İNDİRİM TUZAKLARI

Abone Ol

Dışarı çıktığınızda, televizyonda, telefonunuzda, bilgisayarınızda, tabletinizde… Ve hatta tuvaletlerde boy boy reklamlar:
“İndirimde son bir hafta!”
“Bu indirimi sakın kaçırmayın!”
“Etiket fiyatı üzerinden %50 indirime ek %25 indirim!”
“İki ürün alana üçüncüsü bedava!” diye uzayarak giden yazılar, afişler…

Hepsi insanlık için yapılan iyilikler (!)
Ne mutlu bize, esnaf bizi düşünüyor; kendi kârından fedakârlık yaparak, gözünü karartmış bir şekilde:
“Bir ürün alana ikincisi %50 indirimli!”
“Sadece 99,99 TL!”

Ne mutlu bize! Her gün indirim var; yedi yirmi dört saat, üç yüz altmış gün. Daha ötesi?
Daha ne yapsın esnaf?
Biz insanlar da çok nankörüz.
Her şey güllük gülistanlık; var mı başka indirimler?
Hadi, gelsin!

Biz insanlar da duymaya görsün, duysun indirim lafını; hücum!
“İlkbahar indirimi!”
“Kış indirimi!”
“Yaz indirimi!”
“Sonbahar indirimi!”
Dört mevsim indirim; daha ne olsun?

Bu kampanyalarda bile bile tuzaklarına düşüyoruz, yani pişti oluyoruz.
Ne indirimi?
Önce şişir, sonra indir!
İndirmeden önce sattığında fazlasıyla kâr eden, şimdi %70 indirimle de kâr ediyor.

O zaman?
%70’le de satarken kâr ediyordun da niye %100 satarak insanları kazıklıyordun?
Olmadı, olmadı, denmez mi?
Ama nerede?… Soran kim, soracak kim? Satan memnun, alan memnun; sıkıntı yok (!).

Kandırmacadan başka bir şey değil bana göre.
İndirimlerle insanın ilgisini çekmeye çalışan şirketler, 12 ay indirimle bence güvenilirliğini kaybediyorlar. Markaysa, inandırıcılığını ve güveni kaybediyorlar; farkında değiller.

365 gün indirimin, tüketicide bir karşılığı olmadığını artık anlamalılar.
Vazgeçilmelidir!
Tüketici, günün sonunda bütçesine göre ödediği net fiyata ve ihtiyacını karşılayıp karşılamadığına bakar.
İndirimmiş umurunda değil.
Önemli olan, cebindeki para!

Bazı mağazaların şişirilmiş fiyatlar üzerinden yaptıkları sözde indirimlere…
Bir ürünün fiyatını vitrine koyarak, indirimin tüm ürünlerde yapılıyormuş gibi sunulması, ayrıca bir yöntem ama kazıklama yöntemidir.
İçeri girdiğinizde zaten büyük olasılıkla o ürünün kalmadığını söyleyerek, size farklı ürün alternatifleri sunacaklardır.

Bence, vatandaşın türlü indirim aldatmalarıyla alışverişe yönlendirilmesi doğru değil ve ahlaki de değil.
Bu yalanlar, esnaf ve sanatkârımıza büyük darbe vurmaktadır.
Yaşanan kuralsızlık içinde zarar eden, her zamanki gibi vatandaş oluyor.

Kalitesi düşük ürünlere ya da bir ürünün çeşitlerine uygulanan indirim sonucu, tüketicinin algısıyla oynanıyor.
Vitrinlerinde göz aşinalığı yaratan ve sonu gelmeyen indirimli satışlarla halkı kandırmak...
Sosyete pazarı ve belli günlerde kurulan semt pazarlarındaki indirimlerin yanıltıcı olduğunu da hatırlatalım.

Bu yalanlarla kapmak istediğiniz müşteri, başka bir mağazanın indirimiyle kaybolur.
Bu sefer sizin yeni bir indiriminizle tekrar dönerken, bitmeyen gidiş gelişler son bulmaz!