İBADETLERDE DEVAMLILIĞIN ÖNEMİ

Yüce Allah’ın emri, şanlı peygamberimizin tavsiyeleri iyi işlerin devamlılığının sürdürülmesi ve kötü işlerin ise anında terk edilmesi yönündedir.
Yani, ibadetlerde devamlılık, süreklilik esastır. Bunun başka bir adı da istikrardır. İstikrar başarının temelidir. Güzel işlerin huzur getirmesi onun sürekliliğine bağlıdır. Bu istikrar hayatın her sahasında geçerli ve çok önemli bir kuraldır.
Özellikle; ekonomide, siyasette, iç ve dış münasebetlerde, iç ve dış işlerinde, idarede, iş ve aile hayatımızda ve bizim kastettiğimiz ibadette devamlılık şarttır.
Bir insan düşünün ki sabırsız, hiçbir işte sebat edemiyor. Devamlı iş ve meslek değiştiriyor. Bu iyi bir şey midir? Hayır.. İş hayatı, sanat ve meslekte esas olan sabır ve sebattır. Yoksa boşa kürek çekilir. İşinden nefret eder. İbadet hayatı da böyledir. Namaz devamlı kılınmalı, ibadetler sürekli olmalıdır. Hayır ve hasenat işleri kesintisiz yapılmalı ki, faydalı olsun. Örneğin; Ramazan gelir, camiler dolar. Cuma öyle. Ramazan Bayramı öyle olur. Ramazan Bayramından sonra ey ibadet, Allaha ısmarladık, sen sağ ben selamet dercesine gelecek seneye kadar bana eyvallah denilirse, o Ramazan’dan, o Cumadan o bayramdan beklenen yarar elde edilememiş demektir ki, bu hal iyi bir hal değildir. İyi bir durum değildir.
R.SAV. efendimiz, “Amellerin, işlerin hayırlısı az da olsa devamlı yapılanıdır” buyurmak suretiyle ibadette devamlılığın ve istikrarın önemini vurguluyor.
İstikrar ulaksız halat gibi sağlamdır. Çünkü orada kopukluk yoktur. Devamsızlık, istikrarsızlık birçok parçaların birbirine bağlandığı ipe benzer. Her an o ip kopabilir. Çünkü düğümlerden oluşmaktadır. Mühim olan sağlamlık, güç ve kuvvettir ki, o da devamlılıkla sağlanır. Yani iyi kazanımların sürekliliği; istikrarı, o da başarıyı getirir. İşte o zaman her günümüzün bayram, her gecemizin seyran olmasını istiyorsak yapılan her güzel işi devamlı yapmalıyız. Her kötülüğü terk ettiğimizde onun terkinde ısrarla devamlı olmalıyız ki, onu kökten bırakabilelim. İyiliği devamlı yapalım ki onu ahlak ve huy haline getirelim.
İnsanlar nasıl kötü alışkanlıkların (içki, kumar, zina, sigara, yalan, dolan, iftira, hile, fesat, haset gibi) bırakmada güçlük çekiyorlarsa, iyi huylarını, alışkanlıklarını bıraktıklarında da çok ızdırap çekerler. Yani kötüyü bırakmak zor olduğu gibi, iyinin terki de insana zor gelir.
Genelde şu hususlarda devamlı ve istikrarlı olmalıyız:
1-İnanç ve ibadetlerimizde, iş hayatında.
2-Güzel huy ve ahlakımızda:
a)Bunun için de herkese bir bayram havası gibi gönlümüzü açmalıyız.
b)Herkesi ayırımsız sevmeliyiz.
c)Herkese karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.
d)İşimize, aşımıza dört elle sarılmalıyız.
e)Helal rızık peşinden ayrılmamalıyız.
f)Her zaman her yerde herkesin bizim gibi bir insan olduğunu bilerek onurlu hareket etmeliyiz.
g)Senenin her günü bayram, gecelerin hepsini kadir gibi algılayıp değerlendirmeliyiz.
h)Kötü huyları terk, iyi huylarımızı istikrarla devam ettirmeliyiz.
Unutmamalıyız ki, yüksekten düşen su damlacıkları üzerine düştükleri mermeri devamlılığı ile deler. Bunu damlanın aynı noktaya devamlı düşmesi sağlar. İşte bu istikrardır.
I)Sıkıntıları paylaşmada, neşeleri artırmada, kederleri yok etmede yağmur gibi olmalıyız Ama devamlı..
j)Kusurları örtmede, sırları saklamada gece gibi, gönülleri aydınlatmada, cömertlikte güneş gibi olmalıyız.
Olduğumuz gibi görünmeli, zikzaklı hayattan kaçınmalıyız. Zikzaklı hayat, virajı bol yola benzer. Her an kaza riski vardır. Ama istikrarlı hayat düz ve tek yönlü asfalt yolu temsil eder. Sonu selamettir.
Netice: Büyüğe saygı, küçüğe sevgi, hayvanata, tabiata şefkat ve merhameti, alime hürmeti, zalime kudreti, haklıya kuvveti göstermeliyiz ve bunlar sürekli olmalı. Hoşgörü, af, bağışlama, paylaşma, bölüşme, barışma şiarımız olmalı. Ayrışma, öteleme, itme, kakma, hor görme gibi huylardan kurtulmalıyız. Her zaman verici olmalı, karşılıksız alıcı olmamalıyız. İşte o zaman gerçek insan olmanın mutluluğunu tatmış oluruz. İşte o zaman her günümüz bayram günü, havamız bayram havası olur ki bu havayı herkes teneffüs eder ve rahat bulur...
Hayatın her anında ve her sahasında iyi işlerde devamlılığın ve istikrarın esas olduğunu, maddi ve manevi yönde başarılı olmak için devamlılığın şart olduğunu ne mutlu anlayana, onu hayatında uygulayıp mutlu olana...