Ülkemiz, geçenlerde peş peşe gelen insanlık dışı çocuk vahşeti haberleriyle sarsıldı. Narin çocuğun aile içinde katledilmesinden sonra bu kez de Yenidoğan çetesi haberiyle şok olduk. Habere göre, içinde doktor, hemşire ve hastane sahiplerinin yer aldığı bir çete, maddi çıkar elde etmek için çok sayıda bebeği katletmiş.
Biz akıl almaz çocuk ve kadın cinayetlerini konuşurken, “Stanford Hapishane Deneyi” ile ünlü psikolog Phillip Zimbardo aramızdan ayrıldı. Sicilyalı yoksul bir göçmen ailenin çocuğu olarak New York’ta dünyaya gelen Zimbardo, profesör olduktan sonra gittiği Stanford’da okulun bodrum katını yapacağı deney için hapishaneye çevirir. Bu deneysel hapishane ortamında öğrencilerini rastgele iki gruba ayırır: Gardiyanlar ve mahpuslar! Deneyde aranan en önemli koşul ise her iki grup da rolünü tam olarak benimseyip gerçek hayatta olduğu gibi yaşayarak oynayacaktır.
Deneyin daha ilk haftası dolmadan, gardiyan olarak atanan öğrenciler mahpuslara şiddet uygulamaya başlar. Zimbardo'nun deyimiyle her gardiyan, bir 'iblise' dönüşür! Gruplar arası çatışma öyle bir noktaya varır ki, gardiyanları kontrol etmekte zorlanan Zimbardo, araştırma asistanlarının baskısıyla deneye 6'ncı günde son verir.
Zimbardo bu deneyden başlayarak 30 yıllık çalışmalarını ‘İblis Etkisi' (The Lucifer Effect) adını verdiği bir kitapta anlatır. Kitabında paylaştığı verilerle ahlaksızlık ve kötülüğün bir toplumda yayılmasının nedeninin psikolojik bozukluk ya da ahlaki değerlerdeki zayıflıklar olmadığını söyler ve; “Sapkın ya da ahlaksız insanlara odaklanmak yerine bizim ahlaksızlığı doğuran koşullara odaklanmamız gerekir” görüşünü ortaya atar.
Zimbardo’ya göre, insanların ahlaki yapıları, eğitimleri ya da dini inançları ne olursa olsun, eğer uygun koşullar oluşursa, pek çok kişi bir iblise dönüşebilir. Burada Zimbardo'nun “İblis Etkisi” olarak tarif ettiği olgu kişilik özelliği değil, ortam tarifidir. Ona göre, normal insanlar belirli koşullar sağlandığında sıra dışı kötülükler yapmaya yönelebilirler. Bu nedenle kanımızı donduran eylemleri birkaç ahlaksız insana, bir hasta ruhlu doktora, bir sapkın hemşireye havale etmeye devam ettiğimiz sürece, bu tür olaylar artarak devam edecektir.
Zimbardo'ya göre ahlaksızlığın ve kötülüğün yaygın olduğu ortamları yaratan koşullar şunlardır:
1. Ahlaksızlık ve kötülük ortamının hiyerarşik bir yapıya dayanması. Yani kısaca, kötülükler, otoriteyi temsil edenlerin yetkililerin himayesi ya da göz yumması sonucu yayılır. Sıradan insanlar güçlü bir otorite tarafından yönlendirildiklerinde, kendi ahlaki değerlerini terk ederek otoritenin istediği konuma gelirler.
2. İnsanlar başkaları tarafından görülemez olduklarını düşündükleri zaman kendi ahlaki çizgilerinin dışına çıkarak kötülük yapabilirler. Kısaca, toplum içinde normal davranışlı insanlar, yalnız olduklarını keşfettikleri anda raydan çıkıp yanlış davranışlarda bulunabilir.
3. Ahlaksızlığı hoş gören muhitlerde bulunmak kişiyi ahlaksız davranışlara itebilir. Eğer kişinin içinde yer aldığı sosyal ortam, o kişinin yaptığı ahlaksızlık ya da kötülüğü ayıplamıyor ve cezalandırmıyorsa, insanlar ahlaksızlık batağına daha kolay savrulur.
4. Bulunulan ortam bireylerin kendi doğrularını arayıp bulmasına olanak vermiyorsa ve ahlaki değerler önemsenmiyorsa, insanların kendilerinin bile derinden inanmadığı doğrulara sahip çıkması beklenemez.
İşte tüm bu nedenlerle, eğer bir ülkede ahlaksızlık ve kötülük sürekli artarken, toplumsal olarak hoş görülüyor ve suç olan davranışlar cezalandırılmıyorsa o toplumda istediğiniz kadar bireye yatırım yapın. Sonuç değişmez.
DÜŞÜNEN SÖZLER:
· Yüz kızartıcı şeyler halkın genelince onaylandığında, artık yüz kızartıcı olmaktan çıkar. CİCERO
· Bazı toplumların ahlaksız olmasının nedeni, ahlaksız bireylerin yığılması değil, ahlaksızlığı özendiren bir sistemin kurulmuş olmasıdır. D. CÜCELOĞLU
· Suçlunun beraat ettiği yerde hâkim hüküm giyer. P. SYRUS
· Suçu toplum hazırlar, suçlu işler. Buckle
· Bir suça göz yuman, ikincisini davet eder. LATİN ÖZDEYİŞİ
· Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir. PASCAL
· Bir rejim, halkın adalete inanmaz bir hale geldiği noktaya gelince o rejim mahkûm olmuştur. MONTESQUİEU
· Hırsıza hırsızlığını unutturursan, gelir sana ahlak dersi vermeye kalkar. FRANSIZ ATASÖZÜ