HATAY’IMIZI KAYBEDİYORUZ

Abone Ol

İçim yanıyor, içim…
Kahroluyorum…
Üç çeyrek asrı devirdim, hiç bu son 22 yılda yaşadığım kadar karamsar olmadım.
Aylardır yazılıyor, çiziliyor…
En yetkili ağızlar konuşuyor…
Konuşmaktan öte haykırıyor ama olayların müsebbiplerinden çıt çıkmıyor.
… …
Ülkenin tüm kapıları açıldı; ülkemizin dört bir yanını mülteciler doldurdu.
“Doldurdu” sözcüğü bile olayın vahametini anlatmakta yetersiz kalıyor.
Ülkemiz, mülteciler tarafından yavaş yavaş, sessiz sedasız, bilinçli ve planlı olarak işgal edildi, edilmeye de devam olunuyor. 
İktidar dışında, tüm yetkili ağızlar haykırıyor.
Duyan yok.
İşte haykıran o yetkili ağızlardan biri olan Hatay Belediye Başkanı Lütfi Savaş…
Sayın Savaş, “Uyan artık ey halkım, uyan!” diye haykırıyor. “Hatay’ın sadece bir hastanesinde 28 çocuk dünyaya geldi. Bunun 26’sı Suriyeli. Hatay’ımızda azınlığa düştük. Hatay’ımızı kaybediyoruz…” diyor.
Kim söylüyor bunu?
Hatay Belediye Başkanı.
Sayın Başkan’ın verdiği bu bilgiye inanılmayacak, güvenilmeyecek de kimin sözüne, kimin verdiği bilgiye güvenilecek?
… …
Sayın Başkan’ın verdiği bu bilgi üzerine, Hatay’da yaşayan üniversiteden arkadaşlarımı aradım. Onlar da aynı şeyleri söylediler.
*    *    *
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de içimizdeki Arap yalakaları var.
İslamiyet’le, Araplaşmayı birbirine karıştıran; İstanbul’un Pendik İlçesi Uluçınar Camisi  İmam Halil Konakçı adlı Türk ve Türklük düşmanı şaklaban “Hatay Araplarındır, yani bizimdir…” diyor.
Ve ekliyor.
“Hatay’ın çoğunluğu Arap’tır. Kürt ve Arap kardeşlerimiz var orada. 

Hâlâ da öyle. 
O zaman da öyleydi. 
Hatay, 1938’e kadar Fransız işgalindeydi. Sınırın içinde mi kalsın dışında mı kalsın tartışmaları vardı. 
1932 yılında ezan yasağı geldi. 
Fransızlar, ezanı Hatay’daki Müslüman köylerinde, camilerinde yasaklamadılar. 
1938 yılına dek Fransız işgalindeki Hatay merkezinde, köylerinde ezan ‘Allahu ekber’ diye okundu.
1938’de Hatay Türkiye topraklarına katıldığında ilk yapılan iş ezanın yasaklanması oldu. Yani Fransız’ın yapmadığı zulmü bu topraklarda yaptılar.”
Haince kusulan yalana bakar mısınız?
Türk topraklarında ezan hiçbir zaman yasaklanmadı.
Sadece ezan Türk insanının anlayabileceği şekilde TÜRKÇE OKUNDU.
Ama Türk düşmanı, Arap yalakası bu imam bozuntusunun “Araplık aşkı depreştiğinden” ayak üzerine yalanlar söylüyor.
Bu adam, maaşını bu ülkeden alıyor, ama ayan beyan ülkesini satıyor. 
İşte geldiğimiz durum.
*    *    *
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu; “Arap kültürünü İslamiyet sanmakla, Avrupa kültürünü Medeniyet sanmak, aynı hatadır.” demiş, tepki görmüştü.
Meğer ne denli haklıymış Rahmetli.
Son yıllarda İslamiyet’le Araplaşmayı birbirine karıştıranlar giderek pervasızlaşmaya başladı.