Bilindiği üzere daha önceki seçimlerde, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanı adayı gösterdiği halde, kendisi aday olmayan CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ilk sinyalini Türkiye, 7 Aralık 2020 yılında TBMM’deki bütçe konuşmalarında duymuştu.
Konuşma gerçekten tarihi nitelik taşımaktadır. Ajitasyon yanı ağırlıklı hararetli bir konuşmadır. Sayın Kılıçdaroğlu kendinden emin masaya yumruğunu vura vura konuşuyor. Özetle şöyle diyordu: “İlk seçimlerde demokrasiyi getireceğiz. Adaleti getireceğiz, liyakati getireceğiz, alın terinin kıymetini tüm dünyaya anlatacağız. İlk seçimlerde ülkeyi Londra’daki tefecilerden kurtaracağız…”
Sözlerini yüksek ses tonu ile gür bir şekilde söylerken, AKP sıralarından alaycı bir ses tonu ile hep birden;
“Aday ol, aday ol aday” çığlıkları yükseliyordu.
Kılıçdaroğlu’nun “Benim aday olmayacağı mı size kim söyledi?” Sözü ise tarihsel bir milat niteliği taşıyor. AKP sıralarında alaycı gülüşmelere neden olan bu yanıt, o gün için politikanın sıradanlığı içinde yer almıştı. Bu konuşmanın aslında geleceğin gerçeği olduğunu, alaycı gülümseyenlerin algılayacak ufukları var mıydı ki, bu günü görebilsinler.
Kılıçdaroğlu aynı konuşmanın devamında; “Ben tek adam rejimi istemiyorum, esnafın ensesinde boza pişiren bir rejim istemiyorum, istediğim halkçı, demokratik parlamenter rejimdir. Ben her kuruşun hesabını verecek adamım. Mal varlığımla tehdit edilince ‘araştırıp soruşturmazsanız şerefsizsiniz’ diyecek bir düzen istiyorum. Ben siyaseti zenginleşme aracı olarak kullanan bir kültürden gelmiyorum. Siyaseti halka ve hakka hizmet aracı olarak görüyorum…” diye adeta meydan okuyordu.
Normal adil demokratik seçimle, seçilebilme umudunu yitiren iktidar, şimdi “Hiçbir şey olmasa da bir şeyler oldurma” peşinde. Toplumu korkutup ürkütme provaları yapılıyor. Bursa da Amedsporlu oyuculara saldırı ve açılan pankartlar gibi…
Acaba bu defa da trafoya kedi mi girecek?
Yoksa aynı zarf içindeki 4 oydan biri mi geçersiz sayılacak?
Hukuk hiçe sayılarak mühürsüz oylar geçerli mi olacak?
Atı alınca Üsküdar’ı falan mı geçecekler?
Toplumun tüm kesimlerinden Sayın Kılıçdaroğlu’na destek kar yumağı gibi, her geçen gün daha da büyüyor. Halk bir partinin değil, tüm toplumu kucaklayacak cumhurbaşkanına kavuşmak için sabırsızlanıyor.
Bundan tam üç yıl önce AKP sıralarından alaycı bir tonla “Aday ol aday ol” diye bağırdıkları Kılıçdaroğlu şimdi adaydır. İstekleri kabul oldu. Şimdi de o aday iktidarın korkulu rüyasına dönüştü, sarayın uykuları kaçtı.
Ne yapalım “Korkunun ecele faydası yok.”