Çorum’un demiryolu hayali, yüz yıldan da daha eskilere, 7-8 Hasan Paşa’ya, yani II. Abdülhamit dönemine, ama projenin somutlaşması 1980’lere dayanıyor. Ankara’yı Çorum üzerinden Samsun’a bağlayacak demiryolu hattı, 1990’larda devletin yatırım programına da girdiği halde gerçekleşmedi, proje rafa kaldırıldı.
Şimdi “yüksek hızlı tren” ve “yük taşımacılığı” için projelendirilmekte olan hat, Cumhuriyet’in 110. yılına, yani 2033’e yetişebilir gibi görünüyor. Doğal olarak, demiryolu hayali kuran Çorumluların çoğu, Çorum’da tren düdüğü duyma şansına sahip olamayacaklar.
Çorum’a havaalanı inşaatına yine 1990’lı yıllarda başlandı, ama -resmi kayıtlara göre- fiziki gerçekleşme % 24.37 düzeyinde iken, inşaat durduruldu. Çorumlular da, Amasyalıların, Merzifonluların haberi bile yokken, “kısa vadeli çözüm” olarak Merzifon Askeri Havaalanı’nın sivil uçuşlara açılması formülüne sarıldılar. Mücadelesini verdiler.
Ama öyle bir an geldi ki, bu iyi niyetli çabaları ayaklarına dolandı. Çorum, orta vadede kendi havaalanından hiç vazgeçmediği halde, Çorumlu’nun hissiyatını anlayamayanlar tarafından “Merzifon varken Çorum’a havaalanı gereksiz” klişesi oluşturuldu. Bir de “100 kilometre kriteri” uyduruldu ve Çorum, “100 kilometreden daha kısa mesafede havaalanı var” diye “kritere uymuyor” ilan edildi.
Bunun “uydurma” olduğunu defalarca yazdım. İsmi lazım değil, 30 bin, 50 bin, 80 bin nüfuslu kentlere havaalanı yapımına başlanırken, 260 bin nüfuslu Çorum’un, böyle “mesnetsiz” bir şekilde elemine edilmesinin büyük haksızlık olduğunu haykırıp duruyorum. Haykırmaya da devam edeceğim. Çünkü haklıyım. Hemşehrilerimin ezici çoğunluğu da benim gibi düşünüyor. Benim gibi, Çorum’un “üvey evlat” muamelesine maruz bırakılmasını içine sindiremiyor.
Lafı eğip bükmeye hiç gerek yok. Çorum’un nitelikli olarak büyümesini, bölgesel merkez haline gelmesini, her bir Çorumlu’nun da bu büyümeden payını almasını istiyorsak, ilk şartlardan birinin “havaalanı” olduğunu idrak etmemiz ve bu doğrultuda “sesimizi yükseltmemiz”, bu haklı talebimizi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a siyasiler iletemiyorsa, Çorumlular olarak bizim iletmemiz gerekiyor.