Ne zaman, nerede okumuştum anımsamıyorum.
Diyarbakır’ın Sur İlçesinin Kumrucuk Köyü’nde ilkokul öğretmeniydi Hasan Kartal.
Öğretmeni olduğu okulda, dünyanın en iyi eğitim sistemi olarak olurlanan Finlandiya Eğitim Sistemi benzeri bir sistemi uyguluyordu.
Derslerinde, sağlıklı beslenmeden tutun, görgü kurallarına; bilim ve teknolojiden tutun, bahçe ve doğa ile ilgili konulara değin her bir şeyi uygulamalı olarak, göstererek, yaşatarak eğitim veriyordu.
Çok etkilenmiş, 2 Mart 2022 tarihinde köşeme taşımıştım bu örnek öğretmenimizi ve onun eğitim felsefesini…
* * *
“Kendini eğitime ve öğrencilerine adayan Hasan Öğretmenin bu örnek özverisi ve öğretmenlik anlayışı”, Ülke çapında ilgi görmüş olmalı ki; pek çok kurum ve kuruluş, kendisini bulundukları yere davet ediyor, üyeleriyle tanıştırıp, kendisinden bilgi alıyorlardı.
Bu kuruluşlardan biri de Alanya Lions Kulübü olmuş.
“Olmuş” diyorum; Alanya Lions Kulübü Başkanı Avukat Erdal Eminoğlu’nun beni telefonla arayıp, Hasan Öğretmeni telefona verinceye kadar bu güzide öğretmenimizin Alanya’ya geldiğinden haberim olmadı.
Kendisiyle telefonla görüşme onuruna eriştim ama karşılıklı söyleşemedim.
Oysa çok isterdim, karşılıklı görüşmeyi ve bilgi alışverişinde bulunmayı.
* * *
Ülkemizin Hasan Öğretmen gibi, Mahmutlar Kılıçaslan İlkokulu öğretmeni Fatma Ayan gibi öğretmenlere gereksinimi var.
Hep yazar, hep söylerim; “Öğretmen isterse, çağ açar, çağ kapatır.”
Oldum olası, “Bir öğretmen isterse…” tümcesine ve bu tümcenin eğitim sistemine ve toplumların kalkınmasına yansımasına yürekten inanmışımdır
Yeter ki istesin öğretmen…
Yeter ki kendine güvensin öğreten.
Yeter ki, o güce ve de o gücü kendisinin taşıdığına inansın eğitmen… Yeter ki taşıdığı o gücü, o birikimi; nefesinin son demine dek insanlık adına kullanma görevinin olduğunun bilincinde olsun eğiten.
Hasan Kartal Öğretmen de Fatma Ayan Öğretmen de böyle öğretmenler…
Daha önce de yazdım.
Gidin Mahmutlar Kılıçaslan İlkokuluna, bir öğretmen isterse, nasıl eğitim veriyor, neleri nasıl öğretiyor, nasıl öğrenciler yetiştiriyor görün.
Hasan Kartal Öğretmen Diyarbakır’ın Sur İlçesinin Kumrucuk Köyünde; Fatma Ayan Öğretmen Alanya’nın Mahmutlar Mahallesinde ufak çapta Eğitim Enstitüsü yaratmışlar okullarında.
Yaşamın gerçeklerini öğretiyor ve bu çerçevede eğitim veriyorlar öğrencilerine.
Belli bir disiplin çerçevesinde görgü kurallarını öğretiyorlar.
Tarımı öğretiyorlar, üretimi, üretmeyi öğretiyorlar.
* * *
Zor bir coğrafyada yaşıyoruz.
Bu coğrafyada asırlar boyu, eğitim ve öğretimi sessiz sedasız tırpanlayan, eğitim ve öğretimden rahatsız olan pek çok grup, pek çok faktör vardır.
“Dinci çevreler (dindar değil dinci çevreler) faktörü” bunların başında gelir.
Din ticareti yapan, dini kendi amaçları, kendi çıkarları doğrultusunda kullanan bu malum çevreler; kendi saltanatlarını yitirme korkusuyla; gerçek anlamda eğitim verilmesine sessiz sedasız ama derinden karşı çıkarlar.
Deyim yerindeyse sessiz sedasız ama derinden derine altlarını oyarlar eğitim kurumlarının.
Çağı yakalama mücadelesi veren Atatürk’ün Partisini, kendilerine özgü oyunlarla devre dışı bırakıp; iktidara taşıdıkları(!) Demokrat Parti kanalıyla, çağdaş eğitimin yolunu açan ve çağdaş eğitim veren Köy Enstitülerini kapatmaları ve ülkeyi tekrar karanlık tünellere sokmaları bu tavrın en güzel örneğidir.
Bu ülkede, fiyatları Tanrı’nın belirlediğini söyleyen bir Diyanet İşleri Başkanı var.
Bu ülkede kadınlarımız, annelerimiz için “et” yakıştırması yapan imamlarımız var.
Bu ülkede, “kadınlı erkekli düğün yapanlar, deyyustur” diyen, sözde din adamlarımız var.
Zor bir coğrafyada, zor koşullarda yaşıyoruz.
Bu toplumun, önünü açacak Hasan Kartal gibi, Fatma Ayan gibi öğretmenlere gereksinimi var.
Dün 24 Kasım Öğretmenler Günü idi.
Dün bir başka güzide öğretmenimizi anlattım.
Bu iki güzide öğretmenimizi anmak ve anlatmak da bugüne kaldı.
Öğretmen dendiği zaman yaşına bakmaksızın, tüm öğretmenlerimizin önünde ceketimin tüm düğmelerini ilikleyip, önlerinde hep saygı ile eğilmişimdir.
Tüm öğretmenlerimizin bu anlamlı gününü kutluyor, manevi huzurlarında saygı ile eğiliyorum.