Ülkemiz, ekonominin duraksadığı şu son dönemi saymazsak, geride kalan 10 yılda, OECD (İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) ülkeleri arasında, enerji talep artışında birinci sırayı almış.
Ama, kısa bir araştırmanın ortaya çıkardığı gerçek de şu ki, doğalgazda yüzde 99, petrolde yüzde 89 oranında ithalata bağımlıyız.
Elektrik enerjimizin yaklaşık yüzde 40’ını doğalgazdan, yüzde 28’ini kömürden, yüzde 26’sını hidrolik kaynaklarından karşılıyoruz. Kayıtlarda rüzgârın payı yüzde 4.4, jeotermalin payı ise yüzde 1.3 olarak geçiyor.
*
Konuyu rakamlara boğmak istemiyoruz, ama Türkiye’nin enerji profilini ortaya koyabilmek için buna ihtiyaç var.
*
Ülkemizin geleneksel enerji kaynakları bakımından zengin olmadığı gerçeğinden hareketle, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmemizin kaçınılmazlığı da kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Akarsularımız sayesinde, hidroelektrik santrallarımız elektrik üretimimize ciddi katkı sağlıyor. Rüzgâr enerjisini yeterince değerlendiremiyoruz. Jeotermal enerji konusunda, kaynaklarımızın zenginliğiyle bağdaşmayacak derecede geriyiz.
Asıl geleceğimiz ise, artık belli oldu ki, güneş enerjisinde…
*
Bu konuya geçmeden önce, yenilenebilir enerjinin, gerek küresel ısınma ve diğer ekolojik kaygılar, gerekse ülkenin ekonomik bağımsızlığı açısından önemini hatırlatmakta yarar var.
Yenilenebilir enerji, doğadaki kaynaklardan elde edilebilen ve doğa tarafından daimi olarak takviye edilebilen enerji demek.
Fosil yakıtların bozduğu dengelerin yeniden yerli yerine oturtulması demek.
İnternette şöyle bir örnek var:
Portekiz, 7-11 Mayıs 2016 tarihleri arasında, sadece güneş, rüzgar ve hidroelektrik santrallerinde üretilen enerjiyi kullanarak 4 gün boyunca sıfır emisyon üretmiş.
İşte dünyanın kurtuluşu…
*
Çorum’da, Astra Enerji tarafından Alaca’da kurulan GES (Güneş Enerji Santralı) geçen yıl enerji üretmeye başladı. Merkez Sırıklı köyünde yapımı devam eden santralın ise Temmuz 2017’de işletmeye alınacağını geçenlerde haber olarak verdik.
Yönetim Kurulu Başkanı “Çorumlu” olan şirketin 66 milyon liralık enerji yatırımı, Çorum için önemli bir başlangıç.
Çorumlu girişimcilere örnek olacak enerji yatırımını ise, Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Altın Rafinerisi’nin arazisine Ahlatcı Grup gerçekleştirdi.
Ahlatcı’nın hemen tüm yatırımları gibi, bu da “şapka çıkarılacak” cinsten…
*
Dünyada, güneş enerjisi ile ilgili teknolojinin hızlı gelişimi karşısında, Türkiye de, doğrusu hızlı adımlar atıyor.
20 Mart 2017 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda yapılan Karapınar Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEKA) ihalesini, bu konuda “dev bir adım” sayabiliriz.
Karapınar Enerji İhtisas Bölgesi’nde bulunan ve bin megavat kapasite tahsisli YEKA-1 GES ihalesine 5 ortak girişim grubu katılmıştı. Sonuçta ihaleyi, Kalyoncu ile Güney Kore firması Hanwha’nın oluşturduğu grup kazandı.
Yatırım tutarı 1.3 milyar dolar hesaplanıyor ve proje kapsamında güneş paneli fabrikasının da kurulması öngörülüyor.
*
Türkiye’nin, uzunca bir vadede de olsa enerji bağımlılığından kurtulması adına, bu gelişmeleri son derece olumlu buluyoruz.
Çorum’un güneş enerjisine kayıtsız kalmayışını ise, sevinerek not ediyor ve ilk adımları, daha büyük yatırımların izleyeceği umudunu taşıyoruz.
Hiç kuşkusuz, Çorumlu girişimcilerin önlerine engeller çıkarılmamasını dileyerek…