HİTLER’İ ALMAN HALKI SEÇTİ

Abone Ol

Tarihsel tecrübe açısından Hitler’i tanımakta fayda var.

Milyonları peşinden sürükleyen, bir döneme damgasını vuran ve 2. Dünya savaşını çıkaran Alman Şansölyesi Hitler, aslında Alman bile değildi. Avusturyalı gayrimeşru bir babanın, Alois Hitler’in oğluydu.

Ülkeyi ele geçirip hükmetmek istiyordu. Alman vatandaşı olmadığından şansölye olamıyordu. Halk “Belgeni göster” deyince çaresiz kalıyordu. Kirli, karanlık ve dolambaçlı yollar devreye girdi. Bir yolunu bulup ilgisi olmayan bir yere memur olarak atadılar. Hülle yolu ile doğal olarak Alman vatandaşı sayıldı.

1934’de iktidara gelen Adolf Hitler demokrasiye de, parlamenter rejime de karşıydı. İlk işi başbakanlık ve cumhurbaşkanlığını birleştirmek oldu. Artık ülkenin tek adamıydı ve diktatörlüğünü perçinledi. Kendisine yol gösterici, rehber anlamına gelen Führer dedirtti. Bu sözcüğün Türkçedeki karşılığı ise başbuğdur.

Hitler iktidarı, yalan dolan ve talan iktidarıydı. Hitleri iktidarda tutacak her yol geçerliydi. Hitler dünyanın gelmiş geçmiş en büyük demagoguydu (Halk avcısı, halkın isterik duygularını okşayan) Hitler rakiplerini önden kaçıp arkadan vurma tekniğinde son derece yetenekliydi. Reichstag (Alman Parlamento Binasını) kendi siyasi gizli polis örgütü olan Gestapo’ ya yaktırdı. Fakat suçu komünistlerin üzerine attı.

Yargılananlar arasında Türk Sosyalistlerden Şefik Hüsnü ve Bulgaristan'da sosyalist yönetimin kurucusu Georgi Dimitrov da vardır. 1933’te Reichstag yangınından sorumlu tutulmaktadırlar. Georgi Dimitrov yaptığı savunmada devletin avukatını reddetmiş, kendi avukatını ise mahkeme kabul etmemiştir. Avukatsız savunduğu davada yargılanan değil Nazizm’i yargılayan adam olmuş. Nazizm’i yerle bir etmiş. Faşizm rezaletlerinin yargılarken yargılandığı örnek bir dava olarak, dünya yargı tarihine geçmiştir.

Arkasından çıkardığı yasalarla tarihe Reichstag Yangın Kararnameleri olarak geçen bu kararnamelerle Nazi (Faşist) diktatörlüğünü ilan etti.

Tüm anayasal güvenceleri kaldırdı. Basın özgürlüğü yok edildi. Polise sınırsız yetki verildi. Rakiplerini hiç suçlama olmadan da hapse atabiliyordu. Siyasi örgütleri feshediyor, özel mülke bile el koyabiliyordu. Devlet ve yerel kurumları lağvedebiliyordu. İşte bu Nazi diktatörlüğünün Türkçe’ deki karşılığı Faşizmdir.

2. Dünya savaşının çıkmasına sebep olan Hitler, dünyayı ateşe verdi, bu ateşte 50 milyon masum insan yok oldu. Bu nedenle Nazizm’e, faşizme, ırkçılığa, şovenizme karşı olmak, uygar insan olmanın gereğidir.

Toplumlar bazen büyük yanlışlar yapabiliyorlar. Ne yazık ki, Hitler’i Alman Halkı seçmişti…Yıllar sonra dünyanın nefretini kazanınca dizlerini dövmek neyi çözer ki.