddesi olan bitkiler yetişiyormuş.
Doğa dostu bu gazete, bu özelliği nedeniyle oldukça büyük bir ilgi görür olmuş.
1922 yılından itibaren Japonya’da günlük 4 milyon adet satan Mainichi Shimbunsha Gazetesi bu özelliği nedeniyle 700 bin dolar civarında ekstra bir kâr sağlamış.
Bu buluş, bu etkinlik gazetenin ilk çevreci etkinliği de değilmiş.
Daha önce de su kaynaklarının dağıtımına dikkat çeken gazete, bundan sonra da ilk ve orta okullara yatırım yaparak geri dönüşüm hakkında öğrencileri bilgilendirmek için projeler üretiyormuş.
Karbondioksit salımını azaltmak için geleneksel atık yönetimi yerine geri dönüşümün ve sürdürülebilir ürünlerin bir norm olmasını hedefliyor imiş.
… …
Böyle çalışıyor işte Japonlar
Çalışıyorlar.
Üretiyorlar.
Keşfediyorlar.
Refah bir hayat sürüyorlar…