Son haliyle altılı masadan sonra Millet İttifakı olarak anılan ittifak, 2300 maddeyi bulan anlaşma metnini kamuoyuna sundu. Bu metin altı partinin bileşeninden oluşuyor. Doğal olarak her partinin seçmeni, istediklerini birebir ortak metinde bulamayacak. Ortaklık zaten bir uzlaşmadır. Asıl olan ana konuların dışında uzlaşabilmektir. Ancak İyi Parti Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda tereddütler yaratıyor. Ortamı fırsat bilen Dünya Lideri ise; “Bunlara öyle bir çakalım ki” demeye başladı.
Buradaki ana konu, artık ülkenin beka sorunu haline gelen mevcut iktidarın, ilk seçimlerde gönderilmesidir. Bunun için bütün koşullar uygun, zaten iktidar bunu etinde kemiğinde hissettiği için, her geçen gün hırçınlaşıyor. Bu sebepledir ki “çakalım” filan demeye başladı. Doğru ve kesin olan, seçimler 14 Mayıs’ta yapılırsa halk gereğini yapacak, ama bunu 15 Mayıs sabahı öğreneceğiz. Cumhur İttifakı sandığa gömülürse, ittifak tuzla buz olacak. Seçimler sonrası ittifakın en iri partileri piyasadan silinecek, partiler mezarlığında yerini alacak. Millet İttifakına “çakarsa” cumhuriyetin ve sınırlı da olsa demokrasinin kökten yıkımına ortak olma vebalini boyunlarında taşıyacaklar.
Kamuoyuna yansıdığı şekliyle, Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesindeki gecikme, İyi Parti’nin farklı yaklaşımlar içinde oluşuna bağlı görünüyor. Gerekçesi “kazanacak aday”söylemi... Kamuoyu yoklamalarına göre belli olan aday karşısında, tüm adaylar kazanıyor. Ben daha ileri gideyim, bırakın mevcut aday adaylarını, herhangi bir köy muhtarını koysanız o da kazanır. Yeter ki Millet İttifakı partileri ciddiyetle ve samimiyetle adayın arkasında dursun. Herkes halkın burnundan soluduğunun farkında olmak zorunda.
Daha önce de yazmıştım, adı geçen adaylar içinde en güçlüsü Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Doğal olarak Millet İttifakı, kimi aday gösterse o kazanacak. Ancak İyi Parti, Millet İttifakı’nı kuran ve en büyük desteği sağlayan, hatta ittifak içinde en güçlü partinin lideri Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı tutumunun, inandırıcı gerekçesini açıklamalıdır. Konuşunca “karşı değiliz nereden çıkıyor “ filan diyorlar ama sonuçta kamuoyunun algısı İyi Parti ikileminin sonucu olarak düşünülüyor.
İyi Parti’nin ikilemdeki tutumu nedeniyle, yüzde elli yedilerde gezinen Millet İttifakı’nın oyları iki puan gerilemiştir.
Halkın umut bağladığı Millet İttifakı’na kim zarar verirse seçimler sonrası fatura ona çıkacaktır. Zaten Millet İttifakı’nın kaybı demek, mevcut iktidarın beyanına göre, karşısındaki tüm demokrasi güçlerine kendi deyimleri ile “çakılacak” demektir.
Bu sözcük üzerine İyi Parti Lideri Sayın Meral Akşener; “Edep yahu” demiştir.
Bizim tarihsel nitelik taşıyan söz üzerine söz söyleyecek halimiz yok.
Bir “çakma” edebiyatıdır almış gidiyor. Anımsatalım halkın “çakması” başka “çakmalara” benzemez. Ünlü İngiliz çivisi ile “çakar” ki daha ayağa kalkamazsınız. 15 Mayıs sabahı göreceğiz.