GÜNAYDIN

Abone Ol

Uyandım, baktım ki sabah olmuş, / Ah! Ne umutlar doğmuş içime,

Sevinçle haykırdım gökyüzüne, / Günaydın gül yüzlü sevdiğime,

Günaydın Dünyanın bütün annelerine…

Günaydın mahalleye / Mahalleliye / Sokaktaki simitçiye,

Günaydın dostluğun ve bir lokma ekmeğin kıymetini bilene,

Denize, güneşe, iyiliğe, güzelliğe sevgiyle günaydın!

Aynı göğün altında yaşayan herkese,

Günaydın dostlar, mutlu keyifli bir Salı, sağlıkla, sevgiyle… (Can yücel)

SAKIN GEÇ KALMA, ERKEN GEL!

Ahmet Rasim yazar, tarihçi ve milletvekilliği yapmış çok ünlü bir bestekârdır.

Bestekâr Osman Nihat Akın’ın dedesidir. Ahmet Rasim ömrü boyunca başına buyruk yaşamış. Altı çocuk babası olmasına rağmen çapkınlıktan hiç vazgeçmemiş.

Bir akşam yine evden meyhaneye giderken karısı öfkeyle; “Bu akşam da geç kalma, erken gel” dediği için, yolda aşağıdaki şarkının sözlerini yazmış, arkadaşı Tatyos Efendi de bu sitem dolu sözleri Uşşak makamında bestelemiştir.

Bu akşam gün batarken gel, / Sakın geç kalma erken gel,

Tahammül kalmadı artık, / Aman geç kalma erken gel…

Rivayete göre Tatyos Efendi ile Ahmet Rasim Kalamış’ta altlı üstlü bir evde kalırlarmış. Ahmet Rasim karısı ile kavga ettiğinde Tatyos Efendi onları ayırmaya gelirmiş.

Aşağıda sözleri Ahmet Rasim’e ait Rast şarkıyı da Tatyos Efendi böyle bir kavga sonrası bestelemiştir. Üçüncü satırda “Sen yoksun, o yok dediği kişi de Tatyos Efendiymiş.”

Bir gönlüme bir hâli perişânıma baktım,

Zâlim seni yâd eyleye, âh eyleye, çaktım,
Sen yoksun, o yok, ben yalınız çıldıracaktım,

Zâlim seni yâd eyleye, âh eyleye, çaktım…

EDEBİYAT TARİHİMİZDE ANILAR VE ANEKDOTLAR

AHMET RASİM, H.RAMİ = Ahmet Rasim eski nazırlardan Hasan Rahmi Paşa üzerine laf edeceği zaman adını “H. Rahmi” diye yazarmış. İkdam gazetesini sahibi Ahmet Cevdet bey sormuş, “Hazret, Hasan Rahmi’yi niçin H.Rahmi yazıyorsun?”

“E efendim, iki yılda karun gibi zengin olan kimseye harami demezsek kime deriz?

ABDÜLHAK HAMİT TARHAN

Abdülhak Hamit, 1908’de ikinci Meşrutiyetin ilanından sonra Brüksel elçiliğine gönderilmişti. Bir akşam bir gece kulübünde masasına davet ettiği bir kadın yüzünden hakarete uğramış, Türk elçiliği kartviziti yırtılıp suratına fırlatılmış. Bunun üzerine görevinden azledilmiş. Tevfik Fikret bu durumu şöyle yorumlamış.

“Hükümet Hamit’i Brüksel’e sefaret yapsın diye gönderildi, rezalet yapsın diye değil.”

AZİZ NESİN, SANIKTAN SANIK

Aziz Nesin nikah şahidiymiş. Nikah salonuna girerken Demirtaş Ceyhun’la karşılaşmış, çok heyecanlıymış. Ceyhun, “Abi” demiş, “Nedir bu halin? Sanki sen nikahlanacakmış gibi.. “ “Hiç sorma Demirtaş. Bugüne dek hep sanık oldum. Hayatımda hiç tanık olmadım ki, elimde değil, heyecanlanıyorum.”

SABAHATTİN EYÜPOĞLU

Sabahattin Eyüpoğlu Mavi Yolculuk gecelerinde teknedekilere şöyle seslenirmiş.

“Çocuklar sabah ezanından önce uyanalım, dünyamıza müezzinden önce sahip çıkalım.

BAADDİN’CE

1-Madem bütün partiler ve liderleri çok başarılı, bir dahaki seçimde halkı değiştirelim. Demek ki, halk bu işi beceremiyor.

2-Adam Haham’a soruyor, “Efendim, sonsuza dek yaşamak istiyorum, ne yapmalıyım?” Haham, “Evlen”, Evlenince sonsuza dek yaşar mıyım?

“Hayır, sonsuza dek yaşama arzun kaybolur.”

3-Telefonla 5-6 saat konuşanlar var. “Ne konuşuyorsunuz? deyince “dedikodu” demiyor. “Havadan sudan” diyor. Ne olmuş, hidrojenle oksijen ayrılmış mı?

4-Galatasaray’lılara hakemler diyorlar ki, “Bizimle uğraşmayın, sonra başınıza bela alırsınız. İki yakanız da bir araya gelmez. Hiçbir maçta VAR”ınız olmaz, golleriniz sayılmaz, penaltılarınız verilmez!” Anlatabildik mi acaba?

Çok iyi anladık, hakem kardeşler. Yalnız, bilmediğiniz bir şey var. Ben ve milyonlarca Galatasaray’lı taraftar sizlere beddua ederek lanet okuyor.

“Zulm ile abad olan kahr ile berbat olurmuş.”

26 Ekim 2022