Sedat Örsel, ünlü kompozitör Can Atilla’ya Puduhepa’nın operasını bestelemesi çağrısında bulundu. Can Atilla da, “Göbeklitepe” operasından sonra bu projeyi hayata geçirmeyi kendisinin de çok istediğini belirterek, Çorum’un ve Hitit uygarlığının tanıtımı için çırpınanların önüne aydınlık bir “beklenti” koydu.
Semrin Kaleli’nin deyimiyle, gerçekten ince ruhlu insanlar güzelleştiriyor dünyayı. Biz de, Semrin Kaleli’nin mektubu ile Sedat Örsel’in buna cevabını okurlarımızla paylaşmak suretiyle, bu inceliklere katkıda bulunmak istiyoruz.
Sevgili Sedat Örsel,
Nezaketiniz, ilginiz, bilgiyi paylaşmaktaki
Cömertliğiniz
Ve bize kendimizi harika hissettirdiğiniz için sonsuz teşekkürler…
Dünyanın ilk yazılı barış anlaşması sayılan,
Hitit Kralı ve Mısır Kralı arasında mühredilmiş
Kadeş’te,
Kraliçe PUDUHEPA’nın mührünün basılı olduğu pek bilinmez.
Oysa,
Modern çağda adına toplumsal cinsiyet eşitliği
Dediğimiz kavram,
Bugünden 3500 yıl önce, hem de kendi
Topraklarımızda
Varlık göstermiş ve güçlü bir imparatorluk olan
Hititler’de,
Oldukça sağlam bir yere sahipti.
Anadolu’nun en eski halkı Hattiler, ikiz idoller
Betimlemişler.
İkiz idolle, kral ve kraliçeyi, eşit yetkilere sahip
Olarak simgeler.
Kral Hattuşili’ye ait olan mührün, dış simgesi
Ve Hitit Güneşi ile isminiz ve soyadınızın yer aldığı
Ağaç mühürden yapılmış hediyemizin size ilham
Vermesi dileklerimizle…
Başkan
Semrin KALELİ
M.S.2020/24.11
*
“İNCE ŞEY NEDİR?..” … “PUDUHEPA”
Bir ince ruhlu,
Güvercin heykelimi çok beğenmiş;
“Ne kadar incesiniz, demire ruh…”
Teşekkür ettim.
Ah “İNCELİK AH!..”
Gülten Akın dost ne güzel söyler:
“Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya
……
Kulaklarımızı tıkıyoruz: Para, para, para
Kulaklarımızı açıyoruz: Kavga, kavga, kavga
…….
“Bir gün birileri öte geçelerden
Islık çalar yanıt veririz…”
Ötelerden birileri bu sefer;
“ÇORUMLU PUDUHEPALAR”dı…
O dünya güzellerine,
Islık çalarak değil,
“Online Konferans”la yanıt verdim.
Ve karşılığında
İnceliğin incesi küçük bir koli geldi dün.
Bir de mektup:
Ahhhh…
Ömrüm zaten kadınların çiçek çemberinde geçti,
Şimdi de masamın üstünde bir “MÜHÜR”le sabitlendi.
Bir Mühür ki,
Dairenin çevresi bir büyük kadına, PUDUHEPA’ya
Benim gibi eşit davranan bir Krala ait,
Ortasında da Hakirin değersiz Adı-Soyadı…
Ne şanslı adammış Hitit Kralı III.HATTUŞİLİ…
Antik dünyanın gördüğü en büyük güce sahip
PUDUHEPA gibi bir karısı, Kraliçesi varmış.
O ki, MÖ 13. Yüzyılda yaşamış
Hitit İmparatorluğu’nun Ana Kraliçesi
( TAVANANNA)’sıdır.
New York’ta Birleşmiş Milletlerin duvarında asılı
Tarihin ilk yazılı antlaması olan
“KADEŞ BARIŞ ANLAŞMASI”nda onun adı ve mührü
Vardır.
3500 öncenin Anadolu Kadını!..
Kavgacı değil, barış Güvercini…
Çünkü PUDUHEPA, aynı dönemde yaşadığı
Truvalı HELEN gibi savaşa değil barışa vesile olmuş
Ve ömrünü barış için harcamış
Ağırbaşlı, hayırsever, Anadolu Kadını bir Kraliçedir.
Döneminde bir çok devlet başkanıyla resmi
yazışmalar yapmış.
Güçlü Tanrı Mısır Firavunu II. Ramses ona
Kızkardeşim demiş.
Kadeş’e Kralla birlikte kendi mührünü basmak ha!..
3500 yıl sonra
Bu topraklarda kadına reva görülen
Horlama, şiddet ve canavarlığa bakınız…
Ve kadını ezmek için seferber olan maganda
Yobazlara.
Bu büyük Anadolu kadını ve onun gibi
Parlak, bilim, sanat, siyasetçiler genç kuşaklara
Her yönüyle tanıtılmalı ve örnek gösterilmelidir.
Çorum İşkadınları bunu başarıyla yapıyor.
Daha önce You Tube’da seyrettiğim bir videoda
Demet Kılıç da
Çocuklara çok hoş bir masal olarak anlatıyor.
Bir diğer sanatçı kadın,
Banu Kanıbelli de
Bu müthiş masal kahramanına
Şiiri ve müziği ile nefes aldırmış…
Belgeselleri yapılmış, kitapları basılmış.
Büyük besteci can dostum Can Atilla
Bir bale ya da opera bestelerse ve de
Vaktim olursa librettosunu yazarım.
Bu büyük kadının,
Bilinen ilk barış anlaşması olan,
“Kadeş Barış Anlaşması”na bastığı mühür
Gözlükule Höyüğü’nde bulunmuş
Ve bugün Adana Müzesi’nde sergileniyor.
Ve
3500 yıl sonra onun izinden giden
“ÇORUM PUDUHEPA”ları
İnceler incesi bir duyarlılıkla
Hakiri inanılmaz biçimde mutlu ettiler.
Ahhh!..
Lise yıllarımdan beri bir hevesim vardı;
Bir “EXLİBRİS”im olmalı ve kitaplarıma
Basmalıydım.
Fırsat mı bulamadım; mühür mü beğenmedim…
Bir “ÖRS” resimlisini hazırladım 30 yıl önce…
Mühür yaptırmayı ihmal ettim.
Zaten artık çok geçti; kitaplar duvarları
Doldurmuştu.
Şimdi artık bir “MÜHRÜM” var, hem de
PUDUHEPA’lı…
Yeni kitaplarıma basarım artık.
Sevgili Semrin Başkan,
Senin şahsında tüm Dernek Yönetimini
Ve değerli üyelerinize teşekkür ederim…
Bu akşam sizlerin ve KADIN’ı yücelten
Kim varsa onların “ŞEREFİNE:…!
Barış güvercini PUDUHEPA’ya selam,
Ben kadınlarımızı
Çok seviyorum “HEEERİ”
Vesselam.