HERKES BİRİLERİNİ UÇURUYOR
Kişi ne kadar zeki, akıllı,
Şanslı olursa olsun kendi hakkında söyleyeceği hiçbir söz dinleyici üzerinde etkili olmaz.
İnandırıcı olmaz en azından.
Kendi kendisini övdüğü söylenir.
Ben demek hem kişiyi sıkar,
Hem karşısındakini bezdirir.
mutlaka,
Birileri kanatları altında rüzgâr olmak durumundadır uçabilmesi için Şeyh’in.
Şeyh olmak veya birinci adam olmak kadar önemlidir ikinci adamlık.
Anlayacağımız dilde müritliktir ikinci adam olmak…
Kanat altında rüzgâr,
Kuyruk sokumunda dümen,
Beyin içinde kokpit olmaktır ikinci adam olmak.
Kısaca,
Bütün müştemilatıyla uçurmak demektir birinciyi.
Tarihe bakarsak,
Osman Bey’in Edip Ali’si,
Fatih’in Ak Şemsettin’i vardı.
Her ne kadar Gazi Mustafa Kemal nutukta;
“Efendiler ve ey millet iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz” dediyse de işlerine gelmeyenler bu sözü kulak arkası ettiler.
Tarihi galipler yazar.
Birinciler kendilerini uçuracak mürit bulurlar. Ve başlarlar uçmaya. Müridin söylediği yalanlara önce kendisi inanır.
Övüle övüle ya siyasete atılırlar,
Ya da müritlerin kapısında çığ gibi büyüdüğü alim hoca olurlar.
Öyle bir devirdeyiz ki herkes birilerini uçurmanın peşinde…
Yalan söylemek,
Haksız kazanç,
Bu memlekette meslek olduğu sürece uçuranlar da çoğalacaktır.
Ne demiş atalarımız,
Baş nereye giderse ayaklar da oraya gider…
Her gününüz güzel olsun.