HALK İRADESİNE KAYYUM, DEMOKRASİYE DARBE

Abone Ol

Esenyurt Belediyesi’nin CHP’li Başkanı Ahmet Özer şafak operasyonu ile gözaltına alındı. Yerine de kayyum olarak İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy atandı. Özer, Felsefe Profesörü, bilim adamı, fakat evine ve belediye binasına polisler kapıları kırarak girdiler.

Durum, açıktan bir siyasi karar ve halk iradesine darbe olarak tarihe geçecektir.

Özer, 31 Mart yerel seçimlerinde DEM Parti’nin de desteği ile seçimleri kazanmıştı. Soruşturmaya ise gizlilik kararı kondu. İşin aslı yargıyı kullanarak halk iradesi ipotek altına alınıyor. Diğer yandan ise, cumhurbaşkanlığı seçiminde en büyük rakip olarak görülen Ekrem İmamoğlu’nu siyaseten saf dışı bırakmanın taşları döşeniyor. Esenyurt Belediyesi’ne kayyumun ikinci hamlesi Ekrem İmamoğlu’dur. Şimdilik halkın nabzı ve tepkisi ölçülüyor.

Ekrem İmamoğlu; “Türkiye siyasilere ve bilim adamlarına baskın yapılan ülke olmaktan çıkmalıdır” diyor.

AKP İktidarı kayyumda 12 Eylül darbecilerini geçti. 12 Eylül Darbecileri kayyum atarken açıkça “Biz askeri bir darbe yaptık, diktatörlüğün doğası gereği el koyarız” diyorlardı.  Halk ise birkaç yıl sonra seçim olacak, darbeciler seçimle gidecek diye bekliyordu.

Bunlar ise bir şekilde iktidara gelmiş olmanın avantajını kullanarak, hiçbir şekilde gitmeyeceğiz, ebedi iktidar olacağız hamlelerini yapıyorlar. Daha açık konuşalım; karşısında üç defa seçim kaybettikleri İmamoğlu korkusu dağları sarmış. Ne yapıp yapıp İmamoğlu’na giden yolları tıkamak ve onu da aynen Canan Kaftancıoğlu gibi siyasi yasaklı duruma getirip, seçim otobanında hiçbir engel bırakmamak istiyorlar.

Başka bir konu ise Erdoğan, Özgür Özel’e bir yandan teşekkür ediyor, bir yandan da yanında olmaya zorluyor. Bu görüntü hiç hoş değil. Sayın Özel “Rica ettim, 28 Şubat paşalarını çıkarttı” diye öğünürken, zaten suçsuz olan birkaç paşayı çıkartmakla hukuksuzluğa hoşgörülü zemin yaratmıştı. Buyur şimdi Belediye Başkanını da çıkar rica ile, çıkaramazsın, çünkü hukuksuzluğa baştan hoşgörülü yaklaştınız. Adalet birkaç kişi için değil, tüm ülke için istenir.

Diğer yandan pek çok DEM Partili Belediye Başkanına da kayyum atanmış, halk iradesine el konmuştu. CHP kayyumlara güçlü tepki göstermedi. Kabak kendi başlarında patlayınca hukuku anımsadılar.

Bakınız ülkede iyiye giden hiçbir şey yok. Aç, işsiz, güçsüz, hukuksuz, adaletsiz bırakılmış bir halk var. Mevcut rejimle bunları değiştirmenin asla olanağı da yok. İktidar artık çok iyi biliyor ki, normal seçimlerle seçilip ayakta kalma şansı sıfır. İktidarın çözümü kayyum ve demokrasiye darbedir. Bunun işaretlerini veriyor.

Esenyurt Belediyesi’ne kayyum sıradan bir olay değildir. Kabul edilip sindirilemez. Eğer kabul ederseniz zaten “sarı dana”yı vermiş olursunuz ki sürüyü kurdun götürmesi önlenemez olur.

O halde ne yapmalı?  Başta CHP’nin yapması gereken şudur: CHP sadece Esenyurt’ta değil tüm Türkiye’de sahaya inmeli, ardı arkası kesilmeyen mitinglerle, “Anayasa ve yargı hiçe sayılmaktadır. Yargıya ve hukuka dönüş için ayağa kalkıyoruz” deyip meydan meydan yeri göğü “erken seçim” diye inletmeli. Yoksa bundan sonrası halk iradesine kayyum ve demokrasiye darbe yöntemi ile ebedi iktidar yolu açılmış olacaktır.